- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Sessizliğin Karanlığında: Kemeraltı

Değerli edebiyatçı-yazar Hayrettin Orhanoğlu, Heyamola Yayınları’nın “Trabzon’dur Yolumuz” serisinden çıkan, Trabzon’un Kemeraltı semtini mercek altına aldığı kitabına “Sessizliğin Karanlığında: Kemeraltı” adını vermiş. Öncelikle kitaba verilen bu büyülü ve şiirsel isim, yazarın üslubunun sıra dışı olduğunu ele veriyor. Kitabın metin dışı unsurlarını(Biyografi, İçindekiler, Sunuş) çıkardığımızda, çıplak metin olarak 81 sayfadan oluşuyor. Metin kısmı bu kadar kısa olmasına rağmen içerik yoğun, dil şiirsel, ağdalı...

 “Sessizliğin Karanlığında: Kemeraltı”  kitabında şu başlıklar göze çarpıyor: “Sözbaşı, Bir Şehri Okumak, Hayatın İki Yüzü, Adı Gece Olan Ötekiler, Filmin İlk Mekanı Genel İzlenimler, Sabahın Bulanıklığı, Kemeraltına Giriş: Çatallanan Yol, Aynada Çatallanmalar, Bir Ara Yer: Terziler Sokağı, Zamanın Yıkandığı Mekân: İskender Paşa Hamamı, Zamanın Kumaşı Kesildiğinde, Zamanın Karanlığında Değişen Yüz: Modernlik, Değişenler ve Değişmeyenler, Bekleyiş ve Sancı, Rüyaların Hırsızı, Yakınlaşmalar, Kamusal Yapılar, Bedesten, Bedesten'in Yalnızlığı, Başka Yalnızlıklar, Bir Vakıf Han, Taş Han, Bir Metruk Alan: Alaca Han, Çekiç Sesleri Geliyor Bakırcılar'dan, Kalaycılar, Bitirirken”

 Hayrettin Orhanoğlu üslûp sahibi kıymetli bir kalem. Edebiyatın içinde olan birisi. Mesleğini KTÜ Fatih Eğitim Fakültesinde icra ediyor. Akademisyen olmasına rağmen üslubu resmiyetten, bilimsel soğukluktan uzak, sımsıcak... Bir ara “Taşra Edebiyat” dergisini çıkardı. Birçoğu ödüllü olan hikayeleri, okurun ilgisini çekti. “Hafız ile Kâtip” romanı ve “Düş Gören Defter” adlı hikaye kitabı onun üslubunun en güzel yansımaları olarak arz-ı endam ediyor.

Hayrettin Orhanoğlu, hissiyatın ve yaşanmışlıkların(hatıraların) yoğunluk teşkil ettiği bu kitabına “Söyle ey yolcu! Yol mu sende yürür/Sen mi yolda?” dizeleriyle başlıyor. Böylece “vira bismillah” deyip Kemeraltı'ndan, hissiyatın kılavuzluğunda yola çıkıyor.

 Söz konusu kitabın “Bir Şehri Okumak” adını verdiği “Söz Başı” kısımda “Kimi şehirler romanlar ve romanların kahramanları gibidir.Yanlarından geçersiniz. Kimi şehirlerse sizin yüreğinizden geçer. Trabzon da bu şehirlerden biri. İçinizden geçmeden içinden geçmenize izin vermiyor. Gezdiğim yahut yaşadığım onca şehirden sonra çoğu kez tek başına yaşamakla sınandığım bu şehre gelişim de bir yürek yolculuğuna dönüştü. İçinden geçip gidemeyeceğim kadar sınandığım yolculuklara şahit oldum. Bu satırlarda anlatacağım yerin özellikle Kemeraltı olmasını istedim. Hatta kimsenin ilk olarak burayı seçmemesine şaşırdım. Öyle ya ben dışarıdandım. Buralı değildim. Bundan mıydı bilemem; ama kaldığım otelden şehrin merkezine gitmek istediğimde Kemeraltı'nı ilk gördüğümde iç içe geçmiş kapılardan geçiyorum sandım.” değerlendirmesini yapıyor. Kitabı okuyup bitirdiğimizde dışardan gelen birinin, tarihî bir mekânı bu kadar kısa bir zamanda kusursuz anlamasına ve bu kadar güzel anlatmasına şaşıyorsunuz. Demek ki gönül gözüyle bakınca edibe herşey ayan beyan oluyor.

Bu nefis kitap sadece Kemeraltı'nı tanıtmakla kalmıyor, genel anlamda şehir üzerine yapılan birçok özgün değerlendirmeyi de içeriyor. Lâkin ansiklopedik bilgiler peşinde koşanlar bu kitaptan bir şey edinemezler. Zira metinler didaktik bilgiler vermekten çok, okuru bu tarihî mekanla ilgili olarak sezdiriyor. “Gece, Kemeraltı'nda etkin bir ruh dökümcü, edilgen bir sahne tasarımcısıdır. Geçiciliğine dair kurguları hızla tüketen yargılara dudak büker ve hükümranlık alanının genişliğini sezdirmekten özellikle kaçınır.” Vasat ve tembel okurun çabucak sıkılacağı, fakat belli aşamalardan geçmiş okurun hayranlıkla okuyacağı soyut, derin,  şiirsel, imge yüklü satırlar bunlar. Kitap, bu yönüyle deneme türüne yaklaşıyor.

 Orhanoğlu, “Sessizliğin Karanlığında: Kemeraltı” isimli bu eserinde Kemeraltı'na madde penceresinden değil, mânâ penceresinden bakıyor. Kemeraltı'nın mâzisinin gönül aynasına yansıyan akislerini bir kuyumcu titizliğiyle işliyor. Yazarın şahsî arşivinden alıp kitaba koyduğu fotoğraflar da esere apayrı bir görsellik ve güzellik katıyor. Kemeraltı zamanın hoyrat ellerinde değiştiğinde, bu eser onun mâzisini yansıtan bir vesika olacaktır.

- See more at: http://www.61haber.com/yazi/368-sessizligin-karanliginda-kemeralti.html#sthash.Ifyy9yq6.dpuf