Ankara’da. . .
İzmir’den yola çıkan Müsavat Dervişoğlu, MHP liderliğine adaylığını açıklıyordu.
Aynı anda. . .
İzmir’de partinin il örgütü, mevcut Genel Başkan’a destek vereceğini ilan ediyordu.
Aynı dakikalarda. . .
MHP Genel Başkan Adayı Müsavat Dervişoğlu
Konusu aynı, fikri ayrı iki toplantının yapılması “Demokrasi renkliliği “ olarak yorumlanabilir.
Bana göre bu olayda değil.
*
Çünkü…
Partinin genel başkanlığına soyunan Müsavat Dervişoğlu, öncelikle İzmir’e güveniyordu.
Yedi yıl kesintisiz İl başkanlığını yapmıştı.
Maddi, manevi sıkıntılarına katlanmıştı.
Kişiliği, çizgisi, hatipliği, inandırıcılığı ile İzmir’de öne çıkan politikacıydı ve örgütü diri tuttu.
Bunun için. . .
2009’da Büyükşehir belediye Başkanlığı’na; 2011 ‘de İzmir milletvekilliğine aday gösterildi.
Ama olmadı.
İşte bu demokrasinin bir başka cilvesiydi.
*
Ülkücü kültürde yetişen, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığını yapan Dervişoğlu, adaylığını açıklamak için parti Genel Merkez binasını düşündü.
Genel Başkan Devlet Bahçeli’den izin istedi.
“ Uygundur” onayını aldı ve ilk sözü:
“ Unutulmasın ki; bir tek ülküdaşımın bile kalbini kırarak elde edilmiş zafer bizler açısından mağlubiyet hatta hezimet hükmündedir”
Devam etti:
“ İyi bilinsin ki; hedefimiz bölünmezliğe fail olmak değil, birliğe sembol olmaktır”
Diyerek herkese teşekkürlü mesaj verdi.
*
İzmir’de bir dönem vekilliğini yapan Necat Karataş, yanında eski bakan Ahmet Kenan Tanrıkulu ile birlikte basının önüne çıktı, açıklamasını yaptı:
“ Delegemiz, üyemizle desteğimiz Devlet Bahçeli’ye. . .”
*
Kişisel itirazım, esasa değil usuledir.
Her kişi veya örgüt, genel kongre öncesi görüşünü açıklayabilir.
Zamanlama önemlidir.
Aynı dakikalara denk getirilmesi, siyaseten nezaketsizliği ve çatlağı sergiler.
Dervişoğlu da buna tepkisini koyuyor:
“ Bula bula basın toplantımla aynı saatimi bulmuşlar. Sayın Genel Başkan Bahçeli’nin olgunluğuna bakın, bir de yönetici olduğunu zanneden kişilerin hamlığı ve sığlığına bakın. . .”
Anlamlı göndermede yapıyor:
“ Sayın Devlet Bahçeli’nin kıymeti kendinden menkul koruyucu meleklere ve vasilere ihtiyacı yoktur”
*
Siyasette vefa, sadakat önemlidir.
Anlamak değil yaşamak lazımdır.
Hizmet verene saygı, hürmet ana kuraldır.
Birlikte hareket edip, günün şartlarına göre değişmek, söylemin tersi eyleme girmek yakışık almaz.
*
Yine bir gerçek.
Var olmak için verilen mücadele, yok olmamak için gösterilen direnç ile çarpıştırılınca, açığa çıkan enerji değil anarşidir.
Görmek için filozof olmak gerekmez.
Herkesin yolu açık olsun.
Doğruyu arayanın da, yanlış gidenin de!
**************