İngiliz-İsrail koalisyonuna Dikkat!
Küresel güçlü aktörler, koru elleriyle değil, kullanışlı maşalarla tutarlar. Bu nedenle mücadele PKK, IŞİD, DHKP/C ve paralel çete türü örgütler üzerinden yürütülür.
Bayramdan önceydi, bir batılı “yakın zamanda Türkiye’yi karıştıracaklar”. Ne yazık ki doğru çıktı. Muhtemelen daha da karışacak. Ona göre “Türkiye’nin dizinin bağını çözmek ve hedeflerinden vazgeçmek” istiyorlar.
Faili meçhul yapabilecek bir sürü “serseri” var piyasada. Türkiye daha da karışsın istiyorlarsa PKK’ya ansızın kendi adamlarını gece öldürüp, polisin, askerin ve dostu IŞİD’e fatura ettirebilirler maazallah! Sonra ayıkla pirincin taşını.Oldu da…
Türkiye “tehlikeli” bir ülke
Türkiye kamuoyu, PKK ve IŞİD terörüne odaklanarak gerçekten uzaklaştırılıyor. Yapılan yorumlar, yazılıp çizilenlerle sorunun kaynağının PKK ve IŞİD’miş gibi gösteriliyor. Oysa PKK yahut IŞİD benzeri ne kadar oluşum varsa, hepsi aynı merkeze hizmet eden sûni yapılar ve taşeron terör örgütüdürler, o kadar.
Ne IŞİD, ne de PKK, devlet aklını zorlayacak kumpaslar kurmaz, hamleler yapamaz. Türkiye, coğrafyamızda emelleri olan herkes için “tehlikeli” bir ülke! Tehlikeli, çünkü artık bu karanlık odakların amaçlarına araçlık/vagonluk etmiyor.
Türkiye, HDP Ve MHP kampına itiliyor
Tüm hesaplar, son seçimlerde sarsılan ancak yıkılmayan Ak Parti ve yara aldığı düşünülen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtemel seçimde tasfiyesine yönelik yapılıyor. Kartlar buna göre karılıyor. Nihayetinde ana hedef Türkiye!
HDP ve MHP “düşmanlık” siyasetinin merkezine çekilerek, gençliğin enerjisi ayrışmaya, kopuşa ve iç barışı zedeleyici sonuçlara odaklandırılıyor. Özellikle HDP olmak üzere her iki partide sanki dünden buna hazırmış gibi “akılsızca” hareketler yapıyor.
Ancak Türkiye’nin son PKK ve IŞİD, operasyonları dengeleri tümüyle değiştirebilir. Halkın Ak Parti’ye yönelik teveccühü artabilir. Sağlanan özgürlük alanlarını suiistimal ederek, Türkiye artık operasyon yapamaz fikrine kapılan HDP ve PKK hattı politik değişikliğe mecbur kalabilir.
Türkiye’yi karıştıran kim?
Amerika’nın konumu vaat edilen Çin, İngiliz-İsrail koalisyonuna dâhil edildi. Çin vitrinde olacak, işi bu Siyonist koalisyon yürütecek. Bunun için Tunus’tan İran’a Yemen’den Türkiye’ye sınırları değiştirmek, bölgedeki ülke sayısını en az iki katına çıkarmak istiyorlar.
Coğrafyamızdaki kirli işlere itiraz edebilecek tek ülke Türkiye. Son olarak Gaziantep’teki plaka kameralarını ağabeylerinden aldıkları mobese kameralarını kapatan paralel çetenin adamları örneğinde olduğu üzere, devletin sinir uçlarına yerleşmiş hainler sayesinde pek çok her şeyden haberdarlar. Kaldı ki ellerinde NSA gibi yatak odanızı bile dinleyen bir örgüt var.
2005’de Londra’da bir patlama meydana gelmiş, 38 kişi ölmüş 150’den fazla kişi yaralanmıştı. O patlamayı tezgâhlayanlarla Suruç’u tezgâhlayan aynı el. Bunun detayını sonraki yazı bırakıp devam edelim.
WhatsApp gibi OTT servisleri veya İnternet’i açık bir cep telefonu taşıyan herkese NSA’ya çalışıyor olabilir. Belki de “ajan/s” sizsiniz de farkında değilsinizdir. Batılı mail servislerini ve dosyalarınızı “bedava” barındıran OneDriver tarzı bulutları kullanıyorsanız, üstüne varsa istemeyi unutmayın. Aksi halde size “keriz” bile derler bu servilerin sahipleri.
Siyonist politikadan rahatsızlar
Dünyada olup bitende rahatsız olan sadece biz değiliz. Pek çok batılı da bizim coğrafyada olup bitenden rahatsız. İsrail ve İsrail yanlışı politikalardan bıkmış usanmış durumdalar. Bu kimseler sadece Amerika ve İngiltere’de değil, batının her yerinde varlar ve hepsi hayatlarını “zor” şartlarda idame ettiriyorlar. Ölüm tehditlerine rağmen Türkiye’den uzanan menşeinin bildikleri mikrofonlara da konuşmaktan çekinmiyorlar.
Kendi ifadeleriyle Türkiye gibi “yalnızlar” ve Türkiye için pek çok şey yapmaya hazır görünüyorlar. Kaldı ki bunların burada uçan kuştan haberleri var. Batının terör üretme, teröristi kullanma, hızla bir biçimde PKK’lı birini IŞİD’çi, IŞİD’çi birini PKK’lıya dönüştürme becerilerini çok iyi biliyorlar.
Sadece bunu değil, kim kimin adamı, kim kimin adamıymış gibi görünüyor, kim batı için çalışıyor, gayet iyi biliyorlar. “İçeridenler”, ama içerinin karanlık ve iğrenç oyunlarından bıkmışlar.
Filistin’i savunuyorlar, Türkiye’nin güçlenmesi gerektiğini dile getiriyorlar. Kim mi bunlar? Bunlar vicdanı diri bazı batı veya doğulular. Artık eski teşkilatları içinde değiller ama ana mayaları insan. Sadece bir gizli servisler insanlar değil aynı zamanda yazar-çizer hatta akademik çevreden insanlar bunlar.
Obama’nın Amerika’sı huzursuz
Derin Amerika olarak tabir edilen CFR’den Jerone A. Cohen, şu itirafta buluyor: “Çin’in geleceği bizim geleceğimiz.” Bunun farkında olan Obama yönetici, hem kendi geleceği, hem de bölgemizdeki konumu için yeni ittifaklar peşinde. Son Erdoğan Obama görüşmesindeki mutabakt da bunun açık bir göstergesi olarak okunabilir.
Buna Obama’nın Rusya ve Suudi Arabistan yönetimini de dâhil etmek isteğini açıkça dile getirmesini de eklemek gerek. Sıkıntılı günler geçiren Rusya’nın Obama’ya hayır demesi zayıf bir ihtimal. Yeni Suud Kralı Selman ise dünden hazır.
Aksi halde Çin’e finanse ettirilen, İngiliz+İsrail yapımı planı bölgeyi paramparça edecek. Bundan ABD’de Rusya’da zarar görür ve herkes bunun farkında. Ancak ABD’nin Siyonist abluka altında olduğunu ve Obama’nın karar almakta ciddi sıkıntıları olduğunu da biliyoruz.
Halkın da, devletin yapacakları var ve devlet yapmaya başladı bile. PKK’nın borazanlığı yapan solcu/laikçi medya şimdi büyük bir sınavda. Tercihlerini Türkiye’den yana yaparlarsa mesele yok, ama Erdoğan’a yönelik kinleri PKK yandaşlığını sürdürmelerine yol açabilir. Bu da İngiliz+İsrail politikalarına hizmet anlamına gelir.
Kaynak: Yeni Söz
