Memleketimizde her işi devletten beklemek yerine, kendi işini kurmak ve işinin patronu olmak isteyen ekonomisi yetersiz, yada iş yaparken düştüğü ekonomik kriz nedeniyle devlete olan borçlarını ödemekte zorlandığı için devletin tanıdığı kredi alma hakkından yararlanmak isteyipte başvuran işverene (üretene) kredi yok,yan gelip yatarak hazırı tüketene yok yok..!
Çalışarak,emek vererek çalışanıyla birlikte üreten müteşebbislere devlete borçlusun diyerek kredi vermekte ketum davrananlar, bizden olanlara sıra geldiğinde nasıl oluyorsa kesenin ağzı sonuna kadar açılıyor..!Doğrusu burayı anlamak mümkün değil..!
Ülke genelinde olduğu gibi Ünye ve Bölgesinde kendi işini kurduğu halde ekonomik sıkıntıya girdikleri için devletin kendilerine tanıdığı haktan yararlanmak istediklerinde araya koymadık siyasi ve çalmadık kapı bırakmayan müteşebbisler, ilgililerin üretene imal edene darda kalmaları durumunda en tabii hakkınız dedikleri krediyi yasa böyle emrediyor.Borcunuzu ödeyin öyle gelin diyerek hayl kırıklığına uğratıyorlar.!
Genelde bu durumdan muzdarip onlarca müteşebbis olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Bunda hepimiz hem fikiriz Ancak biz yinede yaşadığımız memleketimizden talep ettiği krediyi devlete borçlu olduğu için alamayan bir müteşebbisimizi canlı örnek vererek,devleet vergi ve SSk borcu olanların lehine hayırlı bir haber çıkmasına vesile oluruz inşallah.
Ünye’ye bağlı Fatih beldesinde 1961 yılında dünyaya gelen ve gençlik çağında çıktığı gurbet elde öğrendiği Çikolata kutusu imalatı işini gelip atölyesini kurduğu memleketi Ünye de 8 kişilik çalışanıyla birlikte üreterek hem kazanmak,hemde kazandırmak isteyen 40 yaşındaki Arif Ocak’a başvurduğu KOSGEP’ten kredin çıktı, bankamıza kadar gelin görüşelim ve kredinizi alın dediler.
Bankanın kapısını çalan Arif Ocak kendisine 27 bin lira kredi çıktığını öğrendiğinde yarım kalan işimi devam ettirebileceğim duygusuyla yüzü güldü.Ancak kredinizi vermeden önce size 4 sorumuz olacak. Vergi ve SSK borcun var mı, var. Evin var mı,yok,araban var mı oda yok.O zaman sana kredi yok dediler.
Devlete el açmak yada devlet kapısı olsun diye onun,bunun elini eteğini öpmek yerine, kendi işinin patronu olmak için devletin tanıdığı krediyi almak için bankaların kapısını çalan genç müteşebbis Arif Ocak ve gibiler adına devletin kredi verme konusundaki yetkililerine bu konuyu bir daha değerlendirmeleri hususunu hatırlatalım.
Müteşebbisin elinde avucunda parası yada malı mülkü olsa, kredi başvurusu yapar mı?Öyle ise Üreterek tüketme yolunda ben ya da bizde varız deyip, devlet adına bankaların kapısını çalmak durumunda kalan müteşebbislere, kredi verme konusundaki şartları iyileştirmek suretiyle hem devleti, hem de müteşebbisi koruyan ve kollayan kredi kapıları sen ben ayrımı yapılmaksızın hak edenler için ardına kadar açık tutulsa, ülke ekonomisinin güçlenmesi adına daha iyi, daha güzel ve daha faydalı olmazmı diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Üretene Yok,Tüketene Yok, Yok..!