content

26 Şub

Sağlık Bakanlığını Uyarıyorum

Uzun etkili nefes açıcı ilaçların astım teşhisi konan ‘her hastaya’ sürekli olarak kullanması gerekir diye rapor verilmesi kesinlikle önlenmeli. Bu sadece astımlıların sağlığını tehlikeye atması bakımından değil, çok ciddi ekonomik kayıplara yol açtığı için de çok önemli. Ey Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bana kulak asmadığınızı biliyorum, ama lütfen hiç değilse FDA’ nın uyarılarını dinleyin ve ilaç endüstrisinin bizi daha fazla soymasına izin vermeyin.

Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) geçen hafta yaptığı açıklamada, uzun etkili nefes açıcı ilaçların (UENA) hastaların şikâyetleri düzeldikten sonra derhal kesilmeleri gerektiğini bildirildi. Sebep uzun süre kullanılan bu ilaçların astım semptomlarını şiddetlendirmesi, hastaneye yatırılmayı gerektiren krizlere ve ölümlere yol açması.

Oysa bu ilaçlar bugüne kadar astımlıların tümüne ömür boyu kullanmaları için yazılıyordu.

Aslında UENA ilaçların bu riskleri çoktan beri biliniyor. Ben de 2003 senesinde yayınlanan Astım ve Alerjiler ile Mutlu Yaşama Rehberi isimli kitabımda şunları yazmıştım:

‘’Uzun etkili beta-agonistler, uzun süreli düzenli bronkodilatör tedavi gerektiren kronik ve ağır astımlılarda kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçların, hafif/orta astımlılarda özel durumlar dışında kullanılması gerekli değildir. Benim tüm astımlı hastalarım içinde, uzun etkili beta-agonist yazma ihtiyacı duyduklarımın oranı % 5’ i ancak bulur!

Şunu tekrar hatırlatalım: Beta-agonist ilaçlar hastanın hırıltısı, nefes darlığı olduğu sürece kullanılmalıdır. Hiç bir şikâyeti olmayan, solunum fonksiyon testleri normale gelmiş hastalara hâlâ bu ilaçları kullandırmak gereksiz olduğu gibi, uzun süreli beta-agonist tedavinin bronş hiperreaktivitesinde artışa ve astımın kötüleşmesine neden olabileceği de unutulmamalıdır.’’

Uzun etkili ilaçlar her astımlıya uygun değil

Amerika’ da 3 sene kadar önce, uzun etkili nefes açıcı ilaçların ‘siyah kutu uyarısı’ konularak satılması uygun bulunmuştu. Siyah kutu uyarısı FDA tarafından reçete ile satılan ilaçlara konulan en sert uyarı şekli. Bu uyarılar, bir ilacın ölümcül de olabilecek çok ciddi yan etkilere sahip olabileceğini gösteriyor.

Uzun etkili nefes açıcı ilaçların sadece, sprey şeklindeki kortizona cevap vermeyen ve ağır astımı olan hastalarda kullanılması bilimin, aklın ve mantığın da gereği. Çünkü tedavi edici etkileri olmayan bu ilaçların, şikâyeti olmayan hastalarda kullanılması tamamen fuzuli ve üstelik yan etkilerinden dolayı da tehlikeli. Bu ilaçlar, astıma olumsuz etkileri yanında, kan basıncını ve kalp hızını artırabiliyor, ritim bozukluklarına yol açabiliyor; bu yüzden de kalp ve tansiyon hastalarında, sarası ve hipertroidisi olanlarda çok tehlikeli olabiliyor.

Tüm bunlara rağmen, üretici firmanın bile ‘diğer tedavilere cevap vermeyen astımlılarda ve ağır hastalarda kullanılması gerektiği’ uyarısını yaptığı bu ilaçlar hem bizde hem de bütün dünyada peynir ekmek gibi satılıyor. Bu ilaçların yıllık satış rakamları 10 milyar doların üzerinde.

Gelelim neticeye
Tıbbın ilaç firmalarının egemenliği ve denetimi altında olduğunu söyleyip yazıyorum senelerdir. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da tedaviler hastaların değil, ilaç endüstrisinin işine gelecek şekilde belirleniyor.

Bir hastalığın en kısa zamanda, en düşük dozda, en az ilaçla iyileştirilmesi tıbbın hedefleri arasında yer almıyor ne yazık ki! Tüm gayretler tedavilerin olabildiği kadar uzun süre (hatta mümkünse ömür boyu!), en yüksek dozlarda ve en çok ilaçla yapılması için sarf ediliyor.

Ülkemizde de uzun etkili nefes açıcı ilaçların astım teşhisi konan ‘her hastaya’ sürekli olarak kullanması gerekir diye rapor verilmesi kesinlikle önlenmeli. Bu sadece astımlıların sağlığını tehlikeye atması bakımından değil, çok ciddi ekonomik kayıplara yol açtığı için de çok önemli.

Ey Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bana kulak asmadığınızı biliyorum, ama lütfen hiç değilse FDA’ nın uyarılarını dinleyin ve ilaç endüstrisinin bizi daha fazla soymasına izin vermeyin. 

 Astım tedavisi hakkında

Astım tedavisinde bronkodilatör (nefes açıcılar) ve hastalığı kontrol ediciler olmak üzere temel olarak iki grup ilaç var.

Bronkodilatör ilaçların en etkili olanları beta-agonist sınıfı ilaçlardır ve bunların kısa etkili (KEBA) ve uzun etkili (UEBA) olmak üzere iki farklı türü mevcut. Kısa etkili olanlar (salbutamol ve terbutalin) akut astım ataklarında, uzun etkili olanlar (salmoterol ve formoterol) ise astım atakları kontrol edici ilaçlarla denetim altına alınamayan kronik ve ağır astımlılarda kullanılmalıdır.

Bronkodilatörler, bronşlardaki düz kaslarda meydana gelen spazmı çözerek etki gösterirler; hastanın nefesini rahatlatırlar. Bronşlardaki daralma düzeldikten sonra bu ilaçların kullanılması gerekli değildir, çünkü bu ilaçların tedavi edici özelliği yoktur.

Kontrol edici ilaçlar (sprey şeklinde kortizon) ise astım ataklarını önlemek için kullanılır. Bunlar bronşlardaki alerjik iltihabı baskılamaya yararlar ve hastanın hiçbir şikâyeti olmasa bile uzun süre alınması gereken ilaçlardır.

Bu bilgilere göre UEBA’ ların astımlıların en fazla yüzde 10’unda kullanılacak ilaçlar olması gerekirken yüzde 90’ dan fazlasına yazılan ilaçlardır.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank