- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Zor Günler Devam Ediyor

Dış mihrakların ve içerdeki maşalarının tahrik ve tahripleri devam etmektedir. Artık iyice su yüzüne çıkan şer odakları, pervasız davranışlarını sürdürmektedir.1- Şu şımartılan BDP'nin davranış ve isteklerine bir bakınız;

a) Neymiş; Öcalan'a özgürlük verilmeliymiş. Tüm tutsaklar (lafa bakın) serbest bırakılsınmış! Karakol, baraj, hes yapımları kesin olarak dursunmuş; askeri yığınak hali son bulsun muş. Asker, polis, akrep, panzer kışlalara ve karakollara çekilsinmiş; anadilde eğitim başlasınmış; TMK, koruculuk kaldırılsınmış; seçim barajı düşürülsünmüş; kadına şiddet önlensinmiş (bu da işin reklam tarafı); Kürdistan halkına özgürlük verilsinmiş (Leyla Zana denen teröristin gönlünden de 'bağımsızlık' geçmekteymiş (Ancak Ortadoğu ve dünya şartları buna uygun değilmiş)

b) Peki bu devrede hata üstüne hata yapan, teröre, anarşiye aleni destek veren, Gezi olaylarını örgütleyen ve destekleyen CHP neleri istemektedir?

- Seçim barajının düşmesi, siyasi partilerin Türkçe dışında dil kullanabilmesi, partilere oy oranında yardım yapılması (BDP'ye ve terör örgütüne aktarılan kaynaklar, belediye imkanları, uyuşturucu ve kaçakçılık gelirleri, toplanan harçlar yetmiyor mu?)

- Mayınlı araziler köylülere dağıtılsın; koruculuk kaldırılsın (teröristler rahat etsin), köy mezralarının adları iade edilsin; travmaları hatırlatan isimler kaldırılsın (adamların derdine bakınız). Diyarbakır Cezaevi, müze olsun (böylece devamlı tahrik unsuru yapılsın). Nevruz resmi bayram olsun, Halepçe katliamı tanınsın. Dersim arşivleri açılsın; köye dönüş yasası yeniden düzenlensin. İfade özgürlüğünün; toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin önündeki engeller kaldırılsın (sokaklar terör ve anarşiye teslim edilsin); Ortantısız güç kullanımı, biber gazı yasaklansın (teröristler, polise daha rahat saldırsınlar, ateş etsinler. Demir bilye, taş, molotof atsınlar; küfür etsinler)               

Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın. Tutukluluk süreleri düzenlensin. Yasadışı dinlemeler engellensin. Gizli tanık uygulaması kaldırılsın. Gözaltında avukat görüşmeleri önündeki engellemeler kaldırılsın. Cem evleri ibadethane olarak kabul edilsin (Tam bir mezhep istismarcılığı).

Olur; emredersiniz. İşiniz gücünüz tahrik, tahrip, bölgecilik, mezhepcilik. Yakında "Türklere özgürlük" diye bağırmaya başlarsak, kimse şaşırmasın. Zira istismarın bu kadarına, milli birlik düşmanlarının böylesine pervasız ve saldırgan davranışlarına tahammül etmek mümkün olabilir mi?

Ne oluyor? Ülkemiz işgal mi edildi? ABD, AB, İsrail vb. düşmanlarımızın ve içerideki maşalarının yönetimi altına mı girdi? İktidar (Başbakan sık sık aksini söylese de) bu kesimlere, bilmediğimiz sözler mi verdi?

2- Nedir bu Lice rezaleti? Sen Mehmetçiğime ateş et, molotof at, yak, yık. O heykel gibi dursun, karşı çıkmasın; zillete katlansın. Uyuşturucu kaçakçılarına ve yandaşlarına dokunmasın. Yıllık 300 milyar doları aşan (başta uyuşturucu olmak üzere) kaçakçılıklar pervasızca sürdürülsün.

İstihbarat örgütleri; iktidar mensupları, her türlü kaçakçılığın, kimler tarafından yapıldığını, hangi güzergahlardan geçtiğini, detayı ile bilmiyor mu? Bu mümkün mü?

Peki niçin göz yumulmaktadır? Niçin BDP'nin şirretliklerine tahammül edilmektedir? Beşir Atalay, beyanat vereceğine icraat yapsa ya? Görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirse ya...

3- Sn. İçişleri Bakanımız (benim çok eski gönül dostum) diyor ki; Doğu'da 68 karakol kapatıldı. Türkiye'nin genelinde de 298 karakol kapatıldı. Yeni karakol yapılması da söz konusu değildir.

Peki ama niçin? Terör azsın, şımarsın diye mi? Bundan sonra karakol inşaatları, HES ve baraj yapımları, velhasıl her türlü icraat için terör odaklarından izin mi alınacaktır? Kaçakçılık serbest mi bırakılacaktır? Lice vb. uyuşturucu merkezlerine dokunulmazlık mı verilecektir?

4- Bu arada; altın, bor vb. zenginliklerimize göz diken (başta Roschild ve Rockefeller vampirleri olmak üzere) grupların nasıl bir işbirliğine gittiklerine, hangi tuzakları kurduklarına dikkat ediyor muyuz?

Çok önemli, risk dolu bir dönem geçiriyoruz. Türkiye'yi yönetenler dikkatli olmalı; sokağa dökülenler de kimlere alet olduklarını iyi bilmelidirler.