content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

08 Eyl

“Demir Ağlarla Ördük Anayurdu Dört Baştan”

AKP iktidarının bir tek faydası oldu. Ak-kara, iyi-kötü, kahraman-hain, güzel-çirkin, mert-namert, sağlam-satılık insan, doğru-yalan, dürüst-fırıldak, vatansever-bölücü, millici-uluslararası satın alınmışlar, dindar-din bezirganı, Türk-Türk düşmanı gibi yüzlerce olumlu-olumsuz kişilik ortaya çıkıverdi. Şimdi kimin ne olduğunu, ne olmadığını anlıyor ve biliyoruz.
Sabah Gazetesinde Engin Ardıç adlı bir köşe yazarı var. Solcu değil, sağcı değil, milliyetçi değil, tren1-400x286çağdaş değil, liberal değil, dindar değil, ülkeyi ne kadar sever, ne kadar sevmez belli değil. Ama belli olan tarafı, tam yandaş ve iktidar yalakası.

Devlet büyüklerinden birisi; “Nedir bu Onuncu Yıl Marşı? Her yerde bunu çalıyorsunuz. Bunun yerine Mehter Marşı’nı çalın!” dedi ya! Değerli yazar, Onuncu Yıl Marşı’nı yerden yere vurdu. Çünkü yalakalık ve yandaşlık kolay değil. Büyükleri ne derse doğrudur, onların söylemlerini doğrulamak ve onları korumak, kollamak gerekir.

Bakınız ne diyor yandaş yazar:
“On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan… Boş laf.”
“Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını / Dindirdik memleketin yıllar süren yasını… Boş laf”
“Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız… Abes.”
“Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız… Gerçekçi değil.”
Marşla ilgili daha başka şeyler de söylüyor. Yani marşın hiçbir sözüne katılmıyor. Yahu! Bu bir marş, adı üstünde bir marş. Marşta hamasi şeyler olur. Duyguları kamçılayan güzel laflar olur. Diğer milletlerin milli marşlarına bakın. Hepsinde hamaset vardır. Hatta mehter marşlarının sözleri bile abartılıdır.

Yandaş yazar, asıl neye takılmış biliyor musunuz? “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan…” Marşın bu dizesine takılmış. Diyor ki yandaş yazar; “Ray döşemişler. Dört baştan falan değil, yalnızca Kayseri, Sivas, Malatya, en son da Niğde… 1923-1933 yılları arasında yapılan demiryolları sadece bunlardı… Demek ki, anayurt hiç de öyle kazak gibi örülmemiş… Demir ağlarla falan örmedin anayurdu dört baştan…” Yandaş bunları söylüyor. Neden Atatürk dönemini küçümseyen bu sözleri söylüyor? Biliyoruz, amaç; o dönemleri kötülemek.

Bakın ben söyleyeyim. İlk demiryolu, 1845’te Kahire-İskenderun hattı idi. İstanbul’a ilk tren 1883 yılında 12 Ağustosta geldi. Ankara’ya ise 1893’te. Cumhuriyete kadar 3720 km’lik bir demiryolu uzunluğuna sahipti Anadolu. Hepsini de yabancı şirketler işletiyordu. 1923-1933 yılları arası 2048 km demiryolu yapıldı. 1933-1938 yılları arasında 5 yıl içinde 963 km daha ilave edildi. Cumhuriyetin 15. yılında devletin işletmekte olduğu demiryolu uzunluğu 6719 km’dir. 1924-1933 yılları arasında yabancılardan satın alınarak DDY’na devredilen demiryolu uzunluğu 1664 km’dir.

Geriye kalan 2056 km’lik demiryolu işletmeleri zaman içerisinde millileştirildi. Mali güçlüklere karşı bütün demiryolu şirketleri tek tek millileştirilerek işletmeye açıldı. Çünkü Kurtuluş Savaşı’ndan sonra bu şirketler zaten çalışmıyordu. 1928-1938 yılları arasında sahipliği yabancılarda olan (Fransız, İngiliz, Alman vb.) Anadolu Demiryolları İşletmesi 1929 yılında, Mersin-Tarsus-Adana Demiryolları İşletmesi 1931 yılında, İzmir-Afyon-Manisa-Bandırma Demiryolları İşletmesi 1934 yılında, Aydın Demiryolları İşletmesi 1937 yılında paraları ödenerek millileştirildi. 1940 yılında DDY’nin uzunluğu kilometre olarak 7381 km’ye ulaştı.

Savaştan sonra 1923 yılında yabancıların elinde bulunan 3720 km’lik demiryolları birlikte, şebekeler yetersiz, yıpranmış, araçlar ve gereçleri fakir ve yetersizdi. Toplam vagon sayısı 2186, buharlı lokomotif sayısı 118 idi. Bu sayılar, on yıl içinde tam on katına çıkarıldı. 1923’te yolcu sayısı 1.9 milyon civarındaydı. 1935’te 11.6 milyon yolcu adedine ulaşıldı. 1923’te taşınan yük 313 bin ton iken 1935’te bu rakam 3.049.00 tona çıktı

Yoklukla, fakirlikle, emperyalizmle, soygunla, işgalle savaşan Türkiye Cumhuriyetinin ilk on yılı içinde gerçekleştirilen “demir ağlarla anayurdu dört baştan örmek” çabası ve idealini küçümsemek; “Kayseri, Sivas, Malatya, en son da Niğde…” diyerek itibarsız hale getirmek ancak art niyetlilerin işidir.

17 Şubat 1923’te yapılan İzmir İktisat Kongresinde “Yollar Meselesi” başlığı altında ilk madde şöyledir:
“Memleketi örümcek ağı gibi saracak demiryolları, karayolları, limanlar ve kanallar gibi ulaşım yollarının yapımına derhal başlanması…”
İşte bu hedefle harekete geçen Cumhuriyet kurucuları, yokluklar içinde “demir ağlarla ördü anayurdu dört baştan…”

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank