Atalarımız her durumu izah edecek bir söz bulmuş. Hem de öyle bir bulmuş ki tabiri caizse ‘cuk’ diye oturuyor yerine. Her ne kadar bir birine ters gibi duran sözler varsa da; söylenen her söz bir hakikati yansıtmaktadır.
Buraları geçelim.
Meşhur bir atasözümüz vardır. “At sahibine göre kişner” diye. Burada işin ehline dikkat çekilir. Bir işi yapacaklar arasında aynı şartlarda biri başarılı diğeri başarısız olur. Bir yeri ayrı ayrı iki kişi yönetir ama bir birine benzemez. Bu gibi hallerde zikredilen söz geçerli olur.
Biz hep bu açıdan bakarız. Yönetici başarısız, idareci başarısız, eğitici başarısız, emniyet başarısız, sağlık hizmetleri başarısız, din hizmetleri başarısız vs vs…
İyi de bunların idarecileri değiştiği halde başarı gelmiyorsa ne denir?
Her zaman at sahibine göre kişnemez.
Bazen de süvari atına göre biner.
Yönetmek kadar yönetilmek de bir maharettir.
Yönetilmeyi bileceksiniz. Eğitilmeyi bileceksiniz. Güvende yaşamayı bileceksiniz. Varsa dininizi diyanetinizi bileceksiniz.
Kısaca;
Kapıyı kapatacak komşuyu hırsız tutmayacaksınız.
Kapı kapalı iken vukuat olmuşsa yöneticiden o zaman hesap soracaksınız.
İlacı doğru kullanma; doktor başarısız,
Ev ödevini yapma; öğretmen başarısız,
İnanıyorsan dinin kurallarına uyma; müftü başarısız,
Yeterli idman yapma; teknik adam başarısız…
Ne kolay suçlamak…
Sen üstüne düşeni yaptın da işler ters mi gitti?
O zaman ara sorumluyu. O zaman ara suçluyu. O zaman ara işini savsaklayanı.
Her zaman at sahibine göre kişnemez.
Önce kişnemesini bilen bir ata ihtiyaç var. Sonra iş nasıl binileceğine kalsın.
Bacağı kırık ata süvarinin yapacağı bir şey yoktur.
Yani:
Süvari atına göre biner…