content

21 Ara

Siz Tenyayı Bilir Misiniz?

Belki aranızda ‘tenya’nın özelliklerini duymayanlar vardır. Tenya, kara ve denizde yaşayan birçok hayvanda hatta insan da görülen bir solucan türü. Devletin, affedersiniz hayvanların ince bağırsaklarını mesken edinirler.
 Yassı ve omurgasız olduklarından kolay gizlenirler. Vücut, baş ve boyundan meydana gelir, bir parçası kopunca ayrı bir canlı olarak devam ederler.
 
Sığırda 10, Yunus gibi balıklarda 20 metreye, insanda ise 65 metreye kadar uzayabilen bu asalaklar, ölürken döllenmiş yumurtalarını bırakırlar. Yok edilmezlerse canlıyı içerden kemirip bitirebilirler.
Kendilerini tatlı sularda gizler ve yumurtalarını küçük canlıların üzerine bırakırlar. Buradan hayvanların midelerine, oradan da en gizemli yerlerine hareket ederler.  Yapıları ve hiyerarşileri düzensiz olduğundan, kılıktan kılığa girebilirler.
Mücadele etkin olmazsa ‘öldürdük’ sandığınızda yeniden dirilip, harekete geçebilirler. Yenilen hayvan etleriyle insanlara geçip, palazlanırlar. Sonrası malum…
Domuz tenyaları ise insan beynine geçebilir. Oraya geçti mi de ‘ölüm’ kaçınılmazlaşır.
Bunlar kendini; bazen karın ağrısı, bazen boşaltım sorunu, bazen kilo kaybı, bazen de uykuda salya şeklinde belli ederler. Anlayabilene tabi!
Bedenin özellikle B12 vitaminini emip, organları besinsiz bırakır. Beklenmedik bir anda ağızdan bile çıkabilirler. Şartlar kendisi için uygunsa çaktırmadan onlarca yıl, hatta öldürene kadar yaşamını sürdürebilir beden ya da yapıda…
Tedavisini bilenlerin tenya ile bir dostluğu olsa gerek ki, ilacını her zaman vermezler Türkiye gibi ülkelere. Palyatif tedavilerde ise, kısa süre sonra işine kaldığı yerden devam edebilir. Hasta şiddetli ishal yapılıp bağırsakları tam olarak boşaltılmazsa, tenyalar gizlendiği yerden çıkıp, işlerine kaldıkları yerden devam ederler.
Özellikle domuz eti yemek bu açıdan çok tehlikeli! Domuzun sınırsızlığı ve sorumsuzluğu temsil etmesi de bu yüzden olabilir. Domuzluğu da cabası tabiî ki!
Bir sözlük sitesinde konu güzel esprilerle şu şekilde dile getirilmiş: “Tenyalar "bağırsak"ta yaşarlar, bağırmasak da! Bir de bunların silahlı tenya cinsi vardır ki, epey tehlikelidir, worms oyunlarındaki gibi ellerinde bazukayla falan gezerler. Bunların bir adı da zayıflatan parazitler!”
Günümüzde iki ayaklı tenyalar da var. Bunlar şirketlerin, ailelerin, cemaatlerin, orduların, partilerin, hatta devletlerin sinir uçlarında yaşarlar.
Kurtarıcı görünümlü tenyalar, ekonomi kanallarına sızarak, zenginliklerin gerçek sahiplerinin elinden çıkıp, insanların tümünün zarar görmesi pahasına başkalarının eline geçmesi için çalışırlar.
Kurlarla, hisse senetleriyle oynarlar. Muhtemel kaynakların yönünü değiştirirler. Bütün bunları, ‘küçük adam’ oldukları için sadece küçük bir pay uğruna yaparlar.
Nasıl ki vücudumuz içindeki asalağı sürekli sübvanse ediyor ise, aynı durum devletler içinde geçerli.
Bedenine bu asalak girmiş insan nasılsa, içine tenya sızmış ve bu tenyalardan kurtulmak için bağırsaklarını gerektiği gibi boşalt(a)mayan ülkelerde aynı...
Doymak bilmez alçak parazitler; zenginlikleri, çevreyi, tüm değerleri, insanların umutlarını ve hatta doğmamış nesillerin haklarını sömürür veya sömürülmesine yardım ederler. Bunlar bazen karşımıza ‘ekonomi mühendisi’ ya da başka formlarda çıkabilirler. Günümüz ekonomik modellerine ‘tenya ekonomisi’ dendiğini de biliyorsunuzdur.
Başbakanın bile yanı başına kadar girip, -2008’de bir bölümü deşifre oldukları gibi- her yapıya sızıp, o yapının sırlarını da transfer ederler. Sizden gözüküp kuyunuzu da kazabilirler.
Tenyalar; beyaz yakalı, mavi yakalı, yakasız, başı açık, takkeli, sakallı, sakalsız, cübbeli, önlüklü, memur, amir, doktor, kasap, ekonomist, siyasetçi, asker, polis, dindar, kindar, deist, ateist olarak çıkabilir karşınıza. Yani her kılıkta görülebilirler.
Günümüzdeki insanlar arasında ‘tenya ruhlu’ çok kimse var. Post modernizmin rahle-i tedrisinden geçip de, tenya ruhlu olmamak zor iş doğrusu.
Bir tenya, bir yapı adına çalıştığı gibi, o yapıya çalışır gibi gözüküp, başka yapılar içinde çalışabilir.
Bazen teknoloji şirketinizin, bazen ordunuzun, bazen cemaatinizin, bazen partinizin, bazen ailenizin, bazen de şahsınızın sırlarını ifşa edebilir.
Bazen şah der şahı yer, bazen de şah der ama av olur.
Anlayana sivrisinek, anlamayana tenya…

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank