content
05 Ara

Büyük Günahın Ortakları

Bu ara en çok ilgimi çeken konu AKP Bolu İl Başkanı M. Emin Güz’ün, ulusal gündemden aldığı pası, yerel düzeyde rakibine şutlaması.

Bu aralar CHP’nin türbanlı-çarşaflı üyeleri pek moda ya, Emin Güz de muhtemelen merak etmiş sormuş. “Bu rozet taktıkları insanları gerçekten siyasetin içinde görmek istiyorlar mı, istemiyorlar mı?”

Bu ilginç soruya yine yerel düzeyde cevap gelir mi yoksa kendilerinin de bazen yaptıkları gibi sessiz mi kalınır bilinmez ama bu soruya sebep olan politikalar sayesinde, biri fena bir gol atacak.

İstediğiniz kadar anti demokrat deyin ama bu sığ siyasetin sonu gel-me-li.

AKP’yi Türkiye’de dinin yaşanması konusunda çok mu “Dertli Kardeş” sanıyorsunuz? Aksine o, şu anda “Mutlu Kardeş.”

Çünkü kimse ona neden din üzerinden siyaset yapılamayacağını açıklamıyor. Daha doğrusu korkuyor.

Dilim döndüğünce ben söyleyeyim. Olabildiğince de basit izah etmeye çalışayım.

Siz eğer siyasetinizi, tartışılmaz kabul edilen, genelgeçer doğru olarak gözüken dini kuralları temel göstererek yaparsanız, dini kuralların tartışılmasını sağlamış olursunuz.

Siyasette tartışmayı yok ettiğiniz anda bunun en anlaşılır tanımı “Faşizm” olur ki dini siyasete alet edenler aksine demokrasiyi savunduklarını iddia etmektedirler.

Onun içindir ki her halk kendine layık olan yöneticileri seçer. Dünyadaki geri kalmışlığın nedeni geri bırakılmış halklar değil, o halkın seçtiği toplumu ileri götüremeyen yöneticilerdir.
Uzun lafın kısası şudur. Deniz Baykal yaptıklarıyla siyaseten doğru, aydınlanma devrimi için yanlış bir adım atmıştır.

Türban konusunun her noktasını dine dayayarak siyaset yapan ve işi yanlış kulvara (Bataklığa) çeken AKP de siyaseten doğru yapmış, aydınlanma devrimini…

Vahabilerin bu denli sarmalamaya çalıştığı insanımızın bir kısmının ne denli aydın olduğunu biliyoruz ve bu kişilerin temelinde sosyal demokratlık olduğu yadsınamaz bir gerçek. İnanıyorum ki bu basit numaraları yemeyecektir.

Fakat bilinmelidir ki AKP tek yönü olan bir parti değildir.

Toplumun doğru-yanlış her kesimine boncuk dağıtarak bu günlere gelmiştir. Bölücüsünden bölücü, şeriatçısından şeriatçı, Kürtünden Kürt, ecnebisinden ecnebi, Turancısından Turancı hatta işi abartıp Atatürkçüsünden Atatürkçü olmuştur.

Her halk layık olduğu yöneticiler tarafından yönetilir.

Artık Türkiye’de din, siyasete alet olmuştur, bu sebeptendir ki tartışılmasının önü açılmıştır.

Deniz Baykal da Tayip Erdoğan’ın o büyük ve affedilmez günahına ortak olmuştur.

M. Emin Güz’ün yukarıda sorduğu soru işte tam da bunu anlatmaktadır.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank