content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

30 Ağu

90.Yılında ATATÜRK’ün Türkiyesi…

TÜRKİYE....

90 YIL ÖNCE PAYLAŞILMAK İSTENEN ANAVATAN...

İçeride İşbirlikçileri...Dışarıda Osmanlı'nın tokatını her zaman ensesinde hissetmiş ancak son yıllarda BORÇLANDIRILARAK neredeyse köleleştirilmek üzere harekete geçen, intikam alma çabasında olan düşmanları...

Ve İşte MİLLİ BİRLİK ve BERABERLİK komutasında ATATÜRK'ün ve silah arkadaşlarının ileri görüşlüğü, gözlerini budaktan esirgemeyişleri, göğüslerini süngülere siper edişleri, bu vatan uğruna can verişleri, şehit düşüşleri sonrasında kazanılan toprak parçası... ANAVATAN...

Evet bugün boğazımızdan akan buz gibi içeceklerin, yediğimiz her lokma yiyeceğin, öteki dünya için özgürce yaptığımız her türlü ibadetlerin içerisinde AZIMSANMAYACAK, hatta hesabı bile verilemeyecek atalarımızın KANI var... CANI var... AHI var.

Kolay kazanılmadı tabii ki.

Ve gelinen 90.yıl.

MUTLU MUYUZ?

Hayır..

UMUTLUMUYUZ?

Hayır...

BİRLİK ve BERABERLİKTEN söz edilebilir mi?

Hayır...

Neden?

Çünkü İHANET içerisindeyiz!

AHDE VEFA yok!

Yerine getirmedik gereklerini....

Gökten zembille indi biliyoruz bu vatanı! ATALARIMIZIN ne mücadeleler verdiğini, nasıl düşmanla çarpıştığını, ne sıkıntılar çektiğini, sıcak - soğuk maazeretine kapılmadan NAMUSU- VATANI uğruna neler yaşadığını bilen var mı?

Hayır...

Oysa bugün başta vekillerimiz olmak üzere durumu, hali vakti yerinde olan, siyasi torpili olanlarımız, çocuğunu ANADOLU'nun doğu kesiminde 12 aylık askerlik yapmaması için dahi nasıl - nelere baş vurduğunu hepimiz biliyoruz! Vatan borcu fakirlere, rüşvet verecek parası olmayanlara, siyasi gücü olmayanlara FARZ, amma diğer İŞİNİ BİLENLERE sünnet oluyor demek ki!

Çünkü artık o aşk yok.

O vatan sevgisi yok.

O birlik beraberlik yok. "Benim çocuğuma bir şey olmasın, gerisinin canı CEHENNEME" zihniyeti hakim olan bir milletin ve de çocuğunun geleceği nokta ne olacaktı? Siz söyleyin!

İşte İHANET'in belgesi!

Bir de son zamanlarda sevgili, biricik, dindar, muhafazakar hükümetimizin MİLLİ BAYRAM kutlamalarına getirdiği kısıtlama ile de hepten DUYGULARIMIZIN KÖRELMESİNİ, ZAFER - KAHRAMANLIK  hikayelerimizin ALANLARDA sahnelenemeyişini düşünecek olursak, "Allah sonumuzu hayreyleye" demekten başka yapacak bir şey bırakmadı...

Anlaşılıyor ki gelecek günler - yıllar çok şeye gebe olacak...

Amma ATATÜRK gerçeği asla UNUTULMAYACAKTIR.

Bugününü ve yarınlarını borçlu olduğu ŞEHİTLERİNİ asla unutmayacaktır.

Aç kalarak, susuzluk çekerek, giyecek sıkıntısı çekerek yaz-kış verdiği mücadele ve uğruna donduğu, süngülendiği, kurşunların üzerine Allah Allah nidalarıyla gittiği ATASINI, NİNESİNİ, EBESİNİ, KADININI ERKEĞİNİ, SARI KIZIN KOŞULDUĞU KAĞNISI bile asla unutmayacaktır.

Yüce ulusumuzun yeniden doğuşunu müjdeleyen ve Türkiye Cumhuriyeti'ne hayat veren büyük zaferimizin 90. yıldönümüne, Ulu Önderimiz Atatürk'ün aydınlattığı yolda ve ilkelerinden asla taviz vermemeye kararlı olarak yazmaya devam edeceğiz.

Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman evlatlarını, bağımsızlığımızın tek ve en büyük güvencesi, ATATÜRK ilkelerinin bekçisi, geleceğimizin gerçek sahibi olduklarını asla aklımızdan çıkarmayacağız.

Bize; ahiretimizin bile teminatı olabilecek zaferi (çünkü huşu içinde ibadetimizi yaparken saklama gereği duymadan yapıyoruz! Bunu yapamayanlar var!) armağan eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve aziz şehitlerimizi minnetle anıyorum. Gazilerimizle, şehitlerimizin dul ve yetimlerine, silahlı kuvvetlerimize uzun yıllar değerli hizmetler vermiş  tüm emeklilerimize şükranlarımı sunmak GÖREV ve bilinciyle tüm halkımızın  ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını yürekten kutluyorum.

Sözün Özü!

Umuyorum ve diliyorum ki hükümetimiz;  Milli bayramlara getirdiği kısıtlı hali tekrar kaldırır ve yine eskisi gibi genç kuşaklara aktarmak amacıyla zafer ve kahramanlıkların kazanıldığı o günleri,  temsili olarak alanlarda tekrar yaşar-yaşatır, o coşku ve heyecanı asla kaybetmeyiz! Çünkü buna ihtiyacımız var. Hele ki dört bir tarafımızı kendi ellerimizle ATEŞ ÇEMBERİNE sokmuşken; vatanına milletine sahip çıkan, uğruna ölümü göze alan, askerliğini yurdun her köşesinde yapabilecek ve yurdun her köşesini vatanı bilecek EBEVEYNLERE ihtiyaç varken!

Türkiye toprakları üzerinde yaşayan hiç kimsenin kanı, diğerininkinde kırmız, canı da bir başkasının canından tatlı değildir. Bu vatan hepimizin ise, hepimizin de aynı hak ve hürriyet içerisinde olmamız gerekiyor. Vekil de olsa, dağdaki çoban da olsa hiç farketmez. Hepimiz aynıyız.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank