content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

29 Nis

Chp Zihniyeti ve Mhp’nin “Fitne”İle İmtihanı

• CHP. Zihniyeti, “Devr-i sâbık” demektir.

• CHP. zihniyeti “Millî Şef Dönemi” demektir. Kur’an’ın yasaklandığı, Allah İsm-i Celilinin matbuatta yasaklandığı, ezanın 14 yıl  Türkçe okunduğu, okuyanların cezalandırıldığı, hapse atıldığı, sürgün edildiği “Kara Kitap” demektir.

• Atatürk tarafından kurulduğu halde; Atatürk İnkılaplarına “devrim” diyen bir zihniyettir.

• Kaput bezi ile yorgan astarlarının kefen olarak kullanıldığı, ekmeğin karneyle satıldığı, çayın dutla içildiği mazlum ve fukara gömleğidir.

• Yokluk, kıtlık, sefalet, açlık madalyonudur.

• Çiftçinin bir çift öküzünü tarladan, harmandan zorla alınarak; “Halkevleri” ne taş taşıtan taşeron demektir.

• Altı ok olarak yıllardan beri milletine kalbine saplanan ilkelerini kendisi de bilmeyen bir kumkumadır.

• Hiçbir zaman, hiçbir devirde iktidar ve muktedir olamayan, muhalefet görevini de beceremeyen, Atatürk’ün mirası üzerinde hora tepen bir siyasi mevtadır.

• TBMM. De bir çıban başı, hastalığı belli olmayan bir belâdır.

• “Milli İrâde, Demokrasi, Lâiklik, Cumhuriyet, Hürriyet, İnsan Hakları” mefhumlarını, temel taşlarımızı bilmeyen büyük bir cahildir.

• Atatürk'ün mirası İş Bankası hisselerinden payına düşen trilyonları yıllardan beri kullanan, şakşakçılık ve iftira kampanyalarını yürüten, mitinglerde belli odaklara saldıran, zehir kusan iki televizyon kanalına milyar dolarları aktaran, başında bulunan Star gazete ve televizyonundan kovulmuş Tuncay Özkan isimli yobazı milyon dolar maaşlarla besleyen, "fakir/fukara edebiyatı tellalı" zihniyetin partisidir.

• Ve CHP. Bu seçimlerde tarih kabristanına gömülecek, ağlayanı bulunmayacak bir siyasi ölüdür.

Satır başları ile önemli tespitlerin yapıldığı bu bilgiler, NOT DEFTERİ isimli eserimden alınmış olup, internet sitemde yayınlanan bir makalemde de kullanılmıştı.

Seçimlerin yaklaştığı şu dönemde, yapılan mitinglerde ağzını iyice bozan, heybesinde küfür, saldırı ve  sinkâftan başka vereceği bir şey kalmayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iyiden iyiye azıttı veya kafayı yedi… Devletin bir başbakanının anasına sövecek kadar alçalan, küstahlaşan, kirlenen ağzı bozuk bir adam dünyanın neresinde bulunur, bulamazsınız…

CHP’liler, ötelerden beri edep ve dinden kopukturlar. Çarşaflı kadınlara rozet takıp, kandil gecelerinde simit dağıtsalar, dindar görünüp, halkla iftar sofralarına otursalar, birlikte yemek yeseler, çay içseler, camilerin açılış merasimlerinde bulunsalar, cenaze namazlarında boy gösterseler, ‘Kutlu Doğum’  programlarında  vaaz hocası gibi konuşup, fetva verseler, “Cuma Namazı kaza edilir” deseler bile, zihniyet aynıdır, değişmez.

Şairimiz:

“KATRANI ERİTSEN DE, OLMAZ ŞEKER,

CİNSİNİ SEVDİĞİM, CİNSİNE ÇEKER…”

der ya..

“KİMİN Kİ MAYASI BOZUK / OLAMAZ ONDAN HAZIK…”

Derler ya…

Müslümanların parası ile  milyon tiraja yükselen gazetelerin yazmadığı, yazamadığı cesaret ve imanla, sadece Yeni Akit Gazetesinde manşette yer alan “Hem Küfürbaz, Hem Yalancı” haberinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ipliği pazara çıktı, maskesi düştü.

Tunceli Nazımiye ilçesi 1948 doğumlu, babası tapu memuru Kamer, anası Yemuş hanımdan doğma, “Gandi  Kemal” lakaplı, torbadan CHP genel başkanı seçilen, kayın babasının cenazesini Cem Evi’nden kaldıran, alevi kökenli Kılıçdaroğlu  ile  ilgili haberde yer alan bazı satır başlarını aynen buraya alalım:

“9 yıl boyunca SSK’ya ‘KARABULUTLAR’ ÇÖKMÜŞTÜ. Eski soyadı Karabulut ailesinden onlarca kişiyi yerleştirdi. Cemal Karabulut, Düzgün Karabulut, Ramazan Karabulut ve diğer 31 Karabulut. Kılıçdaroğlu, annesinin kızlık soyadı olan Gündüz’lerden de 26’sını SSK’ya yerleştirmiş.. Bir de düzgünler var…Eşinin kızlık soyadı olan düzgünlerden de 13 kişiyi SSK’nın çeşitli kadrolarına yerleştirmiş. Henüz 13-14 yaşındaki oğlu Kerem’i sigortalı yaptırmış, kızı Zeynep’te Vakıfbank’ta sınavsız işe başlatmış. Aynı Kılıçdaroğlu’nun 2 aylık torunu da “1 günlük çalışma” ile sigortalı yapılmıştı. SSK’yı “Sülale boyu çiftlik” haline getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “ananı!..” diyecek kadar ağzını bozması ise, “Oktay Ekşi’ye özenmek”  olarak yorumlandı.” (Daha detaylı bakınız:  Y eni Akit Gazetesi. 27 Nisan 2011/Çarşamba sayısı)

Bunları ve CHP’yi yakından biliriz, arife tarif gerekmez.. Peki MHP’ye, MHP’li kardeşlere, ülkücülere ne demeli?

Bir zamanlar Nusret Demiral adlı DGM savcısı, MHP’den aday olmuş, ‘Ezan Türkçe okunsun’ dediği için, 1994 yılında bu parti barajın altında kalmıştı.

2007 yılında aldıkları yo, sadece yüzde 14’tü…

MHP  Genel başkan yardımcısı Recai Yıldırım’ın beyanatlarını okuyorsunuz sanırım. MHP’yi Nuh Tufanı bile yıkamazmış… (Haşa, haşa….) Adana’da yayın yapan yerel bir televizyon yayınında; Menzil ve  Fethullah Gülen Cemaatlerine dil uzattıktan sonra, partisinin barajı aşamayacağı iddiası üzerine: “Milliyetçi Hareket partisini, Nuh Tufanı bile yıkamaz” demiş..

Başörtülüleri fişleyen, Ergenekon sanığı Engin alan’ı milletvekili adayı yapan MHP zihniyetinde, cemaatlerin bu adam kadar kıymeti yok mu?

Recai yıldırım cahil olabilir, Nuh Tufanı’nı bilmeyebilir, öğrenmemesi ayıp ve büyük bir eksikliktir. Kur’an’ı Kerimde yer alan ilgili surenin mealini okusalar iyi olur sanırım. Cenab-ı Hakkın gazabı, sadece bir partiyi değil, bütün dünyayı yıkar, altında kalırız.

MHP’nin fitne imtihanında, siyaset tarihinin büyük skandallarından biri olarak tarihe geçen bu olaya, Cihan Haber Ajansının işlediği bir haberle aynen yer verelim: (Edep,ahlak ve inanç yapımıza ters düşen cümleler olsa bile)

“İnternete düşen ve başta milliyet olmak üzere bir çok sitede kullanılan video kaydında,  MHP Genel Başkan yardımcıları Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu ile iki kadına ait gizli kamera görüntüleri yayınlandı. Videoda MHP ve ülkücü camiayı şok eden cümleler ve görüntüler yer aldı. Dün gece 'Beyaz TV’de sadece seslerin dinletildiği konuşmalarda MHP'nin Aile ve Kadından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım, sağ seçmene "Allah belasını versin. Sağ seçmen yuvarlak demek, gülle, hiç köşesi yok. Her tarafa yuvarlanır." demesi de dikkat çekiyor.

Videoda Yıldırım'ın Alevilere hakaret eden cümleleri de yer alıyor. Yanındaki bayandan başörtüsü takmasını isteyen, bunu da hobi olarak gören Yıldırım, kendisini 'sapık' olarak nitelendiriyor. Görüntülerde MHP'li iki genel başkan yardımcısının aynı odada kadınlarla uygunsuz vaziyette olduğu da görülüyor. Yıldırım'ın videoda Alevi bir bayanı tavlamak için Hz Osman'a hakaret ettiği de MHP'lilerce anlatılıyor.

Görüntülerde Niva isimli yabancı uyruklu bir kadına, MHP'yi anlatmaya çalışan ve başka bir kadının de tercüme yaptığı sohbette Yıldırım, "Parti 3 tane ay, hilal 3 tane bu benim partimin amblemi." diyor. Görüntülerde Recai Yıldırım'ın Kamelya isimli bayanla da siyaset içerikli konuşmaları dikkat çekiyor. Yıldırım videoda, pavyona gittiğini ve parlamentoya isteği zaman uğradığını da yabancı uyruklu kadınlara anlatıyor.

Burada sağ seçmene hakaretler yağdıran Yıldırım sağ seçmenlerden "Allah belasını versin" hepsinin diye bahsederken, Kamelya isimli bayanın 'Sağ seçmen ne demek?' sorusuna ise Yıldırım ise şok bir cevap veriyor: "Sağ seçmen yuvarlak demek, gülle hiç köşesi yok. Her tarafa yuvarlanır."

Bayanın 'AK Parti'yi yıkmak için onlarla (CHP) anlaşamıyor musunuz?" sorusuna ise Recai Yıldırım'ın verdiği cevap ise çok ilginç. CHP ile anlaşabileceklerini söyleyen Yıldırım " 28'inden sonra bazı atraksiyonlar olacak." diyor. CHP ile koalisyon yapabileceklerini anlatan Yıldırım MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Mahmut Çomoğlu isimli birine destek çıkmasını istediğini açıklıyor. Çomoğlu'nun İspanyollar'dan iş aldığını ve 5 milyon dolar para kazandırdığını öne süren Yıldırım, Mahmut Çomoğlu'nun " Gardaş sana bir kıyakta yaparız" dediğini anlatıyor. Kendisinin de Mahmut Çomoğlu'na "Ben de dedim ki.. Allahsız ben han istemiyorum, hamam istemiyorum. Bir avrat istiyorum." diyor.

Görüntülerde Kamelya isimli bayanın bir daire konusunda sıkıntı yaşadığını ve kendisinin de duruma müdahale olması için, kendisine teklifte bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, "Bak şimdi benim gönderebileceğim adam gider alır, çöker, gider adamın kafasına sıkar." diyor. .

Yanında bulunan bayana "Hele tesettüre girersen çok daha severim seni" diyen Yıldırım'a Betül isimli bayan "Ben tesettüre falan da giremem" diye cevap veriyor. Bunun üzerine Metin Çobanoğlu'nun "Siyah bir şey giyecek" dediği görülüyor. Recai Yıldırım'ın "Deme off aman aman bir hoşuma gider ki. Bildiğin gibi değil. Selvi bir de tesettüre girse var ya. Hobim var valla" diyerek tesettürlü bayanlara hakaret ediyor.

Betül isimli bayanın "Sen istiyorsan gireyim aşkım. Sapık ya bu adam" diye cevap vermesi karşısına ise Recai Yıldırım, ülkücü camiayı şok edecek şu yanıtı veriyor . "Sapığım tabi." Tesettüre girmesini kendisini tahrik edeceğini söyleyen Recai Yıldırım "Ahlaksızım tamam. Ama hobim öyle ben ne yapayım valla hobim böyle" diyor. "Allah'ın her günü pavyona gitmiş adamım." diye konuşuyor.

Görüntülerde MHP'li vekilin Alevilere de hakaret ettiği görülüyor. Kendisinin cumaya gitmek yerine uyuduğunu söyleyen Yıldırım Alevilerle ilgili bir konu açılınca onların Müslüman olmadığını camiye bile gitmediklerini söylüyor. Kadın arkadaşının Cem evine gidiyorlar uyarısının ardından ise "Cem Evi’nde  saz çalıyor, bilmem ne yapıyorlar" diyor.

Yorum ve kararı sizlere bırakıyorum…

Gizli Kamera görüntüleri ile kaset depremi yaşayan Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu, tufana gerek kalmadan; “Özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan takibata uğrayarak, Genel Başkan yardımcılığı ile milletvekilliği adaylığından istifa ettirildiler. Büyük söylemenin, iftiranın, yalanın ve isyanın küçük bir cezasını bu  dünyada çektiler, Mizân daha başka..

Tarihte yerini alan “Meydan okuyan” anlamına gelen CHALLENGER olayını bilirsiniz. Amerikalılar, Allah’a meydan okuyarak, kadehlerini kaldırmak suretiyle alem yaparken, CHALLENGER’in yok oluşunu seyretmişlerdi. 28 ocak 1986 günü, Kennedy semalarında yok olan uzay mekiğinde, yedi kişi de can vermişti.

1912 yılının 14 Nisan günü, Britanya İmparatorluğunun övünç kaynağı, asrın teknoloji harikası TİTANİC gemisinin  Amerika’ya ilk sefer yapacağı günde, gemi kaptanı Edwart Smith’in gazetecilere verdiği beyanatta “Bu gemi batmaz. Tanrı bile batıramaz…” küfür ve isyanına rağmen, gemi bir buzdağına çarparak batmış, 1523 kişi sulara gömülmüştü.

İbret alınmadığı için tekerrür eden tarihte, bu tür olaylar çoktur, arzu edenler okuyabilirler. İlâhlık taslayan Nemrut; bir sivrisinek tarafından helak edilmiş, beynine giren sineği çıkarmak için tokmaklanmak suretiyle diri diri, bağıra bağıra ölmemiş miydi?

Mevla bir kişinin veya kavmin helâkini istediği zaman, tufan gerekmez, bir sivrisinek bile yeter..

2007 yılında basılan,  “AK SÜT İÇİNDE”, AK KIL’I GÖREN KALEMLE NEDEN ADALET VE KALKINMA PARTİSİ (AK PARTİ) isimli eserimin 250. sayfasında MHP’NİN FİTNE İLE İMTİHANI başlıklı yazımdan şu bölümleri buraya almak isterim:   “104 milyar dış borç yapan ve Galata bankerlerini yeniden türeterek  50 milyar dolar iç borca batan, üstelik dünyanın en çirkin, en insafsız gelir dağılımına ülkeyi mahkum edenlerle rahatça işbirliği yapabilen efendilerin MHP ile hükümet kurmakta neden kaygıları oluyor acaba?

Bir takım çevreler tarafından “Kahraman” ilan edilen ve böyle bir propaganda ile rey toplayan çelimsi politikacılara MHP’nin teslimiyeti asla kabul edilemez.

MHP’nin geldiği nokta bellidir. “Zaman geçmiş, duymadım eyvah!” diyen ehl-i dil yanında, bu feryada hepimizin ihtiyacı vardır.”

Evet; bir misyonu, fikir yapısı ve özelliği bulunan MHP’nin bu  kötü gidişle barajı aşması, ihtimal olmasa gerek. Yazık oluyor MHP’ye,  ülküdaşlara, yazık oluyor “DOKUZ IŞIK DOKTRİNİ’ne..

“Anlayana saz, anlamayana baraj bile kafi gelmez” diyenler haksız değildir.

Zaman en güzel  ilaç ve şahittir, BEKLİYORUZ!...

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank