- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Sözde Amerikalı

Bu gün dünyada hiçbir toplum yok ki, kültürlerinin %10 undan fazlasını, kendi üyelerinin eseri olsun.

En güzel örneği de o tüm dünyanın gözünde büyüttüğü Amerika sergiliyor.

Bakın kendi memleketinin adamı yani bir Amerikalı bu konuyu pek güzel belirten bir örnekle anlatmış.

Amerikalı bir vatandaş, sabahları yakın doğuda icat edilen ve Kuzey Amerika’da geliştirilen bir yatakta gözlerini açar.

İlk defa Hindistan’da kullanılan pamuktan yapılmış yorganını açar. Yorgan, ilk defa yakın doğuda yetiştirilen keten bir çarşafla kaplıdır.

Yorganın üzerindeki battaniye ise, yine yakın doğudan buraya aktarılmıştır.

Yatağını düzeltir ve üzerine ilk defa Çin’de elde edilen ipek bir örtü örter. Ayrıca bütün bu eşyalar dokuma olup, ilk defa doğuda icat edilen bir dokuma tezgâhında dokunmuştur.

Derken efendim, Amerikalı vatandaşımız, Amerikan yerlilerinin icadı olan makosenlerini giyer ve Avrupa-Amerika karışımı olan banyoya gider.

Burada Hintlilerin bir buluşu olan pijamayı çıkarır ve Galler tarafından icat edilen sabunla yıkanır.

Banyoda traş olur ki, bu da Sümerliler ve eski Mısırlıların âdetidir.

Buraya kadar anlattıklarım ne kadar şaşırtıcı ve eğlendirici değil mi?

Bu kadarla bitmez.

İyi izleyin!

Banyodan çıktığında, Avrupa icadı olan iskemleden elbisesini alır. Ve Asya steplerinde yaşayanların ilk defa giydiği pantolonunu giyer. Sonra Mısır’da keşfedilen deriden yapılmış ayakkabılarını ayağına geçirir.

Kahvaltıya oturmadan önce Mısırda icat edilen pencere camından dışarıya bakar.

Hava yağmurlu olduğu için, deri ayakkabılarını çıkarır ve yerine orta Amerika da icadı olan lastikten yapılmış şasonları giyer.

Ve Güney Doğu Asya’da icat edilmiş şemsiyesini yanına alır.

Başına da eskiden Orta Asya steplerindekiler tarafından giyilen keçeden yapılmış şapkasını geçirir.

Kahvaltıdan sonra sokağa çıkınca bir gazete alıp, Lidya icadı olan parasını verecektir.

Lokantada Çin icadı olan bir tabaktan yemeğini yiyecektir. Çatalı orta çağ İtalya’sının, kaşığı ise Romanın mirasıdır. Bıçağı çeliktir ki, ilk kez Hindistan’da yapılmıştır.

Kahvaltıda, ilk defa Akdeniz kıyılarında yetiştirilen bir portakal suyu içer.

Sonra Habeşistan kaynaklı bir kahve içer. Kahveye süt ve şeker koyar ki, her ikisinin de kaynağı yakın doğudur.

Yediği yumurta ise, ilk defa Hindi Çin’de yetiştirilen tavuğun ürünüdür.

Evet derken, Amerikan yerlilerinin icadı olan bir sigara yakar.

Okuduğu gazete ise Çinliler tarafından icat edilen ve Almanlar tarafından geliştirilen matbaada bastırılmıştır.

Ve nihayet yediği yemek için dua etmeye gelir sıra…

Tanrıya İndio-Europen (Hint-Avrupa karışımı) lisanıyla yüzde yüz Amerikalı olduğuna şükreder..!

Görüldüğü gibi çoğunun imrendiği ve özendiği Amerika’nın ne kadar (argo tabir olacak) çakma memleket, sözde Amerikalının, her bakımdan üstünlüğünü tartışmasız kabul edenlere duyurulur.

Ben ise yüzde yüz Türk olduğum için, Allahıma bin şükür olsun derim başka ne diyeyim. Türklüğümden ve Türkçe konuşmamdan memnun olaraktan mutluluklar dilerim.

 Sevgiyle kalın.