- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Rockefeller’le görüşerek Haçlılardan Kurtulmak!

Erdoğan Amerika’ya bu kez yaptığı ziyarette, Rockefeller ile görüştü. Bu görüşmenin felsefi mantığı şu olsa gerek; Amerikan devleti belli büyük zenginlerden oluşur, Amerika’yı da, dünyayı da yöneten bu büyük zenginlerdir.
Obama ve etrafındakiler esas karar vericiler değildir. Amerika’da kararları bu sermaye gurupları verir.
Evet, bu mantık doğru da, biz hala, ABD’den ne bekliyoruz, orası biraz karışık.
Amerikan mandacılığı kökeninden gelenlerde, şu savunu ile karşılaşmışınızdır. Amerika’da iki Amerika vardır. Bunlar birbirleri ile çatışma halindedir. Biz bu iki Amerika’dan birine yar olmalıyız.
Amerika’dan bakarak, Türkiye’nin sorunlarının çözüleceğini sanmak
Biz Türklerden bir şey olmaz. En iyisi mi, biz Amerika ile birlik olalım mantığı; tam da Tanzimat mantığıdır.
Ve lakin, Amerika sınırımızda yeni bir oluşum gerçekleştirmek için, PKK karargâhlarına çoktan Amerikan Bayrağını dikti bile…
Erdoğan’ın iktidarını yıkmak için 15 Temmuz’da gereğini yaptı.
Rockefeller ile görüşmenin ikinci bir amacı silah tedariki olabilir. Çünkü Amerika ile müttefik kalarak, Türkiye uzay savunma silahlarından ve diğer gelişmiş silahlardan mahrum bırakıldı.
Rockefeller Askeri Sınai Kompleksin en önemli silah üreticilerindendir. Eğer Rockefeller ABD Senatosuna, şu silahları Türkiye’ye satın diye bir talimat verirse, Amerika bize o silahları satabilir.
Erdoğan’ın Amerika ziyaretinden sonra, Suriye ve Esad hakkında söyledikleri, Suriye’de, Amerika ile birlikte hareket edeceğimize işaret ediyor.
Biz, hem Amerikan bayrağının dikildiği bölgelerde,  kukla bir Kürt devletinin Amerika eliyle kurulmasına karşı olacağız, hem de bu oluşumu silahla gerçekleştiren ABD ile Koalisyonda, birlik olacağız.
Aman Tanrım! Biz ne yaptığımızı biliyor muyuz?
Erdoğan’ın ABD ziyareti açıklamalarından sonra, Suriye ve Rusya cenahından, negatif açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Rusya, İdlip ve Latkiye bizim kırmızıçizgimizdir diyor. Suriye devlet sözcüsü Muallim; Türk ordusu derhal Suriye topraklarını terk etsin diyor.
Biz ise; Rokefeller’den yardım istiyoruz. Cevap MOOYS Kredi değerlendirme kurumundan geliyor. Ekonomik tetikçiliğin de, siyasete paralel olarak yürütüleceği anlaşılıyor.
Biz ABD’den hem kredi istiyoruz, hem de ABD derin devletinin en has elemanı Fethullah’ı istiyoruz.
Amerika Türkiye ilişkileri, neredeyse Fethullah’ın iade edilip edilmeyeceğine indirilmiş durumdadır. Sanki Amerika’nın darbede rolü yok da, darbeyi kendi başına Fethullah yapmış gibi bir durum.
Anlamadığım şu; Amerika PKK’ya doğrudan ve resmi olarak silah vereceğini açıklarken, biz Rockefeller ile oturup, ekonomimize yardım talebinde bulunuyoruz.
Direnme ekonomisine geçmeye mecburuz. Direnme ekonomisi sıcak para akışı ile değil, mevcut kaynakları doğru kullanarak, yani planlayarak yapılan bir iştir.
Direnme ekonomisinin birinci şartı; birlik olmaktan kutuplaşmayı asgariye indirmekten geçer.
Kendimize, halkımıza ve dünyaya karşı dürüst olmak zorundayız. Ekonomimiz çok iyi diyerek kendi kendimizi kandırmamalıyız. Halka, bundan sonra, dışardan sıcak para gelmeyeceğini, dış para ile doğrudan yatırımların olmayacağını açıkça ifade etmemiz gerekir.
Üretken olmayan yerlere yatırımı durdurup, üretken yatırımlara yönelmeliyiz. En önemlisi halktan ve mutlu azınlıktan bazı fedakârlıklar yapmasını istemeliyiz. Direnme ekonomisi; hazır kaynaklara değil, kendi kaynaklarına yönelmeyi gerekli kılar.
Ekonomik, siyasi ve askeri zor kararlar vermemiz gerekir. Bilemiyorum, bizi bu çukurun içine düşürenlerle, gene bu çukurun içinden çıkabilir miyiz?

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com [1]
ulusalkanal.com.tr