content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

23 Oca

Zamanın Ruhu Değiştiriyor, Değişmeyenler Tarih Oluyor

Cumartesi günü Karadeniz TV'de canlı yayında “İnternet medyasının dününü, bugününü ve geleceğini” tartıştık. www.rotahaber.com haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, www.habertempo.com haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Lütfü Bulut ve www.habererk.com haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni İsmail Türk ile beraber hem internet medyasını hem de gazeteciliğin geleceğini tartıştık.
Tartışmamız yer yer  özellikle İsmail Türk ile politik tartışmalara döndü. Özellikle canlı yayında İsmail Türk'ün, kendisini varolan ülkücülerden ayırmak için “Devrimci Ülkücü”  sıfatını öne çıkarması ise, programın gündemi ile ilgili olmamasına rağmen oldukça ilginçti.

****
İnternet medyasının yaşadığı sorunları konuşurken inanın yerel gazetecilikten farklı olmadığını gördüm. Merdiven altı yerel gazetecilik yapanlarla, merdiven altı internet haberciliği yapanlar, kadrosu olmadan, aşırarak habercilik yapanlara kadar o kadar çok birbirine benziyordu ki!
İnternet medyası, özellikle öne çıkmış haber sitelerinin reklam pastasını kendisinin almasından dolayı oldukça sancılı tartışmalar yaşıyordu. Bugün internet medyası, reklam pastasının yüzde 10'nun alıyordu. Görülen o ki, önümüzdeki 10 yıl içersinde reklam pastasının önemli bir yüzdesini internet medyası alacaktı.

****
Yazılı medyanın ise bugün zayıfladığı ve önümüzdeki yıllarda daha çok zayıflayacağı ve haber konusunda asıl aktörün internet medyası olacağı ortak görüştü. Özellikle gazetelerin, yaşayabilmek için internette abonelik sistemini büyütebileceğine dikkat çekerken, Türkiye'de bu işin tutmayacağına yönelik genel bir mutabakat vardı.
Sonuç olarak gazeteciliğin geleceği, iletişim olanaklarının gelişmesiyle, cep telefonlarının gelişmiş bir bilgisayar işlevine dönmesiyle, sosyal medyanın internet haberciliğini de geri bırakacağı düşünülüyordu.

Önümüzdeki 10 yılda görsel, yazılı ve internet medyasının bugünden daha farklı olacağı ve yazılı basının ise dünyada ve ülkemizde bugünkü kadar etkin olamayacağı, kendini farklılaştıramayan yazılı medyanın ayakta duramayacağını görmek gerekiyordu.
Yerelde de aynı sorunları daha derin yaşayacağız. Habercilik yap(a)mayan, haberi farklı analizlerle araştırmayan ve okuyucuya sunmayan yazılı yerel medyanın önümüzdeki yıllarda etkinliğini daha da yitireceği açıkça görülüyor.
Haber bugün saniyelik olarak hayatımıza giriyor ve eskiyor. Örnek Mehmet Ali Birand'ın ölümünü ilk olarak sosyal paylaşım guruplarında (facebook ve twitter gibi) okuyoruz. Ertesi gün Birand ölüm haberini veren gazeteler ise internet ve görsel medyanın arkasında kalıyor. Bugün gazete okuyucusu haber için gazete okumuyor. Aksine, okuyucu haberin analizi ve farklı bakış açıları için gazete okuyor.

Bugün elinde gelişmiş bir cep telefonu olan herkes muhabire dönüşüyor ve kendi sosyal paylaşım guruplarında paylaşarak klasik anlamda gazeteci oluyor. Çekmiş olduğu fotoğraf, görüntü ve bilgilerle ajanslar, görsel ve yazılı medya ile paylaşarak milyonlara ulaştırılmasını sağlıyor. Hatta kendi özel sitesini, televizyonunu, radyosunu, haber sitesini kuruyor...

Medyadaki kirlilik!

Sosyal medyadaki bilgi kirliliğinin ise yeni dönemin bir sonucu olduğu zamanla bunun da engelenebileceğini görmek gerekiyor. Yurttaşların bi-linçlenmesiyle hakkını arayanların çoğalmasıyla, önümüzdeki yıllarda ister yazılı, ister görsel, isterse internet medyası ve sosyal paylaşım siteleri olsun, istediği gibi haber yapamayacaklar, yalan yazamaycaklar! Hele birde yasal olmayan internet medyası yasal statüye kavuştuktan sonra istedikleri yazan ve istedikleri gibi hakaret edenler açısından oldukça zor bir süreç başlayacak. Bugünden bunun örneklerini de görmek mümkün.

Bugün yerel medyada istediği gibi yalan yazanların, yalan yorum yapanların, yalan haber yapanların 'at koşturmalarının' nedeni kendilerinin pervasızlıklarından değil, haklarında haber yaptıkları, yorum yaptıkları kişelerin, kuruluşların hakları aramamalarından kaynaklanıyor.
Birkaç yıl içersinde bu fiili durumda ortadan kalkacak. İşte o zaman bugün ortalıkta dolaşan gazatıcılarda, gazatalar da tarihin çöplüğüne gidecekler. Aynen internet medyasında olduğu gibi...
Zamanın ruhunu yakalamayan tüm kurumlar, kuruluşlar ve zihniyetler, geçmişin ruhunu çağırarak yerlerinde kalamazlar. Aynen geçmişin ruhu ile kurulmuş devletlerin yıkıldığı, zihniyetlerin yetersiz kaldığı gibi, geçmiş dünyaya ait ve dönüşümeyen medya da tarih olup, yıkılıp gidecek...

Son söz: Ya zamanın ruhunu yakalayıp dönüşürsünüz ya da geçmişin ruhunu arayarak, ruh çağıranlara dönerseniz... Galiba bugün hayatın her alanında, siyasetten iş dünyasına kadar yaşananlar buna benziyor. Zamanın ruhunu yakalayanlar gelişiyorlar, zamanın ruhunu yakalamayanlar tarih sahnesinden çekiliyorlar. Bugün hayatın her alanında yaşanan ayrışmanın temeli bu...

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank