- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

‘Yatçaz kalkcaz, Yatçaz kalkcaz’

Gülşen’in yeni şarkısından bu sözleri duyduğumda 70’lere kadar alfabemizde okutulan “uyu uyu yat uyu“ ifadelerini, önceden yaşadığınız derin acı ve endişeyi yeniden hissedercesine hatırlarken yüreğime derin bir acı, bundan da kötüsü iflah olmaz bir ümitsizlik çöktü.

Bu ülkede ilkokula yeni başlayan çocuklara mışıl mışıl uyuyan bir çocuk resmi altında yıllarca “uyu uyu yat uyu“ okutuldu; dahası zihinlere yatıp uyumak dolayısıyla tembellik yerleştirildi. İyi niyetle yaklaşırsak farkında olunmadan yapılan bu büyük hata yıllarca nesilleri olumsuz etkiledi. Bu olumsuz etkinin farkında olan duyarlı bir çok insan umuyorum ki bu şarkıyı işittiklerinde benim gibi sarsılmışlardır.

Şarkının sözleri, sevgili özlemini ve ona kavuşmayı ifade ediyor. Sevgili çok uzaklarda, özlemi çekilmiyor; günler geçmek bilmiyor. 3 gün 300 yıl gibi bir zaman uzunluğunda hissediliyor. Müthiş bir özlem, hasret çekiliyor. “Dile kolay ama zor hasretini bana sor”. Bu hasreti bitirmek, sevgiliye kavuşmak için çok uzaklara gidilmesi, uzun mesafelerin katedilmesi gerekiyor. Dağlar taşlar, ormanlar ağaçlar, dereler çaylar nehirler aşılması, Himalayaların, Alplerin tepelenmesi gerekiyor. Ortada böylesine zor, güç, çetin ve bela bir yolculuk varken Aşık’ımız bunları hiç dert ve sorun etmez. Aşılması gereken dağlar, ormanlar, nehirler, karlar, tipiler onun uykusunu kaçırması, kıvranıp gerilime girmesi gerekirken dile gelen ifade şudur: “Yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz. Hooop ordayım” .

Ferhat, Şirin’e kavuşmak için günler aylarca kendini feda edip dağları taşları delmişti. Kerem, Aslı’sına ulaşmak için sonu gelmez kabus dolu takipler yapmış; onun izini bulabilmek için otuz iki dişini de çektirmişti. Mecnun aşkı Leyla için mecnun, meczup olmuş; bu halde günlerce çöllerde kalmıştı. Fuzuli’nin ifadesiyle sevgiliye hayatta ulaşılamasa da edilen vasiyetle ona ulaşılmaya çalışılmıştı: “Dest bûsı arzûsuyla ger ölürsem dostlar Kûze eylen toprağım sunun ânunla yare su.‏”

Ama Gülşen’in Aşık’ı hiç bu zahmetlere katlanmıyor; hatta bunu dert bile edinmiyor. O yatıp kalkmasına, uyumasına, rahatına bakıyor. “Dağlar bayırlar o uzun yollar hepsi hikaye firardayım. Yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz Hooop ordayım” ifadeleriyle sevgiliye kısa sürede zahmetsizce kavuşacağını dile getiriyor.

Bilemiyoruz.. Gelişen teknoloji sevgili hasretini mi değiştirdi? Dağların, taşların, ormanların, nehirlerin, karın, tipinin artık bir hükmü yok. Son model lüks binek araçlarına binmeniz yeterli. Gerisi tabii ki yatıp kalkıyorsunuz. Kısa bir süre sonra ulaşmak istediğiniz yerdesinizdir. “Bineyim arabaya bi varayım oraya…Yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz Hooop ordayım.”

Oysa Kenan Doğulu, doksanlarda aşkı için, sevgiliye kavuşma adına,

“Deliyim gözü kara deliyim

Yakarım Romayı da yakarım ben

Bulurum seni yine bulurum

Olurum yine senin olurum” diyordu.

Demek ki o günden bu güne aşkın, özlemin, hasretin dile gelişi, getirilişi de teknolojik gelişmeler paralelinde değişti yada değişmiş. Benim gibi bazıları bu hızlı değişimin gerisinde kalmış olabilir.. Ancak, burada şunu hatırlatmak lazım: Aşk, sevgi, sevda , özlem, hasret, siz uzaya da gitseniz; bilimsel hayal edildiği gibi galaksilerde de yaşasanız, her yerde her zamanda aynıdır; hiç değişmez ve eskimezler.
Sayın Gülşen teknolojiye mi uydu, yoksa şeytana mı uydu bilemiyoruz; ama

“dağlar bayırlar o uzun yollar hepsi hikaye firardayım

Başlarım ha adetinden aşk bu güçlü her bir şeyden susmam!

Üstesinden gelirim ben ayrılığı döverim ben korkmam

Dile kolay ama zor hasretini bana sor

Bu nasıl bi geri sayım yerinde sayıyor her gün

Bineyim arabaya bi varayım oraya

300 bin yıl gibi geliyor bana şu son 3 gün “ dizeleriyle hasretin güçlüğünü çok güzel ifade ederken birden bire gevşiyor ve yatağa uzanarak “Yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz. Hooop ordayım” ifadeleriyle sözlerini noktalıyor.

İşin iyi tarafı bu şarkı için çekilen klipte yatak ve uyku görüntüleri yer almıyor. Yatıp uyumanın olumsuzluğunun farkına varıldı da bu kliple telafi edilmeye mi çalışıldı bilemiyoruz.

“Yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz. Hooop ordayım” ifadelerini dinledikçe “ilkokul alfabesinde nesillere okutulan “uyu uyu yat uyu“ telkinleri sanki tüm ülke gençliğine daha etkin ve baskın olarak müzik yoluyla yeniden verilmek mi isteniyor?” sorusu ister istemez aklınıza geliyor.