Savaşlar, en çok kadınlara zarar verir.
Savaşlarda en cesur, en temiz, en mert, en dürüst, en iyi, en yürekli, en merhametli erler kaybolur.
Geride; düzenbaz, korkak, hilekar, pısırık, iki yüzlü, bozguncu, kurnaz,
fesat, kumarbaz, dönek,hesapçı, hain, alkolik, obur, aç gözlü, egoist eksikler kalır.
Doğru, yürekli, iyi, cesur, temiz, dürüst, akıllı, merhametli erleri tanımayan kadınlar,
kıyaslama yapamadığından, hilekar, korkak, düzenbaz, bozguncu,
dönek, fesat, açgözlü ebterleri,
erkek sanır lar da, onları kapışmak için birbiriyle yarışırlar akılsızca.
Bu fesat, bu hilekar, bu korkak, bu düzenbaz, bu pısırık, bu iki yüzlü,
bu kumarbaz, bu alkolik, bu obur, bu hain, bu bozguncu, bu bencil eksikler;
yumrukları kadının tepesinde,
aç gözleri kadının etinde.. emeğinde,
tespihleri çükleri,
ahlaksızlıklarını geliştire geliştire yaşarken,
kadınlar; kendileri için yaratılmış cehennem kuyusunda
birbiriyle didişe didişe,
birbirini yiye yiye,
bu fesat, bu hilekar, bu alkolik, bu fırsatçı, bu kaba
bu korkak, bu zalim, bu hesapçı eksiklere,
korkak, bencil, yalancı, hain, dengesiz, barbar, tembel, obur, zayıf eksikler doğurur
ve bütün bu eksiklere ne kadar bende olurlarsa olsunlar
niçin kadir- kıymetlerinin anlaşılmadığı problemine takılı kalıp,
gözleri aydınlığa kapalı,
içleri dışları paslı,
beyinleri örümcekli
salaklıklarının doruğunda ölürler.
Savaşlar, en çok kadınlara zarar verir.