- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Sahi Vali Mutlu Neden Tutarsız Şeyler Söyledi?

1 Mayıs'ta yaşananları tasvip etmediğimi, Taksim ısrarının akıl dışı olduğunu ve sanki Türkiye'de 1 Mayıs yasaklanmış gibi sunmanın manasız olduğunu belirtmiştim. Ve hala, yaşananların ise bir akıl tutulması olduğunu düşünüyorum. Taksim çevresinde sıkıyönetim ilan etmenin ise, ceberrut devlet refleksi olduğunu söylüyorum.
AK Parti iktidarının bürokratlarının ise klasik devlet refleksi ile davranmasını, akıl dışı açıklamalar yapmasını ise hala yeninin farkında olmamalarından ve eski alışkanlarının devam etmesine bağlıyorum. Kolay değil zihniyet değişikliği, kolay değil eski cumhuriyetten çıkarken yeni cumhuriyetin ve devletin zihniyetinin yansıması..
Sonuçta, siyasetçi de, bürokratta eskinin içinden çıkıyor. Yeni dediklerimizin de genlerinde eskinin zihniyeti ve alışkanlıkları dolaşıyor.
1 Mayıs'ta gaz bombası atıyorsun ve hedef gözeterek göstericelerin kafasına, vucüduna atan polisler... Aynı zamanda bir göstericiyi yakaladığında düşman gibi döven polisler...
Ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun 1 Mayıs olaylarını değerlendirirken, absürd açıklaması. Her gösterici sonuçta insan... Ve bu cumhuriyetin ve devletin yurttaşı... Mahkemeler karar vermediği sürece suçsuz..
****
Vali Mutlu açıklamasında demiş ki; "Yaralıların 3'ü de militan. Dilan adlı kızımız da yaralıdır. Dilan, marjinal grup üyesidir. Biz de kayıtları vardır. Çatışma içerisindedir. Tam bir radikal mensuptur."
Bu açıklamanın neresinden tutarsın... Dilan kızımız 17 yaşında.
Marjinal örgüt üyesi olduğu bilinen kızımız nedense dışarıda...
Devletin Valisi Mutlu'ya bak sen... Hükmünü vermiş o... Dilan militan... Marjinal gurup üyesi.... Kayıtları da var... Çatışma içinde... Tam bir radikal mensup...
Vali Mutlu, açıklamalarıyla kamuoyuna şu mesajı veriyor: Gaz bombası fişeğinin kafasına atılması normal... Çünkü ne de olsa Dilan kızımız militan, radikal sol örgüt üyesi...
****
Vali için yetmiyor, Dilan'ın elindekinin de molotof kokteyl olduğunu iddia ediyor.
Vali Mutlu durur mu, devam ediyor ve meydan okuyor: "Yaptığımız hiçbir eksik ve yanlış işlem yoktur. Dünyanın ne kadar mahkemesi varsa, ülkemizde ne kadar mahkeme varsa müracaat edilebilir. Aldığımız karar kendi vicdanımda fevkalade doğrudur."
Vali Mutlu vicdanı ile konuşmuyor ki, "vicdanımda fevkalade doğrudur" diyerek vicdanın olduğunu anlatmaya çalışıyor topluma. Mahkemeler Vali Mutlu'yu mu suçlayacak, ceza mı verecekler kendisine... Hiçbir mahkeme onu suçlamayacak, mahkumiyet vermeyecek. Ancak Dilan kızımızla ilgili verdiği hükümle, zaten vicdanlarda mahkum oldu.. Mahkemeler onu suçlasa ne yazar suçlamasa ne yazar ki..
****
Bundan sonra söylediği şu sözlerle hatırlanacak.. "Dilan adlı kızımız da yaralıdır. Dilan, marjinal grup üyesidir. Biz de kayıtları vardır. Çatışma içerisindedir. Tam bir radikal mensuptur."
Dilan kızımız ise görüntülerde, başına gaz bombasının fişeği geldiğinde külce gibi yığılması ile arkadaşlarının onu sığındıkları eve taşımasıyla, polislerin o eve nasıl geldikleriyle hatırlanacak.
****
Dilan'ın babası Ali Ekber Alp ise; Vali'nin söylediklerini yalanlayarak, kendilerini ziyaret edip "geçmiş olsun" dememesinden dolayı duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, "Molotof kokteyli diyorlar, üzüm sirkesi olduğunu söylüyorlar birinin söylediğini biri yalanlıyor. Valinin söylediğini emniyet yalanlıyor. Vali hala iddia ediyor. Valiye yakışmadı. Vali hepimizin valisi, yalan yanlış beyanda bulunmasın yeter artık. Baba olarak gururumu incitiyor. Bir buçuk yıldır direnişte olan bir babanın kızının 1 Mayısta olması doğaldır” diyor.
****
Ailenin avukatı Umut Alkaç, Dilan'ın elindeki şişe için valinin önce taş, sonra molotof, sonra merdivenden düşmüş, ardından Dilan  için önce '19 yaşında', dediğini, sonra Dilan'ın yaşının 17 olduğunun ortaya çıktığını, militan dediğinin, emniyet müdürünün ise 'böyle bir kaydımız yok' dediğini hatırlatarak; "Molotof olması için öncelikle bir şişe olması gerekir. Ve ucunda bir çaput olması gerekir. Elindeki üzüm sirkesidir. Dilan yarın hastaneden çıktığında günlük hayatına nasıl devam edecek? Vali sadece polisin valisi mi? Dilan’ında valisi değil mi?” diye Vali Mutlu'nun iddialarını oldukça anlamlı yanıtlar vermiş.
****
Vali Mutlu, 1 Mayıs akşamı ve sonrasında yaralı sivil vatandaşları ve polisleri ziyaret edebilir geçmiş olsun dileklerinde bulunabilir, ailelere ise sabırlar dileyebilirdi. Tepkiden çekinmiş ise de, Taksim'e koruyabilen emniyet güçleri, vali beyi ailelerden zaten koruyabilirlerdi. Ayrıca vali bey, aşırı şiddet kullanan emniyet güçleri için gerekeni de yapacağını söyleyebilirdi. Ne kaybederdi ki?
Aksine birşey kaybetmez, otoriter vali olmaktan öteye vicdanı olan bir vali olduğu ortaya çıkardı...
Sonuç olarak; İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, yaptığı açıklamalar ile, kamuoyunu yanıltmaya ve vicdanı yaralayan açıklamalar yaparak tarihe kocaman bir ayıp düşmüştür. Yazık...

İbrahim Bülbüllü, bu sorunu çözer!

Cumartesi günü gazetemizde "Okul değiştirmek bir zulüm" manşeti ile bir haber yaptık. Koç İlköğretim Okulu'nun ortaokula çevrilmesinden dolayı, ilköğretimde bulunan çocukların velilerin haklı isyanlarını dile getirdik. Tepki gösteren velilerin isimlerini vermedik.
Veliler çok basit birşey istiyorlar; İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden değil, AK Parti ilçe başkanlığından... Basit olan ne? İstanbul'un en iyi 10 okulundan biri olan Koç İlköğretim Okulu'na insanlar fedakarlık yaparak çocuklarını kayıt yaptırmışlar. Kimileri evlerini taşımışlar, kimileri ev satın almışlar Cumhuriyet Mahallesi'nden, Koç okulun yakınından.. Kimileri de torpil bulmuşlardır mutlaka...
Ne yapılmışsa yapılmış, sonuçta herşey çocuklarımız için değil mi? Yapılan insani birşey...
****
Sonra Türkiye'de 4+4+4 eğitim sistemiyle okullarda değişiklikler olmaya başlamış. Koç İlköğretim Okulu da yeni öğretim döneminde, Ortaokul olarak eğitim verecek. Okulda eğitim gören çocukların ve velilerinin isteği şu: İlkokulda okuyan çocuklar öğretimlerine devam etsinler. Okul yine ortaokul olarak eğitim versin. Kademeli geçiş yapılsın.

Son söz: AK Parti İlçe Başkanı Av. İbrahim Bülbüllü bu konunun muhatabıdır. Silivri'de benzeri konu AK Partili yöneticiler tarafından nasıl çözülmüşse kendisi de bu sorunu çözmelidir. Yoksa tüm çocukların ve velilerin bedduaları yakasını bırakmayacaktır. Bizden söylemesi... Sakına 'yapamam' demesin biz sorumluğun onda olduğunu biliyoruz. Bir hatırlatma daha: Bu konunun takipçisi olacağımızı hatırlatalım...