Yine Güzide Taranoğlu Şiirlerinden
Evet, yine Güzide Gülpınar Taranoğlu şiirlerinden ikisinin mısraları arasında bir gezinti yapacağım.
Bugün masamda bulunan Güzide Gülpınar Taranoğlu şiirlerinin adları: Ömrümüz sonsuza gider ve Sevemiyorum adlarının taşıyıcıları.
Beş ayrı dörtlükten meydana gelen ilk şiirimizde, yağan yağmurdan, esen rüzgârdan, mehtaptan, güneş ve yıldızlardan söz ediliyor, çeşit çeşit geçen çağlardan, biçim biçim sıra dağlara kadar uzanan duygularla sayfalara aktarılan mısralar oluşturuluyor. Ömrümüz sonsuza gider, adlı şiirden iki dörtlük:
Akarsular ve nehirler,
Tek tek kurulmuş şehirler,
Sizleri hep kıskanırım,
Ömrünüz sonsuza gider.
Bizler birer fani kuluz,
Yeryüzünde az kalırız,
Bir gün gelir, yok oluruz,
Sonumuz sonsuza gider.
Sevemiyorum, adlı başlıklı ikinci şiirde de Güzide Gülpınar Taranoğlu, Eylül yağmurlarının bir sevinç olmadığından, bu mevsimde bedenlerin asla dinç olmayışından söz ediyor. Uzun uzun. Bu şiirin bir dörtlüğünde de şöyle sesleniyor:
Sevemiyorum asla, Eylül-Ekim, Kasımı
Benim için bu aylar, kötülüğün hısımı,
Çeşitli hastalıklar kuyruklara giriyor,
Sonbaharın havası, bedbinlikler veriyor.
Güzide Gülpınar Taranoğlu’nun özlü sözleri de var.
Bunlardan bazıları:
- İstesen de arzu ile ölünmez,
Canda neşe yoksa asla gülünmez,
- Küçük mutlulukların büyük ümidi vardır,
Her kara kışın sonu, bilinir ki bahardır,
- Kabiliyet yoksa ilham alınmaz?
Zorlamayla asla şair olunmaz,
- Çalışanın rızkını bol eder Cenab-ı hak,
Çalışmayan daima fakirliğe müstehak.