content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

19 Şub

Atatürk Gençliği

Genç kızlarımız, genç erkeklerimiz, üniversite gençlerimiz, gelecek gençlere emanettir. Bu gerçeği aklımızdan bir an olsun bile çıkartmamalıyız ve bu sorumlulukla hareket etmeliyiz. Gençler hayatın her alanında var olmalıdır ve onlara da bu fırsat verilmelidir. Özellikle de siyasette gençleri ön plana çıkartmalı, onların gençlik dinamizminden faydalanılmalıdır.

Çünkü Atatürk’ün de dediği gibi ‘Her kafanın anlamaktan aciz olduğu yüksek bir varlıktır gençlik.’

Ancak 1980 sonrasında ülkemiz gençliğinin nasıl olduğu sorusunun cevabı herkeste gizlidir. O gençlik ‘80 sonrası diktanın iradesi ile toplumsal oluşumlardan uzaklaştırılmış, depolitize edilmiş, tartışma kültüründen arındırılmış dahası tüketim toplumu haline dönüştürülmüştür.’

Gençler Cumhuriyetimizi, ilkelerini özümseyerek Cumhuriyet devrimlerine, yasalarına, partileriyle, yerel yönetimleriyle sahip çıkmalıdır. Toplumsal değerlerin her geçen gün hızla değişime uğradığı günümüzde Cumhuriyet gençliği Anadolu’nun her yerinde sesini duyurmak zorundadır. Gençler, Atatürkçü kulüplerde, partilerin gençlik kollarında, üniversite topluluklarında, kent konseylerinin gençlik meclislerinde kurumun adı her ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka yasal bir zeminde varlığını hissettirmek zorundadır.

Atatürk’ün Türk Gençliği’ne verdiği görevi yerine getirmek için gençlik artık daha gözü açık olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, cumhuriyeti, laiklik ilkesini and içerek yola koyulmalıdır. Gençler kendine inanarak, bu inanç ile Atatürk coşkusunu yüreklerinde taşıyarak tek vücut olarak yarınları kuracaktır.

Sevgi, saygı hoşgörü ve inanç ortamı içerisinde üstesinden gelinmeyecek hiçbir sorun yoktur. Son günlerde Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir biçimde yol ayrımına getirilmek istenmektedir. Ülke halkı bilimsellikten kopartılarak karanlığa doğru itilmektedir. Torba yasa ile yarınlarımız yok edilmektedir.

Toplum bir yandan etnik diğer yandan inançları doğrultusunda kamplaştırılmaktadır. Ve bunlara sessiz kalarak görmezden gelen gençlik ‘Atatürk Gençliği’ olamaz. Atatürkçü gençlik Mustafa Kemal’in devrimci ruhunu içinde taşıyarak bu gidişe dur demesini bilecektir. Bu bilinçle hareket edersek birlik ve bütünlüğümüze yönelik her türlü saldırı ve tehdit karşısında kenetlenerek huzurumuzun, iç ve dış güvenliğimizin bozulmasına mahal vermeyiz. Ülkemizin kritik günlerden geçtiğini belirterek hoşgörü ve birlik, beraberliği sağlayacak tek grubun gençlik olduğunu düşünmekteyim. Yıllardır yaşadığımız sorunları dillendirecek en önemli güç gençliğin gücüdür. Saltanatı yaratan kişi ve kurumlardan medet ummak ise en acı olanıdır. Tüm yaşanan sorunların karşısında eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik argümanların cılız kalmaması için yapılması gereken halkı bilinçlendirmektir. Burada da en büyük görev gençlere düşmektedir. Artık bekleme, rehavet ve yılgınlık günü değil tersine aktif, dinamik bir bütünlüğün hareket günüdür. Bu duruşu sergileyecek olan da gençlerdir. Kendini her alanda gösteren kafa karışıklığını da çözecek olan yine gençlerdir. Sorunların çıkış yolunu herkes kendi bulunduğu yerden gitmek istediği yöne bakarak tarif etmektedir. Bu aşamada da yine gençlere mihmandarlık yapmak düşmektedir. Özgürlükçü, demokratik, paylaşımcı, çoğulcu bir siyaset anlayışının gerekliliği ortadayken, gençler kendilerine düşen bu sorumluluğu en iyi şekilde ifa edecektir, şüphem yoktur. Yeter ki fırsat verilsin!

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank