Can Eriği
Ona ben “Can Eriği” derdim; kızardı… Hâlbuki “can eriği” gibiydi o… Hayatın hep yangınlarını görmüş; yokuşlarında yorulmuş, yanmış, tutuşmuş, yanardağ lavlarına döndürmüştü benliğini… İşte, bu yangındı onu yeşilden sarıya; sarıdan kıpkızıl kırmızıya dönüştüren. İşte, bu yangındı onu ekşiden kekremsiye; kekremsiden bal şirinliğine döndüren… Kaybolup giderdi bazen.