- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

STK’ların Yasama Sürecine Katılımı ve Etkisi

Çağdaş demokrasilerde artık STK’ların yasama sürecine etkisi zorunlu bir ölçüt olarak değerlendirilmektedir. Yasama sürecine stk katılımı anayasal temel bir hak ve görevdir. Örgütlü toplumlarda halk, STK’ı ile daha tez, etkin ve verimli olarak her aşamasındayasama sürecine katılabilmektedir. Yasama sürecinde Halk iradesi ve kamuoyunun belirlenmesi ve aydınlatılmasında en etkili ve hızlı yöntemlerden biri de STK’ların araya ve devreye sokulması ve işlevlerinden yararlanılmasıdır. STK'lar, yasama sürecinde esas unsur olmayıp, destekleyici ve tamamlayıcı bir unsurdur. Kanunlaşacak taslak tasarı veya teklifler­ ile kanunların iptali ve değiştirilmesinde temsil ettikleri grup veya halk açısından daha iyi, ve uygulanabilir kanunlar çıkmasına olumlu katkı yapmaktadır. Bununla birlikte STK’ların yasama sürecine etkisinde aksayan ve eleştirel konular da bulunmaktadır.

Temsili demokrasilerde vatandaşlar seçimler aracılığıyla kendile­rini temsil edecek ve kendi adlarına yasamada yer alacak vekillerini belirlerler. Hür seçimler halk iradesinin yasama sürecine doğrudan etkisidir. İki seçim arasındaki dönem­de etkin olabilmek için vatandaşların doğrudan veya STK vb aracılığıyla sürece katılım yollarının işletilmesi doğrudan demokrasiye yaklaştırır. Bu yönetimlerde STK’lar; yasama organı ile halk iradesi arasında çok önemli temsilci, baskı grubu, emniyet süpabı, tampon ve aracı olarak yasama sürecine etkili olabilmektedir.
Yasama sürecine STK’ların etkin katılımı AB müktesebatı, BM, Dünya Bankası vb uluslararası kuruluş ve kamuoyunun zorunlu gördüğü ve teşvik ettiği bir erdemdir. AB katılım sürecinin en önemli katkılarından bir tanesi; sivil toplumun gelişmesi, yasama ve ülke politikalarının ve uygulamalarının oluşturulma sürecine olan etkisinin artmasıdır. STK’ların yasama sürecine etkin katılımı AB’nin önemli ölçütü ve göstergesidir. Yasama sürecinde STK’lar ile diya­logunun güçlendirilmesi ve hukuki çerçevesinin düzenlenmesi AB müktesebatına uyumda önemli ölçüt sayılmaktadır.[1]

Türkiye’de geçmiş ve geleneğine uyumlu ve yaraşır bir düzeyde STK’ların doğrudan veya dolaylı olarak yasama sürecine gerçek manada daha etkin ve verimli katılımı onurumuz olacaktır. En önemli örneği; TBMM ve hükümetin yeni anayasa sürecine kendiliğinden STK’ları etkin olarak dahil etmeye çalışmasıdır. Günümüzde vatandaşların seçim ve siyasi partilerden sonra yasama sürecine etkin katılımı STK’lar aracılığıyla olmaktadır. Rejimlerin meşruiyetin­de STK’ların yasama sürecine katılımı en önemli gösterge olmuştur. Beetham ve Böyle, demokrasiyi bir derece olayı olarak tanımlar ve “Ortak karar verme sürecine halkın katılımı ve denetimi ile siyasi eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesine bağlı olarak, rejimler demokrasiye yaklaşır veya demokrasiden uzaklaşır”[2] der.

Bilindiği gibi, dünyada çağdaş sosyal devlet anlayışının olmadığı dönemler de bile, kültür ve medeniyet tarihimizde atalarımızın cemiyet ve vakıflar vb STK’lar aracılığı ile toplumlara yaptığı tüm hizmetler, sosyal devletin yokluğunu o dönemde bile aratmamıştır. Günümüzde sosyal devletin görevi olarak kabul edilmekte olan hizmetleri; (eski batı toplumlarında bu konudaki açığı), STK’lar ile baştan beri kapatmış, bir bakıma sosyal adalet ve barışı sağlamıştır. Aynen Türk-İslam medeniyetindeki o hizmetler gibi, günümüzde bazı STK’ların amacı ile çalışma ve faaliyet konulan ve biçimi itibariyle topluma yaptıkları hizmetin sonucu, sanki sosyal nitelikteki bir kamu kuruluşu ve devlet dairesi hizmeti kadar topluma yararlı olmaktadır.[3] Bu yararlardan birisi olarak STK’ların yasama sürecine etkisi konusu aşağıda incelenip değerlendirilmektedir.

STK Katılımının Tamül ve Kurumsallaştırılması

Hem AB üyelik süreci, hem de demokrasinin güçlendi­rilmesi bakımından yasama sürecine STK katılımının teamül ve kurum­sallaştırılması bir zorunluluktur. Çünkü STK’lar üstlendikleri olumlu işlevler sayesinde; İletişime açık bir alan oluşturmakta, Bireyleri örgütleyerek onların güçlerini çarpan etkisi ile artırmakta, Geleneği koruma duygumuz kadar, geleneksel bakış açılarına ters olan duygu ve düşünceleri de hoşgörü ile karşılama becerisi vermekte, çatışarak değil konuşarak ve ikna ederek sonuç alınabileceğini göstermekte, birlikte ama sabır gösterilerek çalışıldığında ve uygun yöntemler kullanıldığında sonuca çabuk ulaştırmaktadır. Daha hızlı ve verimli kalkınmaya özelleştirme ve KOBİ’ler gibi STK’lar da önemli katkı sağlamaktadır.[4]

Devam edecek....