Alaçatı, Bodrum, Kapadokya, Safranbolu, Antalya gibi birkaç destinasyonu çıkarın, kalan yerlerde turizm Allah’a emanet gider. Karmakarışıktır herşey.
İki üç dokusunu kaybetmemiş sokağın yanına mutlaka dört beş katlı, sıvalı, absürd bir bina dikeriz. Kusura bakılmasın, ya da bakılsın da önlem alınsın ama bu ülkenin en yetersiz çalışan kurumlarından biri Turizm Bakanlığı’dır. Yıllardır derin uykudalar. Yerel yönetimler de günümüz inşaat, rant sevdasına yenilince, işin ucu kaçar.
Kentlerin, beldelerin tarihi kimlikleriyle doğdukları yerde korunmasını amaçlayan ‘old town’ları değersizleştirmekte üstümüze yoktur. Oysa dünya turizmi; kültürü, sanatı, gastronomisiyle ‘old town’lar üzerinde döner.
Yabancı turist için tarihi ve yöresel niteliklerini kaybetmemiş her kasaba, ‘sky center’lardan daha kıymetlidir.
OLD TOWN
Çağdaş şehircilik uzmanı Fransız mimar ve tasarımcı Jean-Michel Wilmotte, ‘old town’ kavramını detaylandırır.
Yöresel zenginlikleri yansıtan küçük müzeler, gezinme alanları, yerel müzik, el sanatları atölyeleri, o bölgenin yarattığı değerler ve şüphesiz yöresel tatlar günümüz estetiği ile birleşmelidir.
Dünya turizmi çoktan güneş, deniz, kum anlayışını tek başına algılamayı terk etti. Tematik ve çeşitlendirilmiş turizm fırsatları yaratmalısınız.
Gelir düzeyi yüksek yabancı turist kitlesini çekmenin yollarından biri, tüm bu anlayışı etkili bir gastronomi turizmi ile canlandırmaktır.
Hoş bizde hala, gastronomi deyince aklımıza yarısı füzyon tabir edilen yabancı mutfaklar ile diğer yarısı balıkçı modeline dayalı restoranlar gelir.
Yaşadığımız coğrafyanın, evsel ve yöresel lezzetini yansıtacak mutfakların sayısı yok denecek kadar azdır. Döner, kebap ve üstüne göbek dansı yetmiyor artık. Gelişen trendler paralelinde Türk mutfağı çok şanslı. Zeytinyağımız, üzüm bağlarımızdan enfes şaraplarımız, peynirlerimiz, özgün yemeklerimiz, tatlılarımız ile bilhassa Ege gastronomide öne çıkabilir.
EGE GASTRONOMİ TURİZMİ
Kollar, bu amaçla sıvandı. Sevgili dostlar Serdar Çelenk, Levent Köstem, Binali Yılmaz ve Sibel Önbaş’ın öncülüğünde kurulan Ege Gastronomi Turizmi Derneği, Ege mutfağının önemini yükseltmeyi amaçlıyor. Başkan Serdar Çelenk ilk etapta bir gastronomi ve ürün haritası hazırlayacaklarını belirtiyor. Mart ayında İzmir mutfağı ve gastronomi turları planlama semineri düzenlenecek.
Seminerde yemek tarifleri değil, değerlerin ön plana çıkmasını sağlayacak yöntemler tartışılacak, yol haritası oluşturulacak. Kemeraltı’na özgü adım adım lezzet haritası hazırlandı şimdi Kordon ve Alsancak’ın minyatürlerle lezzet haritaları nı çıkartmaya hazırlanıyorlar.
Daha bir çok değerli çalışma gerçekleştireceklerine eminim. Evet, geç oldu, güç oldu ama yerelin değerini nihayet keşfetmeye başladık. En azından bir kısmımız!
Kimi yetkililerimiz; yerel, yöresel zenginliklere sahip çıkma çabalarına tatlı bir uğraş gözüyle baka dursun; bir grup duyarlı insan için, tek ağacı, kalan son yeşilliği, yerel değerleri korumak vatan görevi olmaya devam edecektir.