content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

05 Haz

Uzun İnce Bir Yoldayız!

Şimdilik, gündemi, emperyalizmin işbirlikçileri değil, halk belirliyor.
Göründüğü gibi gündem, İskilipli Atıf Hoca ve ayran değil.Gündemi kalıcı olarak belirlemek için direnişin sürmesi gerekir.
Direniş sürdükçe, halk gündem yapar.
Gündem halkın kendisi oldukça, egemen güçler geriler.
Altı günlük halk direnişi, işbirlikçi iktidar çevrelerinde, önemli çatlaklar yaratmıştır.
Böyle durumlarda, emperyalizm elindeki planları sırasıyla uygulamaya koyar.
Kayıplarını en aza indirgemek için bu planlar olmazsa, olmazdır.

Egemen sınıfların A planı diyebileceğimiz ilk planı; A. Gül’ü etkin konuma getirmektir.
Bunun için “deliğe süpürülmesi gereken” deliğe süpürülecektir.
Gül’ün, Amerika’nın gülen yüzü olarak güncelleştirilmesi yakındır.
Ancak, direniş derinleştikçe, gündemi direnişçilerin talepleri belirledikçe, A planının işlemeyeceği görülürse, B planı devreye girecektir.
Şunu düşünmek saflık olur.

Eperyal tekeller, işgal ettikleri vatan pazarlarından öyle kolay çekilmezler.
Uluslararası sermayenin, örtülü savaşla elde ettiği, “örtük işgali” bir bir açığa vurmadan (gündem dediğim bu) direniş güç kazanmaz.
Halk somut olarak nelerini kaybetti ve nelerini geri alacak farkında olmalıdır.
Yolsuzluklar ve soygun gündemin başında olmalıdır.
Eylemlerin varlığını “basit bir içki meselesine” indirgemek, direnişi bitirir.
Böyle bir yol, yani içkiye, ağaca indirgemek egemenlerin tam da istediği bir şeydir.
Halkın yağmalanmasını, işsizliğini bir tek “içki özgürlüğüne indirgemek”, gerçeği saptırmak olur.
Uzun ince bir yolda olduğumuzu, hiç aklımızdan çıkarmadan, direnişi saptırmadan Atatürk’te birleşme çizgisine oturtmamız gerekir.

Tüm halkımızın ortak paydası Atatürk’tür.
Güç buradan alınmaktadır. Güç tarihten alınmaktadır. Tarih Atatürk’tür.
Çünkü Atatürk, onlar nasıl anlatırlarsa anlatsınlar, halkçıdır.
Benim yüzde ellim var, gerekirse yüzde elli düşmana karşı kullanırım hikâyedir.
Onların tabanı da, Atatürk’ün getirdiği özgürlüklerden yararlanmasını biliyorlar. Yani yüzde ellileri yoktur.

Halkın toplamını kast ederek, “Yarısı benim, yarısı da düşman” işi işlemez.
Önümüze yeni yüzler, yeni iktidar formülleri sunacaklar ve onu propagandasını yapacaklardır.
Aklımdayken söyleyeyim.
Direniş derinleştikçe, şirket medyasının önemi azalacaktır.
Hatta iktidarın yalpaladığını ve bölündüğünü gördükçe, şirket medyası direnişçilerden yana çıkacaktır.
İktidar mevzilerinden ilk aykırı ses Gül’den gelmiştir.

Direnişçilerin verdiği mesajı doğru okuyarak, kendine de iktidar paylaşımından aldığı payı artıracağı ümidiyle “ mesaj alınmıştır” demiştir.
B planına doğru ilerledikçe, mesajları almaz olacaktır.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank