content
15 Eyl

Analar Ağlamasın da!

Yine şehit, yine baskın…
Yer; Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi…
PKK’lılar, ilçedeki bir düğüne davetli gibi sızıyor ve uzun namlulu silahlarla Emniyet ve Jandarma’ya ait binalara ateş açıyor, roketli saldırıda bulunuyor. Sonuç; 1 asker, 1 polis şehit olur, 6 asker, 6 vatandaş yaralanır, 1’i çocuk olmak üzere 3 vatandaş hayatını kaybederken, 2 PKK’lı da ölü olarak ele geçiriliyor. Bilanço bu…
Yine analar ağlıyor…
Maalesef analar ağlıyor da, en azından bu saldırıda insanın aklına da şu soru gelmiyor mu? PKK’lılar ellerinde uzun namlulu silahlarla davetli gibi halkın arasına nasıl sızıyor, sızabiliyor, vatandaşça hiç mi fark edilmiyor? Bu mümkün mü sizce! Düşünün, en az 10 tane 20 tane adam ve ellerinde koca koca silahlar… Halkın arasından bunları hiç mi fark eden olmadı, “yahu bunlar kim” diyen hiç mi olmadı acaba! Bence artık “manidar” bile değil bu durum, son derece açık ve net!!! Anlamanız gereken o ki; PKK sadece dağda değil, köylerde, ilçelerde, şehirlerde, hatta büyük şehirlerde, Doğu’da, Batı’da, halk denilen bu kitle ile iç içe…
Düşünün, adam dağdan, K.Irak’tan telsizle “gençler, T.C.’nin Batıdaki, özellikle Ege ve Akdeniz’deki ormanlarını yaksın” talimatını veriyor, hemen ertesi gün 5-6 farklı yerde ve aynı saatlerde orman yangınları çıkıyor, hektarlarca orman kül oluyor. Peki, kim yakıyor? Dağdaki eli silahlı PKK’lı olamaz her halde! Peki kim!!! Bu da “manidar” değil artık!
Evet, analar ağlamasın…
Bu sloganı sürekli, adeta ağzında sakız gibi tüketen kim, hangi taraf? Kürtçü çevreler, yani bugünkü BDP’li çevreler…
Bu sihirli slogan her tekrarlandığında, her nedense ve her seferinde aklıma hep “Yavuz Hırsız” geliyor. Neden mi?

Bakın, hiç kimse, hiç bilmediği, hiç görmediği bir alana, ki buralar son derece tehlikeli alanlar, elini kolunu sallayarak gidemez, gitse de; “ben örgüte katılmaya karar verdim ve kendiliğimden dağa çıktım” diyerek örgüte katılamaz.
Peki nasıl katılırlar?
Bugüne kadar, örgütten kaçarak Devlet’e teslim olmuş PKK’lıların neredeyse tamamı, vermiş oldukları ifadelerde; bugünkü BDP gibi bu Kürtçü siyasi partilerde görev alan ve gençlik yapılanması içerisinde yer alan şahısların telkin ve propagandaları ile örgüte katılmaya karar verdiklerini ve bu şahısların yol göstermeleri ile, kurdukları çeşitli irtibatlar ile örgüte katılmak üzere dağa çıktıklarını, hatta çoğunun adeta ellerinden bizzat tutularak örgüte teslim edildiklerini itiraf ettiler.
Yani ne demek oluyor bu? Sen önce propaganda yapıp telkin edeceksin, sonra o zavallıyı elinden tutup, hatta taaa Avrupa’dan bile elinden tutup, ölmek ve öldürmek üzere taaa Kandil’e götüreceksin ve er veya geç kaçınılmaz o malum sonuçta da “analar ağlamasın” diyeceksin. Sizce de “yavuz hırsızlık” değil mi bu!!!

Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank