content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

14 Ara

Devlet Memurları da Siyaset Yapmalıdırlar!..

29 Kasım'da Gerçek Gazetesi’nde bir haber vardı. "Ömer adaylara laf attı" diye... Haberde "Silivri Belediyesi'nin aykırı memuru olarak nam salan Ömer Sebehhattin Çetin, yeni bir vukuata daha imza attı. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın afişlerini Silivri sokaklarına asan ve bunu sosyal paylaşım sitesinden paylaşan Çetin, diğer belediye başkan aday adaylarına laf  atmaktan da geri kalmadı" diye yazıyordu.
Bu haberle ilgili düşüncelerimi daha önce yazacaktım ama gündemin yoğunluğundan dolayı yazamadım.
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor. Devlet memurları da siyaset yaparlar. Aynen diğer sıradan insanlar gibi. Hele ki, Ömer Çetin gibiler bin kere yaparlar. Çünkü, Çetin'in belediyedeki memuriyeti yasal bir zorunluluğu yerine getirmek.
Belediye Başkanı Özcan Işıklar aday olmadığında yada aday olup kazanamadığında Çetin, bir gün bile kalmadan istifa eder.
Çetin açık açık Özcan Işıklar'ın aslında danışmanı. Bunu bilmemek için insanların zır cahil olması gerekiyor.
Yine haberde Çetin, "memurlukla bir alakası olmadığını, hatta sazçlarını bile at kuyruğu şeklinde bağlayarak gezdiğini söylüyorlar. Aynı ayrımcılığı belediyede hiçbir memurun sahip olamayacağına" da dikkat çekiyorlarmış çalışanlar...
****
Vay anam babam vay.. At kuyruğu saçı varmış Çetin'in.
Çetin'i aylar önce gördüğümde saçlarını kesmişti. Hemde kendisine çok yakışmasına rağmen...
****
8 yıl önce kurduğum gazetede mesleğimizin etik değerlerinin dışında kendi etik değerlerim var. Bunu gazetemizin başında bulunan her arkadaşımıza, bizimle çalışan her arkadaşımıza anlatmaya çalıştım. Ancak görüyorum ki, kendi kurduğum gazetemde bazen insanların görüntülerini bir aşağılama biçimi olarak kullanılan haberlere imza atılıyor.
****
Kime ne bilmem kimin uzun saçından, giyiminden, inancından, etnik yapısından, dilinden, cemaatinden, cinsel tercihinden, düşüncesinden, kültüründen...
Gazetemizin demokrat bir çizgisi olmasını istedim. Elimden geldiği kadarıyla bunu yapmaya çalışıyorum. Var olduğum sürecede yapmaya çalışacağım.
Herkes kendi dünya görüşü, inancı, etnik kimliği üzerinden bizi biryerlere oturtmaya çalışıyor. Bu normal birşey...
Solcu olan biri bizi sağcı, sağcı olan biri bize sosyalist, ırkçı olan biri bizi komünist, kendisini Türk gören bizi Kürt, Alevi olarak görebiliyor.

Nereden bakıyorlarsa bizi oradan görüyorlar.
Hatta yazılarımızı okumayanlar birgün okuduklarında 'seni farkıl tanımışız' diyecek kadar nasıl önyargılı baktıklarını anlatarak, özeleştiride bulunabiliyorlar.
****
Önceki akşam gazetemizde Çetin ile ilgili bir haber çıktığını öğrendim. Haberi biliyordum, ancak haberin ayrıntılarına okumamıştım. Dün gazeteye gelince Emek'den haberin çıktığı tarihi öğrendim. Ve biraz önce haberi ayrıntılı olarak okudum.
Çetin, seçimlerden önce Başkan Işıklar'ın afişlerini yapıştırmış mış. Bunda ne sakınca olabilir? Ki, o zamanda memurda değil...
Aday adaylarına laf söylemiş... Işıklar'ın danışmanı olan birinin eleştiri yapmasının ne sakıncası olabilir? Ki, bundan da rahatsız olması gereken Başkan Işıklar'dır... Çünkü, başkasını ilgilendirmez... Ve birilerinin başka nedenlerle kavgasında birine tarafı olmak, gazetemiz üzerinden manüpile yapılmaya çalışılmasından rahatsız olurum.
****
Asıl doğru olan ise şu: Danışman olanlar, müdür olanlar açıklamalarıyla öne çıkmazlar... Buna itina göstermeye çalışırlar. Çünkü, söylenecek her söz beraber yürüdüğü yol arkadaşına, danışmanlık yaptığı kişiye zarar verebileceğinden dolayı; sözlerini, yazılarını özenle seçmeleri gerekir.
Ancak buna rağmen dediğim gibi, böyle yapmıyorsa da bundan rahatsız olması gereken danışmanlık yaptığı kişidir ki, o rahatsız olmuyorsa da başkasının söz söylemesinin de anlamsız olduğunu belirtmek isterim.
****
"Tavuk Ömer, at kuyruklu" gibi sıfatlar ise kaynağı olmadığı sürece 'çalışanlar' diyerek kim olduğu belli olmayan kişilere, gönderme yapılarak aşağılama biçimi olarak kullanılması ise kabul edilebilir şeyler değildir.
8 yıl önce kurduğum, (iddialı söylüyorum) İstanbul'un en demokrat yerel günlük gazetesinin imajını zedeleyecek şeylerdir.

Beylikdüzü KAİ’i neden susuyor?

Geçen hafta MHP MYK üyesi Muharrem Yıldız'ın Serhat Boyları Derneği merkezinde, Beylikdüzü KAİ'nin Kültür Merkezi'ndeki yemekli toplantısında yaşanan olaylarla ilgili yaptığı, basın açıklamasında ki sözleride yenilir yutulur değildi.
Ancak açıklama yapan sıradan biri değildi. MHP'nin MYK üyesi ve aynı zamanda Kars, Ardahan, Iğdır kentlerinin kanaat önderlerinden biriydi.
****
Basın toplantısında Yıldız'a, "Tüm dernek yöneticileri, gecelerinde siyasilerin başka bir siyasi partiyi eleştiren konuşmalardan rahatsız olurlar. Siz yaptığınızı söylediğiniz konuşmada çok sert bir konuşma. Konuşmanızının yanlış ve hatalı olduğunuzu düşünmüyor musunuz?" diye sorduğumda "Hatalı olabilirim. Ancak ..." diyerek sert açıklamalarına yine devam etmişti.
****
Burada gazete olarak Yıldız'ın sert açıklamalarının ayrıntılarına yer verdik.
Biz aynı zamanda bir hemşeri gurubunun gazetesi, mensubu değiliz.
Birileri Yıldız'ın sert konuşmalarını görmeyebilirlerdi ancak bizim tarzımız değildi.
Beylikdüzü KAİ yöneticilerinin bugüne kadar Yıldız'a yanıt vermemesi, susması da oldukça manidardır. Biline...

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank