content
07 Oca

Seçimler Yaklaşırken Belediyecilik..

Mustafa GÖKTAŞ

ANALİZ

“Belediyecilik imar ile bitmiyor, önemli olan kenti korumak”

Yerel seçim 2009 yaklaştıkça bol kepçeden sallayan ve türlü çeşitli soslarla süslenmiş vaatleri buyurun afiyetle yiyin diye önümüze koyanlar var. Abuk sabuk vaatler. Olmayacak işler. Yalan gırla.. Daha önce ifade ettim. Bu adaylar samimi iseler NOTERE giderler ve söylediklerini taahhüde dönüştürüp kendilerini bağlayacak hale getirirler. Söyledikleri yalan dolana ve içi boş vaatlere yapacağınız bir şey yok. Dilin kemiği yok. Çoğunun suratında astar yok. Utanma duygularını yitirmişler. Atıp tutuyorlar. Yapacağım diye söyledikleri için daha sonra yapmayınca hesap soramayacaksınız.

Geçen seçimlerde de böyle oldu. Ama şimdi kanun var. Tüketiciyi koruma kanunu. Ceza kanunu da değişti, kabahatler kanunu da… Arkadaşlar iyi niyetli iseler notere gidip tüm yapacağım, edeceğim dedikleri hususları taahhüt ederek, vatandaşa teminat altına alsınlar. Seçildikten sonra yapmazlarsa vatandaş sormuyorsa bile bizler tüketici kuruluşları olarak hesap soralım. Bakın neler olacak. Üç tanesi içeri girsin, hakkında tazminat davaları açılsın, bir daha bu soytarı kılıklılar ortaya çıkıp ben adayım diyebilecekler mi? Vatandaşın saflığından iyi niyetinden faydalanıyorlar.

Gelelim Belediyecilik hizmetlerine…

Kıyı kenar çizgisini bozan, sahili yağma eden, 2B arazilerini talan etmeye kalkanlara göz yuman belediyeler öncelikle size sesleniyorum, artık yeter!

Tarım arazilerini bina dikerek yok eden zihniyet şimdi 2B arazilerine göz dikmiş. Ormanının içinde 3 kat 4 kat 10 kat bina dikiliyor. Bunlara göz yuman belediyeleri ve yöneticilerini kınıyoruz. Ayrıca Sahil yağması devam ediyor ve kıyı yağmacılığı tam gaz devam ediyor. Kıyılar herkesin malıdır. Kamunun malıdır. Deniz kenarına, havza dibine inşaat yaptırmayın. Olanları bir an evvel kaldırın. Kuş cennetlerinin dibinde, doğa harikalarının dibinde inşaat izni verenler utanmalılar.

Korunacak tarım arazi bırakılmadı hiç değilse su havzalarının yanları korunsun ve tabi doğal harikaların yanları korunsun. Kuş cennetleri başta olmak üzere birçok güzellik inşaatlar yüzünden yok ediliyor. Sanayiyi şehir dışına taşıyın. Özellikle koruma altındaki yerlerin yakınlarına inşaat izni verilmemeli. Üstelik hakkında yıkım kararı olan yerler mutlaka yıkılmalı.Belediyecilik sadece imarla da bitmiyor. Önemli olan kenti korumak...Sadece imar yapıp, planlamazsanız sonra büyük sıkıntılar yaşanıyor. 2B arazilerinin şiddetle denetlenmesi gerekir. Talanın önüne geçilmeli. Ormanın içine çok katlı ev yapılır mı? Bunlar engellenmeli. Kışın ortasında asfalt yapılır mı?Kışın ortasında parke taşı döşenir mi?Kışın ortasında kaldırım, yol ortasındaki çiçeklik yapılır mı?Park yapacağım diye bulduğun her boş araziyi yeşillendirmeden, dört tane ağaç dikmeden oraya bank koyup dört de oyuncak koyup burası filan parkı felan parkı diyerek açmak da neyin nesi?Bu masrafa yazık değil mi?Boş bulduğun her yere sağlıklı yaşam adına, millet gelsin spor yapsın diye olur olmadık yere spor aletlerini yerleştirip, bakımı ve onarımını temizliğini yapmayarak halkın sağlığı ile oynadığınız yetmiyormuş gibi, birde bunlara milyarları vermek de neyin nesi?Halen şehir merkezlerindeki en önemli sıkıntı otopark sıkıntısı..Milletin aracı ulu orta yol kenarında, kaldırım işgalinde…Artık, özellikle şehrin işlek yerlerinde bu otopark sorununu çözmelisiniz.Yine küçücük bir beldenin girişine de kocaman kentin girişine de milyarlar harcayıp kocaman levhalar dikmenin âlemi ne?Filanca belde, filanca il, ilçe…Yazık.Sanki petrol istasyonu levhası..O levha olmasa sanki o il, ilçe, belde bilinmeyecek.Suyumu çıktı eski trafik levhalarının?Şehrin girişinde filan ilçe, il, belde, köy diye yazılır nüfusu ve rakamı belirtilir karayolları mavi zeminli levha koyardı.Yok, ağaların hoşuna gitmiyor o iş.İlla gösteriş ve caka yapacaklar.Afra tafra yapacaklar.Ve ayrıca bunların yapımı eşe dosta bir kısım yakınlara verilecek onlara para kazandırılacak…Yazıklar olsun.Hangi AB-D ülkesinde ve şehirlerinde var?Abartıya, lüzumsuz harcamaya geldi mi bizden iyisi yok.Afra tafra zenginiyiz…Hizmete geldi mi bizden fakiri yok.Hizmet fakiri Belediyeler…Belediyelerin tüm harcamaları ve çalışmaları aslında daha sık ve periyodik denetlenmeli.Harcamaların keyfiliği önlenmeli.Belediyecilik kanunu (çalışma, usul, esaslar, yönetim, harcama) yeniden elden geçmeli.Tüm yetkili ve etkili makamlarda oturanlardan, her biri birer tüketici olan vatandaşımız adına bu hususlar da acil çalışmalar bekliyoruz.Ayrıca Belediye hizmet ve çalışmaları yapılırken çevrenin ve doğanın korunması adına acilen tedbir istiyoruz ve gerekli hassasiyetin gösterilmesini istiyoruz.Adaylardan ise önemle isteğimiz var.Lütfen propaganda ve seçim çalışmalarınızı yaparken, doğayı, çevreyi kirletmeyin…Ses ve görüntü kirliliği yaratmayın.Halkın sağlığını düşünün.Neticede size oy veren halkın en temel tüketim hakkı olan sağlıklı yaşam hakkını elinden almayın.Kalın sağlıcakla.

mustafagoktas006@gmail.com

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank