content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

18 Tem

Şeytanın Gör Dediği, Bizim İse Baktığımız

Orta halli apartmanların bir ruhu olduğunu düşünüyorum. Alt, üst, yan komşularla çoğu zaman aynı şeyleri yapıyoruz çünkü. İki gözün, görmesi için aynı yöne bakmaları. Apartmanın gözleriyiz biz. Sindirim organları veya. Aynı zamanlarda tuvalete gittiğimiz çok oluyor. Apartmanın bağırsaklarıylayaşıyoruz, sindirime yardımcı oluyoruz. Yoksa biz borulara yapışan gerekli parazitler miyiz? Apartmanın kulakları. Çanak antenler. Yoksa bizi yedi mi bu apartman? Kulakları iyi duymuyor bazen. Uydu yayınları bölük pörçük. Sinyaller zayıf.
 
***

İnsan, kendi tabiatının dışında mı bir şeyler arıyor, yoksa kendi tabiatını mı arıyor? Her iki durumda da bir maceradır bu. Her macera da bir yere varır sonuçta.

***

Hacı, bu ettir cehennem. Kim sardı beni bu ateşe. Tez çıksın ortaya.

***

Ahlak kavramının alkol ve kadın üzerinden yürümesi ne kadar acı bir durum. Hatta, “durum” kelimesi cılız kalıyor bu cümlenin içinde. Tablo kelimesi daha uygun. Ben diyorum ki ilk etapta kim fiziksel şeylerden yola çıkıyorsa, kendine has ahlak kavramını güya tanımlamaya çalışıyorken, kendi ahlakında-ahlak tanımlama niyetinde bir sorun vardır. Neyse. Mesela ahlak kavramının içine hırsızlık da girer. Ben burada, girişin girişi denemesini ahlak kavramına, onların anlayabileceği telden yapıyorum. Hırsızlık. Kim ne çalıyor? Bunun tartışılmaması ahlak yitimine örnektir. Veya, marketlerde, taklit ürünler var. Telif yasalarıyla filan bunları incelemezden evvel, ki telif yasaları da aşılabilir sonuçta, ortak akılda bir edip bu işin oluşlarını… işte bu ahlak’a giriştir. Akıllar ve emekler-emek tanımları ortaya konunca, işte o zaman doğru tanımlamaya doğru yol alırız. Böylece, herhangi bir inanç sistemine üye olmanın da ucuzcu yoldan arkasına saklanamamış oluruz.

İkinci bir konu:

Sonuçlardan yola çıkarak sebepler yaratmak da hiç etik değildir. Bir erkek, kendi eşini aldatıyorsa, mademki aldatıyor öyleyse -bir sebep-ilkesi yaratıp- bu aldatmanın adını çok eşlilik yapalım demek ahlaksız bir aklın-yapının hoş görünümlüsüdür. Bu şöyle de anlaşılabilir: Ahmet, Mehmet’in parasını çaldı, sırf keyiften. Ve öyle çok benzer olaylar var ki, biz bununla baş edemiyoruz, öyleyse bir yasa çıkaralım, çalmak serbest diye. Adına da çalmak değil, maddenin yer değişimi diyelim.

“Alabilirsin” kelimesi iğrençti. "Beğeniyorsan o kızı alabilirsin." Bazı kelimeler anahtardır. Dervişin zikrini açar. Daha zikir yapmadan. Bunu yapan bir kadın olunca yaptığı şeye “zikiriye” denir. Bir erkek bir kadını almaz; bir erkek ile bir kadın hayat arkadaşı olurlar.

Uzar bu konular.

***

MHP’li belediyelerin şelale takıntısı vardı. Boş buldukları her yere şelale dikiyorlardı. AKP’li belediyelerin de alıveriş merkezi takıntısı var. “Şehirlerin kuleleri olur” diye de bir şey mi duydular ne. Turhal’a da kule dikiyorlar. Halk arasında, o şu an yapılan kuleyle ilgili ilginç bir söylence dolaşıyor. Belediye başkanı ne yapacak o kuleyi? diye.

Ben derim ki insanda bir az insanlık varsa insana yatırım yapar. İnsanı kul etmez insana, yöneten diye gelen. Yönetenler bizim uşağımızdır. Bunu öğrenecekler.

***

Taban eritme savı doğrudur; MHP'den çıkar için AKP'ye geçen önemli bir kitle zaten vardı. Ülkücü katillerin dışarı çıkması da MHP'den yine AKP'ye taban kayması yaratır. Fakat Numan KURTULMUŞ olayı tam böyle değil. Numan, Recep'in yerine geçecek. Talimat geldi çünkü. Niye geldi talimat? Çünkü Erdoğan artık kontrol edemiyor bir şeyleri. Veya, bir sürü şey kontrolden çıktı. Cumhurbaşı Recep, başbakan Numan, Arınç emekli, Ajdar Milli eğitim bakanı, Babacan aynen kalır... (..) Ek senaryo: Ülkücü katiller ve meleler, imam hatipli katiller, terörize ederler her şeyi, bir iç savaş için lazım olurlar. Amerika zaten ülkücü katilleri kullanmadı mı zamanında? Şimdi hem ülkücü katilleri, hem imam katilleri kullanacak.

***

Polisin ve hatta ordunun da kontrol edemeyeceği baskılayamayacağı şeyleri, Ulusal gönüllülerini, aşağıda varlıkları zikrettiğim katiller ordusu, 2020'ye doğru yavaş yavaş sindirmeye başlayacak. (...) Şimdilik söyleyeceğim şey şu: gençlere sahip çıkın; onları bilinçlendirin. Katiller ordusuna katılmalarını engelleyin.

***

AKP, tabanını, New Ottoman yutturmacasıyla da genişletiyor. MHP'den oy yürütmek. Şu anda üç tane harita var: Büyük İsrail, Büyük Kürdistan, ve New Ottoman. İsrail'i Kürdistan'ı bilmem de, New Ottoman tamamen hayal ürünüdür; ağzı sürekli değişen Hükümetin oyunlarından biridir. MHP ve benzeri ülkücülerden oy devşirme operasyonu.

***

Herkesin, yaşadığı şehirlerle ilgili algıları ne kadar değişik. Örneğin: ben Tokat'ta gezerken Ceyhun Atuf Kansu'yu, Cahit Külebi'yi, Cem Karaca'yı, yüzyıllarca buralara gelip giden kervanları... görüyorum. Aynı oksijeni yine Tokat'ta soluyan başka biri de "hayda breh! Tokatlıyıh!" diyor. Tokat'lı güreşçi değildir. Puşkin Ödülü'nü alan bir yazarımız bile var. Bunlar aslında övünülecek şeyler değil; duygu, düşünce, bilinç izleri takip edilecek şeyler.

“Hayda Breh!” Allah'ım; yaratıyorsun, bari takip et.

***

 

Ümit yazıyor ...

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank