- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Zeytinyağsız Yiyemem

Eskiden mahalle bakkalları vardı. Belirli mesafelerde bir hizmet veren bakkallardan temel ihtiyaçlarınızın yanında sevdiğiniz sakız, çikolata vb. yiyecekleri ve son moda şekerlemeleri alabilirdiniz.

Alışveriş esnasında ekmekleri elinizle seçerdiniz eğer çıtır ise ve dumanı üstünde tütüyorsa eve gelmeden bir kısmını kemirebilirdiniz. Yoğurdu açık bir tepsinin içinden sizin getirdiğiniz kaba koyarlardı. Sütü de mahalle sütçüsünden alabilirdiniz. Pastörize kavramı daha beyinlerimize yerleşmemişti. Kapların daraları terazide alınır ve ona göre istediğiniz yiyecekler tartılırdı. Terazinin bir kefesinde ağırlıklar, diğer kefesinde tartılacak ürün bundan sonrası bakkal amcanın göz terazisine kalmış şekilde tartım işlemi tamamlanırdı.  Fazla da tartılsa eksik de tartılsa hak helal edilirdi.

Genelde bir bakkalın işletme müdürü, reyon görevlisi, mal ve stok kontrol sorumlusu, mali işlerden sorumlu kişi olarak çalışanı bir amcaydı.

Bahsettiğim güzel ve samimi zamanlar sadece anılarda kaldı. Mahalle bakkalını bırakın bir üst grup işletme olan süpermarketler bile neredeyse ortadan kalktı.

Artık hipermarket modası başladı. Canımız sıkıldı mı? Hemen soluğu alışveriş merkezinde alıyoruz. Alışveriş merkezlerindeki vitrinler ışıl ışıl, cıvıl cıvıl renklerle süslenmiş, davetkar bir şekilde insanları kendine çekiyor. Alışveriş çılgınları ise yandı,  ceplerindeki parayı mağaza kasalarına boşaltıp dayanılmaz bir hafiflik hissiyle mağazayı terk ediyorlar. Merkezde mağazaları gezebiliyorsunuz, karnınızı doyurabiliyorsunuz, isterseniz sinema izliyorsunuz ve hipermarketinden evin ihtiyaçlarını da alıp dönüyorsunuz. Saate baktığınızda gün bitmiş oluyor. Küçük market işletmecileri bile oraya gidiyor, hafta sonu indirimlerinde stoklarını dolduruyorlar. Nereden nereye gelmiş ve gelişmiş bir durumdayız.

Hafta sonu evde canım sıkıldı. Hava soğuk evden burnumu bile çıkarmak istemiyorum ama değişiklik yapmalıyım.  Bu havada ne yapılır? Alışveriş merkezine vitrin bakmaya, alışveriş yapmaya gidilir, ben de öyle yaptım. Şu dönemde mağaza vitrinlerine sadece bakılabiliyor çünkü fiyatlar el yakıyor. Vitrin bakma faslı bitince market kısmına geçtim. Hafta sonu ailesini, arkadaşlarını yanına alan gelmiş. Bayağı kalabalıktı. Girişte bir market arabası aldım.

Ben tek kişiyim benim market alışverişimden ne olacak demeyin, reyonlar arasında insan kendini kaybediyor. Araba ihtiyaç dışı ürünlerle doluyor. Bu sebeplerden dolayı bir iki saat içeride kalabiliyorsunuz.

O reyon benim bu reyon senin gezerken kendimi sebze ve meyvelerin arasında buldum. İşte en sevdiğim bölümdeydim. Mevsimi gelmiş bir sebze ile göz göze geldik. “Her mevsim çıksa her mevsim yiyebilirim” dediğim sebzeyi görünce çok sevindim. Görünümü çiçek gibidir. Doğa ona yeşil yaprak yaprak bir güzellik vermiştir. Faydaları saymakla bitmez, zeytinyağlı yemeğinin tadına doyulmaz, karaciğer dostudur. Adı enginardır. Ne seçmesini bilirim ne de yemeğini yaptım. Ben sadece afiyetle yemek kısmıyla ilgilenirim. Reyonda görünce dayanamadım, aldım. Bu sefer farklıydı, onlarla baş başa kaldık. Buzdolabını her açışımda onlar bana bakıyor ben onlara bakıyordum. Yeter artık bu göz temasına bir son vermeliyim dedim ve kolları sıvayıp mutfağa girdim.  Zeytinyağlı enginar yemeğini yapıverdim.

İşte tarifi;

Yemek dört kişiliktir. Yemek, hazırlama süresi 15 dak. pişirme süresi 25 dak. olmak üzere toplam 40 dak. süre sonunda yemeğe hazırdır.

MALZEMELER

4 adet orta boy Enginar

Yaklaşık 200gr Bezelye

2 adet Havuç

2 adet Patates

1 büyük boy Soğan

1 büyük boy Domates

Yarım Limon

3 çorba kaşığı Zeytinyağ

İsteğe bağlı miktarda Tuz

YAPILIŞI

Önce patatesler, havuçlar, soğan ve domates kabukları soyulup küp küp doğranır. Düdüklüye koyularak üzerine bezelyeler eklenir. Enginarlar temizlenirken kararmasınlar diye üzerlerine limon sürülür. Enginarlar düdüklüdeki malzemelerin arasına gömülerek yerleştirilir. Karışıma zeytinyağ, tuz ve bir su bardağı su eklenerek, düdüklü kapatılır. Düdüklüden buhar çıkışı olduktan 25dak. sonra yemek ateşten alınır.

Bu yazıyı zeytinyağlı yemek sevenlere ve en çok da enginar yemeği sevenlere ithaf ediyorum. Afiyetle ve sağlıklı günlerde yemenizi diliyorum.

Comments Disabled (Open | Close)

Comments Disabled To "Zeytinyağsız Yiyemem"

#1 Comment By Zeugma On 02 Mayıs 2011 @ 21:03

Beni o mahalle bakkalı olan günlere götürüp getirdin sevgili Aslıcığım...
Gelişen çağla birlikte küçük yerleşim birimlerinden başka yerlerde rastlayamıyoruz bakkal amcalara. Özlemiyor da değilim hani.Ama hipermarketlerin sağladıkları da yabana atılır gibi değil. Benim de en sevdiğim reyondur manav bölümü. Özellikle de egzotik meyveler cezbeder hemen. Bu reyonlarda çilekleri bile tek tek seçebilme gibi müthiş bir olanak sunulmasına rağmen aklıma ürettiklerini pazara zor şartlarda taşıyıp satmak için akşama kadar bekleyen köylü üreticiler gelir o an. Karmakarışık duygularla dolarım.
Enginar günleri başladı, evet. Ben de bayılırm enginara. Sanırım temizlenmiş iç enginar aldın.
Nefis olur anlattığın tarifle, eminim.. Ve çok şifalıdır, özellikle karaciğer için. bol bol yemek lazım. Yeşil kısımlarını da.
Bir de sadece orta kısmındaki tüylü yer temizlenip [1] dolması da yapılıyor. Yaprakları kaşıkmış gibi elle koparılıp içle birlikte sıyrılarak yeniyor.

Çok güzel bir yazı olmuş. Ellerine sağlık Aslıcığım.. Sana da afiyet olsun...
Sevgilerimle...

#2 Comment By Aslı BABADAĞLI On 03 Mayıs 2011 @ 12:26

Sevgili Zeugmacığım;

Enginar dolması benim favori yemeğimdir. Annemin ellerine sağlık çok güzel yapar. Temizlenmiş olarak almadım, sadece göbek kısmındaki tüyleri temizleyerek yeşil yapraklarını da yemekte kullandım. Temizleme teknikleri birçok internet sitesinde mevcuttur.

Market anlayışımızın değişmesi ile ürün çeşitliliği artarken, küçük işletmelere ihtiyaç neredeyse kalmadı. Bu anlattıklarımda dolayısıyla anılarda kaldı.

Yorumun için teşekkür ederim. Sevgilerimle.....