Twitter’da Spam Savaşları
Özellikle Gezi Parkı Direnişi olaylarında, Twitter sadece bir sosyal ağ olmaktan çıktı, toplumsal, kitlesel bir kimliğe büründü. Özellikle muhaliflerin
Özellikle Gezi Parkı Direnişi olaylarında, Twitter sadece bir sosyal ağ olmaktan çıktı, toplumsal, kitlesel bir kimliğe büründü. Özellikle muhaliflerin
Deepweb ya da “derin” internet; üzerinde çok geyik yapılan, adeta efsaneleştirilmiş bir kavram. Hem merak edenlerin
Türkiye, yıllık basılan kitap sayısında rahatlıkla dünya liginde top koşturabilir. Kültür Bakanlığı verilerine göre 2012 yılında 42.337 çeşit kitaptan toplam 293 milyon 257 bin adet basılmış.
Firmalar, resmi kurumlar, siyasetçiler, dernekler, sivil toplum örgütleri, bürokratlar, ünlüler… Kısacası medyayla ilgisi olan herkes, basın bülteni kavramına aşinadır.
İhap Hulusi ismini -hele ki günümüz gençlerinden- kaç kişi hatırlar? Türkiye’de grafik sanatının mihenk taşlarından biri olan sanatçı, lafın gelişi değil, gerçekten de
Her 10 yılda bir, üniversiteye hazırlanan, sınavlara giren öğrencilere bir “geleceğin meslekleri” listesi dayatılır.
Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim : Gezi Parkı Direnişi esnasında olayları yorumlarken söylediğim “Neticede bu olaylar sandığa yansımayacak.” lafımı geri alıyorum.
İki gündür gündemdeki konu, hükümetin sosyal medya için özel bir kanun çıkarıp, bu mecraları da kontrol altına alma isteği…
Gezi Parkı olaylarının ilk gününden bu yana Başbakan Erdoğan’ın şahsında hükümetin söylemlerini, tavırlarını dikkatle takip edip, bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum.
Ne kadar iyi niyetli, saf bir insanmışım ki, dünkü Kazlıçeşme mitinginde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mantıklı, izanlı, insaflı bir şeyler söyleyeceğini umdum. Ummakla kalmadım,
Bu yazıyı Pazar günü öğlen sularında yazıyorum, muhtemelen bir kaç saat sonra Başbakan’ın Kazlıçeşme konuşması sonrası yeni bir yazı kaleme almak zorunda kalacağım. Tahminen
Bugün için planım şuydu : Taksim Dayanışması’nın Gezi Parkı için aldığı “parti ve kurum çadırlarının kaldırılması” kararını tartışacak ve dünkü yazımda belirttiğim gibi, örgütlülüğün ortadan kalktığı anda direnişin de sona ereceğini,
Geçtiğimiz haftanın “Gezi” gündemlerinden biri de AKM’ye asılan bayraklar ve afişlerdi. Otoritesi tamamen sarsılan ve ülkenin en büyük şehrinin, en önemli meydanında kelimenin tam anlamıyla bir “kurtarılmış bölge” oluşmasına engel olamayan devletin derdi tabi ki bu
Bu yazıyı kaleme almadan bir saat önce, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Gezi Parkı’na ilişkin 11 kişilik bir heyetin görüşme yaptığı açıklandı. Gelen haberlere göre Başbakan, Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılıp yapılmaması konusunu halka sormayı önermiş.
Önce Twitter’da, Facebook’ta bir kaç iletide gözüme çarptı. Sonra -benim de bir dönem yazı yazdığım- internethaber isimli sitede Hartice Kübra’nın yazısını okudum.
Günlerdir söylüyorum, Gezi Parkı ile başlayan ve şu an tüm Türkiye’de süren direniş, netice itibariyle sandığa yansımayacak. Daha doğrusu, sandıkta hiç bir şey değişmeyecek.
Dün Gezi Parkı direnişine karşı Başbakan Tayyip Erdoğan’ın takındığı tavrın sebeplerini yorumlamış ve yazıyı bir alıntıyla bitirmiştim :
İki yazıdır kullandığım “-meli, -malı” üslubunu sanırım artık bir yana bırakmak lazım. Kendimize karşı dürüst olur ve rasyonel, r
Son bir haftadır ana iletişim kaynağımız televizyonlar, gazeteler -hatta haber siteleri bile- değil, Facebook ve Twitter olduğu için, polemiklerimizin
Sıcak gündem yazmayı pek sevmem. Bir; hazıra konmak, fırsatçılık yapmak gibi gelir. İki; zaten bir kalıcılığı da yoktur, bugün okursun, yarın arşiv değeri bile kalmaz.
2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi
Designed By Online Groups