content
08 Mar

Dünyanın Tadına Bakan Çocuk

Ben anne karnın da başlar demiştim katılmış olduğum bir seminer de. Fakat durum daha da öncelere dayanıyormuş. Anne karnından iki yıl önce gibi bir zaman dilimi. Önce şaşırdım. “Yok, canım olur mu ?” dedim içimden fakat daha sonra mantıklı geldi.

Annenin ve babanın yediği içtiği her şeyin vücutta depolandığını düşününce doğru olduğunu düşündüm. Çünkü anne demir, kalsiyum vs vitaminleri bünyesinde depolar ve hamilelik esnasında bu depoladığı minerallerden ve vitaminlerden çocuğunu besler ve çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılar. Haksız mıyım?

Yediğimiz içtiğimiz her besinin helal olmadığını varsayalım, hem de iki yıl boyunca dikkat etmediğinizi düşünelim, sizce o çocuk nasıl bir çocuk olur. Ya da o anne veya baba nasıl bir karakter taşır.

Fakat dünya genelinde anne ve baba hamilelik döneminde çok daha fazla dikkat ederler. Mozart dinletirler, masallar okurlar. Zeki olsun diye ceviz yerler neredeyse anne ve baba çocuğun eline kalem kâğıt vermediği kalır. Çocuk zeki olmalıdır. Bunlar entel anne ve babalar (!)

Elbette ki hamilelik çocuk açısından çok önemli bir süreç. Fakat çocuk eğitimi önce annenin ve babanın karakter eğitiminden geçmez mi?  Şayet anne ve baba düzgün bir aile hayatı yaşıyorsa, ilkeli ve bilgili iseler çocuk dünyaya geldikten sonra hayatlarındaki huzuru ve mutluluğu çocuklarına istemeden de olsa vermiş olurlar. Fakat çocuk eğitimin de çok daha önemli bir esas var. Çocuğun ay ay gelişim aşamalarını bilmeleri gereklidir.

Çocuk emekler, sürünür ve artık etrafta ne varsa alıp ağzına götürür. Bu bir yaşındaki çocukların gelişim aşamalarıdır. Bazı anneler hijyene dikkat ettikleri için çocuğun gelişimini örselemiş olurlar. Halbu ki çocuk dünyanın tadına ağzına götürmüş olduğu nesnelerin, kalın mı, ince mi, yumuşak mı, yenilebilir mi olmasıyla bakar.

Fakat hijyen yaygaracısı anneler buna asla müsaade etmezler. Evi silerler de silerler.

“Oğlum/kızım bunu niye ağzına aldın hasta olursun” diye de sürekli çocuğu ikaz ederler. Çocuk da eline aldığı her şeyin elinden alınmış olmasına ağlayarak cevap verir.

Çocuk der ki;

Anne sen bana hamileyken Mozart dinletirdin ben buna sabrederdim çünkü zeki olmamı isterdin. Masal okurdun çok uykum gelirdi ama yine seni kırmazdım dinlerdim. Şimdi beni niye engelliyorsun. Zeki olmamı istemiyor musun anne? Halbu ki ben ne kadar çok nesneyi ağzıma alırsam o kadar zeki olurum anne.

Bu yaptığın şey hamileyken yaptığın uğraşlara çok tezat değil mi anne! Bırak hasta olayım, bağışıklık sistemim kuvvetli olsun anne! Sonra en ufak bir hastalıkla ben nasıl mücadele ederim. Bırak kirleneyim, dağıtayım anne!

Bence de güzel yavrucuğum sonuna kadar destekliyorum ve bu konularla ilgili ben de yazılarıma devam edeceğim. Bu yüzden sevgili anneler; bırakın çocuklar dünyanın tadına baksın.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank