- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Termik Santralın Zararları.!(I)

Bu hafta sizlerle görevi nedeniyle Ünye dışında yaşadığı halde ailesi Ünye’de yaşamaya devam eden Ünyeli hekimlerden birinin Akçay’da yapımı tamamlanmak üzere olan Termik Santraller üzerine yaptığı derin araştırma neticesinde başta insanlar olmak üzere nefes alan tüm canlılar üzerinde yarattığı olumsuz etkisini dile getiren yazısını paylaşmak istiyoruz.

Ülkemizin cennet köşelerinden biri olan güzel Ünye’mizin yakınına (Akçay mevkiine) maalesef termik santral kurulumu tamamlanmak üzeredir. Bölgemizin yaklaşık 30 km çapındaki alanı tehlike altındadır. Bir hekim olarak halkımızı uyararak, gelecekteki tehlikeleri anlatmak istedim. İçim cız ederek bu yazıyı yazdım. Geleceğimizi kurtarmak ve üzerimdeki vebali atmak istedim. Gelecek
nesillerin ‘’bir uyarıcı yok muydu’’ sorusuna gönül rahatlığı ile evet vardı denilmesini arzuladım.

Bu yazı bir araştırma özetidir. Konuyu daha geniş öğrenmek isteyenler internetten ve kitaplardan öğrenebilirler. Önce termik santralın ne olduğunu anlatalım.

Termik santral; ısı enerjisi ile (doğal gaz,fuel-oil,kömürden elde edilir) suyu buharlaştırır kazanda yüksek basınç oluşturur, bunu türbinlere yönlendirerek (kinetik enerji) elektrik elde eder.Akçay daki termik santral öncelikle doğal gaz ,olmasa kömür ve fuel oil ile çalışması planlandığı duyulmaktadır.Çünkü bu santral kesintisiz elektrik üretmek zorundadır.Bizi ilgilendiren bunlar
değildir.Öncelikle bu bölge birinci sınıf tarım arazisidir,ve hiçbir şekilde yapılaşmaya hele hele kirletilmeye yasal olarak asla müsaade edilmez.Bakanlar kurulundan çıktığı söylenen bu iznin gerekçesini bir yetkilinin açıklaması gerekir.Yasaların öncelikle onlar tarafından çiğnenme özgürlüğü mü ? vardır?.Yoksa ben güçlüyüm godumu oturturum zihniyetimi egemendir.Bölge
sanayi bölgesi olmuş, iç Anadolu’ nun insansız kırsal dağlarına ne oldu.

Biz tekrar konumuza dönelim. Bu santrallerin atıkları özellikle DUMAN, SICAK SU, ve KÜLLER ÇEVREYE FELAKET GETİRİR.
DUMAN: Yakılan yakıt sonucu kazandan çıkan duman çevreye radon gazı, kükürt dioksit, karbon monoksit, azot oksit(hidro karbon) gazlarını yayar.

RADON: Bu gazlar 30 km çapında bir alanı etkiler. Özellikle durgun havada (rüzgârsız) çok tehlikelidir. Çünkü yalnızca radon gazı mutlak kanserojen bir gazdır, + elektrik yükü taşıyan iyonize bir gazdır. Tıpkı floresan lamba (ampül ) gazıdır. Kripton, ksenon, argon, radon un zehirli arkadaşlarıdır. AKCİĞER BAŞTA OLMAK ÜZERE PEKÇOK KANSERİN SORUMLUSUDUR. Akçay
‘da kurulan santral çimento fabrikasına benzemez. Yaklaşık 1,5 metre çapında iki adet baca 24 saat,365 gün durmadan çevreyi kirletecektir.

Santralın batısından Termeye kadar Akçay, Dumantepe, Kozluk, Evci ve civarları; doğuda Ünye dâhil köyleri özellikle Göbü, Zembek, Çaybaşı dâhil bütün köyleri Tek kiraz’a kadar, Fatsa sınırına kadar olan yerleşim yerleri AŞIRI DERECEDE TEHDİT VE TEHLİKE ALTINDADIR. Denizlerimize atılacak olan atık sıcak su, denizimizin ekolojik dengesini bozacak canlılarımızı etkileyecektir. Atmosferde asılı kalan tüm gaz ve katı parçacıklar, yağmur ve nem (çise) ile bitkilere, toprağa karışacak ve denizimize ulaşacaktır.
İkinci kirletici gaz KARBON MONOKSİT:.Bu gaz kokmaz,hissedilmez,soluma ile asla anlaşılmaz en zehirli ve öldürücü bir gazdır.Kanımızda , alyuvarlara oksijenden çok hızlı bağlanır ve alyuvarlar vücudumuza gerekli oksijeni taşıyamaz.Organlarımız oksijensiz kalır. İlk belirtisi halsizlik, uyuşukluk, uykuya meyil, depresyon ve yoğun alınırsa ölümdür. BÖLGEDEÖZELLİKLEDEPRESYON(RUHSAL ÇÖKÜNTÜ) ve ANKSİYETE (anlamsız iç sıkıntısı) artacaktır.

Üçüncü tehlikeli gaz grubu AZOT OKSİT(HİDROKARBON) ve KÜKÜRT DİOKSİTTİR. Öncelikle fındık dâhil tüm çiçekleri, yaprakları, otları, faydalı tozlaştırıcı böcek ve diğer canlıları zaman içinde yok edici gaz partükülleridir. Yağmur ve nem ile(çise) havada bulunan bu partiküller den nitritler (NO2) su ile( H2O) birleşir nitratları, kükürt dioksitler(SO2) su ile birleşerek sülfirik asitleri oluşturur, bunlarda çiçekleri, yaprakları, otları kurutur. Hatta BİRKAÇ YIL SONRA taşlar bile bu asit yağmurlarından etkilenir ve o parçalanmaz bilinen taşlar kum gibi dağılır. İNANMAYANLAR LÜTFEN MURGUL/ARTVİN deki vatandaşlara sorsunlar. Bakır fabrikasından çıkan SO2 lerin o bölgeyi ne hale getirdiğini.
Ahmet Yenin
Termik Santralın Zararları.!(1)