content Eşref Zeki PARLAK İstanbul/Üsküdar doğumlu olup memleketi Trabzon/OF'dur. Okan Üniversite İçmimarlık lisans eğitimini almaktadır. Lisans programının ilk senesinde İçmimarlık Bölümü Öğrenci Temsilcisi seçilip hemen ardından yapılan Fakülte Temsilciliğinde Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Başkanı olmuştur. Bilgi yelpazesinin geniş olmasına önem vererek her konuda araştırmalarına devam etmektedir. Özellikle insan psikolojisi üzerine 2002 yılından beri araştırmalar yapmaktadır. Bunun yanında felsefe, siyaset, bilim ve dini alanlarda kapsamlı araştırmaları bulunmaktadır. Geniş bir kitap arşivi bulunmakla birlikte güzel konuşma sanatı üzerine kendisini çeşitli kaynaklardan geliştirmiştir/geliştirmeye devam etmektedir. 7 Eylül 2008'de Türk İç Mimarlar Grubu'nu kurmuştur. Kısa süre içinde 4000'i aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük ve en kapsamlı içmimarlık grubunu(Türk İç Mimarlar Grubu) kurmuştur. Birçok dernek ve klüpte üyeliği bulunmakla beraber Ataşehir Trabzonlular Derneği'nin kurucu üyelerindendir. Alanında ün yapmış sanat hocalarıyla çeşitli sanatsal aktivitelerde bulunmaktadır. Bunun yanında çeşitli gazeteci, köşe yazarlarıyla araştırmalarda bulunmaktadır. Yabancı dil olarak İngilizce bilmektedir. Eşref Zeki PARLAK
01 May

“Özgürlük Operasyonu”

Dokuzuncu haçlı seferi operasyonunun maskeli adı "Özgürlük Operasyonu" adım adım Türkiye'ye doğru ilerliyor!

İlk yazımdan bu yana Türkiye'nin ve dünyanın içindeki karanlık oyunların peşine düşüp; virüslerin, pisliklerin ve karanlıkların hangi odaklardan geldiğini araştırarak sizlerle paylaşıyorum.

Bu yazımda da önemli ve kritik noktalara dikkat çekmeye çalışıp, farklı bakış açıları ile olayları değerlendirmeye çalışacağız.

Fakat bir önceki yazım hakkında ufak bir açıklama yapma gereği duyuyorum.

Ben Adnan Oktar’ı kişisel olarak tanımıyorum. Tanıdığım kadarı ile tanımak da istemiyorum. Fakat paylaşmış olduğum hadis-i şerifler (haşa) sanki Adnan Bey’inmiş gibi paylaşmama kızanlar oldu.

Yanlışın içindeki doğruları paylaşıp, alıntı yapılan kaynakçayı vermemin bu kadar tepki uyandıracağını düşünmemiştim. Çünkü beni tanıyıp takip eden dostlarımızın, benim bakış açımı az çok biliyorlardır…

Ama yeni okurlarımızın artması ve beni en son yazdığım yazılar ile tanımaya çalışması, onların yanlış anlamalarına sebebiyet verebilir. Lütfen yazı arşivimden HALEN DAHA tazeliğini koruyan önemli yazılarımı okusunlar.

***

Dokuzuncu haçlı seferini ele aldığımda, bu operasyonun nasıl gerçekleştiğini, zaman içerisinde hedeflenenlere nasıl ulaşıldığını ve bu operasyon hakkında önemli ayrıntıları paylaşmıştım.

Pentagon’da “Özgürlük Operasyonu” adı altında gerçekleşen dokuzuncu haçlı seferinin Suriye’yi de hedef alacağını, buradan İran’a sıçrayacağını sonrasında ise bazı gerçekleşmesi beklenen durumlardan haberler vermiştik.

“Gayb” aleminden bahsedip bana kuru iftirada bulunanlar, Allah dileyince bilgisini sevdiği kullarına, evliyaullaha verebileceğini de bilmeleri gerekir.

Ben demiyorum ki evliyayım… - Fazla söze gerek yok sanırım…

***

“Özgürlük Operasyonu” haçlı seferi, Suriye’ye, Mısır’a ve isyanların yaşandığı diğer bölgelerde Amerikan, İngiliz ve İsrailli ajanların aktif rol oynadığı ortaya çıktı. Belli ki hedeflenmiş gayeler, hedefe ulaştıracak dürtüleri aktif hale getiriyor…

Operasyon, Müslüman ülkeleri kendi iç hesapları derdine düşürerek, müthiş kurtarıcı Amerika’nın yardıma yetişip ülkeyi sömürmesi şeklinde devam edecek. Fakat asıl hesaplar İran ve Türkiye üzerinde yapılıyor.

İran’da ve Türkiye’de oluşturulması istenen kaos da, Suriye, Mısır ve diğer ülkelerdeki gibi kışkırtılma potansiyeli yüksek sivil toplum örgütlerinin kullanılması ile olacaktır.

Özellikle Türkiye’deki derin yapılanmanın DERNEK ve VAKIF kanatlarında cereyan ettiğini defalarca söylemiştim. Hatta bu konuda dernek ve vakıf isimleri verip bu isimler altında birçok istihbarat servislerinin ülkemizde cirit attığını da belirtmiştim…

12 Haziran seçimlerinden sonra derin devletin belini kırma ve yok etme planları faaliyete sokmak için geri sayıma başlayan R. Tayyip Erdoğan ve ekibi, ele alınması gereken en önemli konulardan birinin de LEGAL MAFYACILIK yani bazı sivil toplum örgütlerinin olduğunu biliyorlar. Dile de geriliyor...

Türkiye’deki haçlı seferi konusunda ciddi bir iddiam var:

Türkiye’deki haçlı seferi yürütme kurulunun üyelerinden biri de Cumhuriyet Halk Partisi’dir.

Derin odakların, sivil toplum örgütlerini CHP’nin emrine verip istediği gibi kullandırması da, Türkiye’deki öncelikli amacın iktidara geçirilmesi olduğunu gösteriyor.

Lütfen CHP’ye nerelerden para indekslendiğini de araştırın.

Mason biraderler ittifakını burada daha net bir biçimde görme imkanı elde etmiş olacaksınız…

Genel seçimlere yaklaşıldıkça derin devletin de sabrı tükenmeye başlıyor. Ve gene önceden beri gündemimizde tuttuğumuz Recep Tayyip Erdoğan suikast planları, derinlerin gündeminde baş sıralara yükselmeye devam ediyor…

Türkiye’nin çevresindeki ülkelerin sıkıntılarının artması ve Türkiye’nin yaşanan bu sıkıntılarda bir baba görevini üstlendirilmeye çalıştırılması, Türkiye’de yok edilmeye ramak kalmış derin devletin gündem dışına itilme çabasıdır.

Derin devletin arkasındaki güçler, dışarıdan müdahaleler ile Türkiye’nin dikkatini komşu ülkelere ve çeşitli tartışmalara çekerek, Türkiye derin yapılanmasının kendisini toparlamasını hedefliyor.

Bu konuda ülkemizin ve yetkililerimizin çok dikkat etmesi gerekiyor.

***

Ülkemizde derin yapılanmanın birçok kolu kırıldı. Fakat önceden de bahsettiğim bazı konularda derin devletin yapılanmasını yıkmanın çok zor olduğunu özellikle vurgulamıştım.

Bunlardan birincisi siyaset, ikincisi ise sivil toplum kuruluşları-dernek ve vakıflardır...

Derin devlet iki önemli kanadını etkin ve birlikte kullanarak, özellikle kaybettiği Yargı-Silahlı Kuvvetler ve İstihbarat alanını tekrar ele geçirmek istiyor. Bunu yapması için de seçtiği derin partisini ülkenin başına koyması gerekiyor.

Haçlı operasyonunu Recep Tayyip Erdoğan'a mal etmeye çalışanlar yanılıyorlar. Tayyip Erdoğan hatasız değil; çoğu kez yazılarımda Erdoğan'ı da olumsuz eleştirdim. Ama Erdoğan'ın başa getirilmesine dikkat etmek lazım... ABD kullanıldı(!).. Sadece kullanıldı.

Haçlı operasyonunu CHP'nin başında sanki Atatürk, MHP'nin başında ise sanki Alparslan Türkeş varmış gibi düşünenlerde aramak lazım.

Bu ne büyük hakarettir!

Söyledim, gene söylüyorum; Türkiye'de haçlı seferi CHP üzerinden yürütülüyor. MHP de derin yapılanmanın maşası olarak kullanılmaya devam ediyor...

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank