- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Yetenek Madendir Doğuştan Gelir

Yetenek Allah'ın kullarına verdiği bir lütuftur. Doğuştan gelir. Sonradan kazanılmaz. Yetenekler bir madendir. Keşfedilip işlendikçe de değeri artar.
Her insanın yeteneği olduğu bir alan vardır. Sadece sahip olduğu yeteneğin yüze çıkartılması keşfedilmesi gerekir. Yeteneği olmayan bir insan için ne kadar uğraşırsanız uğraşın, eğitim verirseniz verin olmaz.
Hanı modacıların dediği gibi her insan her elbiseyi taşıyamaz. Kendine yakışanı bulması gerekir.  Kimi yeteneğini iyi yönde kullanır kimi kötü yönde. A dan Z ye her alanda yetenek vardır.  Sadece kişinin hangi branşta yeteneği olduğunu keşfetmesi ve geliştirmesi gerekir.
İçinden gelmeyen bir insan için ne bir şiir yazdırabilirsiniz, ne makale ne de roman. Resim, heykel gibi sanat alanlarında hiçbir şey yaptıramazsınız. Zorlamayla olmayan sadece gönül işi olan bir daldır sanat. Sesi ve kulağı olmayana müzik söyletemezsiniz. Amatörlükten öteye geçemez.
Kendi kendine mırıldanır sadece. Bunlar insanın içinde olan yetenektir. Kimi keşfedilmiş kimi keşfedilememiş gizli kalmış durur ve onlarda bu elbiseleri çok güzel taşırlar. Adeta rolleri ile bütünleşirler. Bu elbette bir yetenektir. Yapmacık zorlama olmadığı içinde emanet durmaz.
Bazı insanlarda ses vardır. Kulak vardır. Görüntüde biraz iyiyse sanatını layıkıyla da yaparsa edebinden, kişiliğinden ödün vermezse işte o sanatçı unutulmaz.
Yeri doldurulmaz olur.  Bazı sanatçılar ise balon gibi birden şişip birden sönerler. Medyanın da pof pof lamasıyla şişirmesiyle bir yerlere geldiğini zanneder ne yazık ki bir gecede parlayıp sönen yıldızlar gibi kaybolurlar. Unutulurlar. Mantar misali bir anda artar sezon sonu tükenirler.
Yeteneği olmayan, sadece görüntüsü ve cinselliğini kullanarak bir yerlere gelmeye çalışanların ise sonları malum. Bunlar kalıcı değiller. Sezonluk ürün gibiler.  Değersiz ve indirim de Pazar ürünleri gibi. Çoğunun sonunun ne olduğunu medyadan da görüyor öğreniyoruz. Hatta acıyoruz bile…
Geçmişte ne kadar çok sanatçılar vardı. Kimi halen unutulmuyor zevkle dinleniyor izleniyor. Unutulmaz kaliteli eserler bırakmışlar sesleriyle örnek yaşamlarıyla akıllarda kalmış nesilden nesile de hatırlanacak anılacak, kimileri ise hatırlanmıyor kaybolup gidiyor.
Bazı dizilerde ilk oynanan oyunlarda oyuncuyla bütünleşen roller vardır. Başka oyuncularda emanet duran. Farklı bir oyuncu aynı rolü oynadığında diğeri kadar kalıcı olmuyor. Emanet elbise gibi duruyor üzerinde.
Böyle değişiklikler olunca izleyici farkında olup tepki veriyor. 'Bu rolü yapamıyor. Beceremiyor' gibi yorumlar yapılıyor. Gerçi çoğu dizi ve filmlerin kalitesi ve topluma, aile yapısına verdiği zararlar da tartışılır.
Kurgu, hayal ürünü olduğu için toplumun yaşam standartlarının uç noktalarında olması, yaşam kalitesini düzenini yansıtmadığı gibi aykırılıklarla uçuk hayatlarla çarpık ilişkilerle doludur. Bu durum bilinçsiz izleyicileri olumsuz etkileyerek ahlakı değerleri zedelemekte düzenlerini bozmaktadır. Ailelerin parçalanmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla insanlar zarar görmektedir.
Diziler ve roller öylesine ustaca yapılıyor ki gerçek hayatlar böyle belli kesimin yaşam standartları gibi insanlar inandırılıyor.
Yetenek olmasaydı bilim teknoloji, sanat, en başta olmak üzere hiçbir şey gelişmez yerinde sayardı. Zekâ ve yetenek birleşince başarı kaçınılmazdır. Her şeyin başlangıcın da yetenek vardır bence.
Yeteneklerin yanlış yönlerde kullanılması kişilere olduğu kadar topluma hatta Ülkeye zarar verir. KİMSE YETENEKLERİNİ KÖTÜYE KULLANMASIN. İNSAN VE İNSANLIK İÇİN…