content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

16 Kas

Ergenekon Tanığı Abdullah Öcalan

Ergenekon davasının ‘gizli’ tanıklarından birinin Şemdin Sakık olduğu ortaya çıktı... Daha doğrusu, Sakık bunu bizzat kendi ilan etti.

Davanın başka ‘gizli’ tanıkları da var... Danıştay Katili Osman Yıldırım mesela... İki dava birleştirilince hem sanık, hem tanık durumuna düştü. Kendi yargılandığı davada kendisi hakkında tanıklık yapıyor.
Peki Şemdin Sakık’ın bu davada şahitlik yapması kötü bir şey mi, bu kadar anormal mi?

Bana kalırsa gayet normal... Çünkü PKK eylemleri ve örgüt ilişkilerine dair iddialar Ergenekon davasının tutanaklarında yer alıyor. Üstelik kimi basın kuruluşları, bu iddiaları doğru-yanlış sorgulamadan, peşin bir hüküm içinde sayfa sayfa haber yaptı.

Yani bu iddiaların bizzat muhatapları tarafından yanıtlanması, bu iddialar hakkında bilgi sahibi olması gerekenlerin bilgisine başvurulması vicdanın da, hukukun da gereği...

Yıllardır her fırsatta karşısına çıkartılan, aleyhinde kullanılan Bekaa Vadisi fotoğrafları için Doğu Perinçek’in dilinde tüy bitmişti. İşte; çıktı Şemdin Sakık’ın karşısına, çatır çatır sordu. Üstelik Sakık o duruşmada çok önemli bir şey daha söyledi; Doğu Perinçek’in gidişine gazetecilik faaliyeti dedi ama Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın ‘başka amaçları’ olduğunu, hatta sonrasında doğrudan Abdullah Öcalan’ın ağzından konuşma yetkisini kazandıklarını, Taraf Gazetesi’nin PKK’nın sözcüsü olduğunu açıkladı. Bunlar Perinçek’in zaten yıllardır söylediği şeylerdi...

Ergenekon iddianamelerinde, terör örgütünün askerlere karşı düzenlediği eylemlerle ilgili iddialar var. PKK’ya gönderilen silahlarla ilgili iddialar var. Suikastler var, örgütün yönetim kadrosu, devlet içindeki sızıntılarına dair iddialar var.

Daha ileri gidiyorum; bunların hepsi bizzat Abdullah Öcalan’a sorulmalıdır.

Öcalan, Ergenekon davasının, hem de gizli falan değil, açık açık tanığı olmalıdır.

Tabi ki bunu söylerken, mahkeme heyetinin, hakim ve savcıların tam bir hakkaniyet, tam bir tarafsızlık içinde olacaklarını var sayıyorum.

Yani gerçekteki duruma göre fazlasıyla iyimser, hayalperestim.

Ergenekon hakimleri, izlediğim duruşmalarda bizzat gözlerimle gördüklerim, kulaklarımla duyduklarım da dahil olmak üzere, hiç de ‘güven verici’ değiller. Adaleti temin ettiklerine dair olumlu intibam kesinlikle yok.

Mahkemelerde her tanığın yüzde yüz doğruyu söyleyeceğini, tamamen bildiklerini, gördüklerini anlatacağını, mahkemeyi yanıltmaya cüret etmeyi bırakın, bunu aklından bile geçirmeyeceğini, spekülatif eylemlerde bulunmayacağını düşünemeyiz muhakkak.

Nitekim davanın hem tanığı, hem sanığı olan Osman Yıldırım, Albay Dursun Çiçek’i yeşil üniformayla gördüğünü söylediğinde de bu oldu... Bilmeyenler için; Albay Çiçek denizciydi ve bahriyeli üniformaları beyaz renk olur.

Mahkeme heyetinin, yalancı şahitlikten, mahkemeyi yanıltmaya yönelik hareket etmekten Osman Yıldırım hakkında işlem yapması gerekirken, kılları kıpırdamadı.

Evet, gerçeği bulmak için, adaleti temin etmek için, yıllardır süren, artık en ağır cezaya dönüşmüş tutukluluklara son vermek için tüm tanıklar dinlenmeli. Gerekirse Öcalan da, Başbakan da, Cumhurbaşkanı da, siyasiler de...

Ancak başkalarının şahitliğinden önce, bizim hakim ve savcıların adaletine, doğruluğuna şahit olmamız gerek.

Kaan Göktaş
twitter.com/kaangkts | facebook.com/kaangkts

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank