content

13 Şub

Kolesterol İlaçları Hafıza Kaybını Önlemiyor

Yeni bir araştırmada, yoğun hipertansiyon ve kolesterol tedavisinin tip 2 diyabet hastalarında sık görüldüğü bilinen hafıza ve bilişsel bozukluk riskini azaltmadığı ortaya çıktı (1).

JAMA Internal Medicine isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma, başlangıçta bilişsel bozukluk ve demansları olmayan HgA1c seviyeleri 7.5’ den az olan ACCORD çalışmasına kapsamındaki 2 bin 977 kişi üzerinde gerçekleştirildi.

Hastatin hafıza kaybıstaların bir grubu sistolik kan basıncını 120 mm Hg’ nın altına indirmek amacıyla “yoğun tedavi”, bir grubu ise sistolik basıncını 140 mm Hg’ nın altına indirmek için “standart tedavi” aldı.

Çalışmadaki diğer hastalar ise yüksek kolesterol için “yoğun tedavi” (statin + fibrate) veya “standart tedavi” (statin + plasebo) almak üzere iki gruba ayrıldı.

Hastaların zihinsel faaliyetleri başlangıçta, 20 ve 40 ay sonra değerlendirildi; 503 hastalık bir grupta beynin total hacmi ve diğer değişiklikleri görmek için başlangıçta ve 40 ay sonra beynin manyetik rezonans (MR) görüntülemesi yapıldı.

40 ay sonra yoğun tedavi yapılan gruplarda bilişsel fonksiyonlarda bir fark bulunamadı.

40 ay sonra beyin hacminin yoğun tedavi alanlara göre standart tedavi alanlarda daha fazla azaldığı belirlendi; fibrate ve plasebo grubunda ise böyle bir fark tespit edilmedi.

Beyin hacmi azalmasıyla zihinsel faaliyet azalması arasında bir ilişki olduğu biliniyor.

Bu araştırma özet olarak, kan basıncı ve kolesterolü olabildiğince düşürmenin hafıza ve zihin üzerine hiçbir faydası olmadığını; hastaların daha fazla ilaç kullanmasına dolayısıyla daha fazla ilaç yan etkisine maruz kalmasına yol açabileceklerini gösteriyor.

Bu araştırmanın bir başka kolunda da kan şekerini çok fazla düşürmenin de bir faydasının olmadığı ortaya çıkmıştı.

İlaç meftunlarının sükûtu-hayâli

Kan basıncı ve kolesterolü daha fazla düşürmenin diyabetli hastalarda bilişsel fonksiyonlardaki azaltabileceği iddialarına destek yaratmak için düzenlenen bu araştırma “ilaç meftunu bilim adamları” için büyük bir “hayâl kırıklığı” yaratmış olmalı.

Hasta takip süresinin kısa olduğunu, böyle bir tedaviden doğru cevabın alınıp alınamayacağının belirlenebilmesi için hastaların daha uzun süre takiplerinin gerektiğini söyleyen uzmanlar var.

Daha aklı başında olanlar, diyabete bağlı beyin değişikliklerinin ve beraberindeki hipertansiyon ve kolesterol yüksekliğinin ‘geriye dönüşümü’ olmayan olaylar olabileceğini ve bu sebeple de tedaviden fazla bir şey beklenemeyeceğini dile getiriyorlar (2).

Gelelim neticeye

BİR: Bu araştırmadan “beklenen müspet sonuç” çıkmış olsaydı “yoğun tedavi çığlıkları” tüm dünyayı ayağa kaldırırdı.

İKİ: FDA, iki sene kadar önce statin sınıfı ilaçların prospektüslerine diyabet ve hafız kaybına yol açabilecekleri uyarısı konmasını istemişti (3).

Statin meftunları, nasıl oldu da araştırmanın sonuçlarını “kolesterol ilaçlarının hafıza kaybına sebep olmadıkları ortaya çıktı” diye duyurmadılar şaştım kaldım.

Yoksa onlar da statin alıyorlar da FDA’ nın uyarısını bu yüzden mi unuttular bilemiyorum.

ÜÇ: Sağlıklı yaşamada ve hastalıklardan korunmada, beslenmenin, fiziksel aktivitenin ve diğer hayat tarzı unsurlarının “ilaçlardan daha etkili” ve üstelik de “aksi tesiri olmayan” yöntem olduğu eninde sonunda herkes tarafından kabul edilecek.

KAYNAKLAR

1. https://archinte.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=1819574

2. http://www.cbs3springfield.com/story/24629048/controlling-blood-pressure-cholesterol-may-not-boost-brain-health-for-diabetics

3. http://www.reuters.com/article/2012/02/28/us-fda-statins-idUSTRE81R1O220120228

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank