content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

06 Eki

Demokratikleşme Paketiyle Başörtüsü Sorunu Çözülecek mi?

Başbakan Erdoğan, açıkladığı demokratikleşme paketinde kamuda başörtüsü sorununu çözeceklerini şöyle duyurdu: “Kamu kurum ve kuruluşlarında başörtüsü yasağı kalkıyor. Kadın çalışanların üzerindeki ayrımcılığı kaldırıyoruz. TSK mensuplarını, emniyet mensuplarını, hakim ve savcıları ayrı tutuyoruz.”

Bir kanun değişikliyle çözümü basit olan bu sorun,yıllarca,yüzlerce insanı mağdur edip dindar kadınların kabusu oldu. Üniversite öğrencilerine getirilen başörtüsü serbestliği bugüne kadar sırat köprüsü vari kıldan ince kılıçtan keskin bir süreçte devam ederken kamuda aslında gayet doğal hak olan kıyafet serbestliği, zannedildiği kadar kolay olmayacağı gibi rahatta hazmedilemeyecektir.

Yönetmelikte geçen “görev mahallinde baş daima açık” ifadesi türban yasağının sebebiydi. Ak Parti hükümeti resmi kurumlara bu güne kadar bu yönetmeliği yazlık ve kışlık uygulamalar açısından yılda iki defa gönderdi. “Baş daima açık” ifadesinin çıkarılmasıyla kamuda başörtüsü problemi çözülecek gibi ama; rejim sorunu haline getirilen ve bu kadar hassas olan bu sorunun çözümü bu kadar basit  olmayacak gibi görünüyor. Bundan dolayı yönetmelikte kullanılacak her ifade, yerine göre her kelime, çok önemli. Yönetmelik muğlak olarak değiştirildiğinde uygulamada mutlaka sorun çıkacak ve bazı kurum ve kuruluşlarda türban sorunu devam edecek, ettirilecektir.

Kanunen problem çözülse bile sorunu devam ettirmek isteyecek bir zihniyetin konuyu medya yoluyla işlemesi durumundakutuplaşmalara gidilmesi, bununda kamu kurum ve kuruluşlarında başörtülü kadınlarda mahalle baskısı etkisi yaratması muhtemeldir.

TSK’nın, Emniyet ile Hakim ve Savcıların kılık kıyafet serbestliğinin dışında tutulması ülkede başörtüsü sorunun tamamen çözülmediği anlamına geliyor. 28 Şubat sürecinde türbanla ilgili en çok sorun ve mağduriyetler bu kurumlarda yaşanmıştı. Bu, dar ama etkili çerçevede türban sorununun devam edeceği anlamına gelmektedir. Devletin ve devlet hakimiyetinin direk ve etkin hissedildiği kurumlarda batılılaşma yolunda devlet, laik yönünü vatandaşa gösterecektir.

Ak Parti hükümetinin üniversitelerde türban serbestisi için düzenleme yaptığı günlerde ‘Başörtüsüne serbestlik gelir mi?’ başlıklı yazımda şunlara değinmiştim:

“… Zira, Tanzimat zihniyeti ile dini ve geleneksel toplumsal değerleri muhafaza etme gayretindeki dindar kesimin Batı kültürüne yaklaşımı, edinip edinmeme, edinmenin derece ve nasıllığı gibi hususlarda birbirleriyle bir uzlaşısı; dini ve geleneksel değerlerin Batı kültürü karşısında bir yerli yerindeliğe oturması söz konusu olmadan bu ülkede başörtüsü(türban) sorunu çözülmeyecektir.

Mesele, bilim ve teknik yolla güçlenen Batı ve bu gücün dünyaya sunduğu modern hayatla, İslam dininin öngördüğü hayat tarzı ve bu öngörüyle yüzyıllar boyu sahip olduğumuz geleneksel toplum yapımızın dini değerler tabanında çatışması ve bu çatışmayı çözümlemede ortaya konan yaklaşımların kabul görürlüklerinin bir türlü yerli yerine oturmayışıdır.” (http://www.ajans5.com/detay/2010/10/06/basortusune-serbestlik-gelir-mi.html)

                Başörtüsü, kanundaki bir ifadenin çıkarılmasıyla çözümlenecek görünse bile esasta dini, sosyal, kültürel, toplumsal tabanlı kökeni Tanzimat’a dayalı Batılılaşma yolunda laik devletin sorunudur.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank