content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

31 May

Ordu, “Milletin Bağımsızlığını” Korumaya Mecburdur!..

İstiklâl Savaşında Mustafa Kemal (Atatürk)’ün, 31 Temmuz 1920 tarihinde, Subaylara hitaben Afyonkarahisar Kolordu Dairesi’nde yaptığı konuşma: “Efendiler! İngilizler ve müttefikleri, milletimizin bağımsızlığını imhaya karar vermiştir. Milletler bağımsızlıklarını hiç kimsenin lütuf ve atıfetine borçlu değildir. Hiç kimse kimseye, hiçbir millet diğer millete, hürriyet ve bağımsızlık veremez. Milletlerin tabiatında yaratılıştan mevcut olan bu hak kuvvede, mücadele ile mahfuz tutulur. Kuvveti olmayan ve mücadele edemeyen bir millet, mahkûm ve esirdir. Böyle milletin bağımsızlığı gasp olunur.

Dünyada hayat için, insanca yaşamak için bağımsızlık lâzımdır. Bağımsızlık ve kuvvet sahibi olmak için mevcudiyetini ispat icap eder. Kuvvet ordudur. Ordunun hayat ve saadet kaynağı, bağımsızlığı takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan vicdanı ve imanıdır.

İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii olarak evvela onu ordudan mahrum etmek çarelerine giriştiler. Mütareke şartlarının tatbikatı ile silahlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandan ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzeti nefsini yok etmeye gayret ettiler. Ordumuzu tamamen lağvederek, milleti, bağımsızlığını muhafaza için muhtaç olduğu kudret noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler. Bir taraftan da müdafaasız-ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin izzetinefsine, her türlü haklarına ve mukaddesatına taarruzla; milleti alçaklığa, boyun eğmeye alıştırmak planını takip ettiler ve ediyorlar.

Her halde ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu. Orduyu imha etmek için mutlaka subayları mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta, engeller ve müşkülat kalmaz. Bu hakikat karşısında, içinde bulunduğumuz vaziyete göre subaylar heyetine düşen vazifenin mahiyeti, ehemmiyeti ve kıymeti kendiliğinden meydana çıkar.

Milletimiz hür ve bağımsız yaşamak lüzumuna tam bir iman ile kani olmuş; buna kati azim ile iman etmiş ve karar vermiştir. Bazen şurada, burada üzüntü verici karaktersizliklerin görülmüş olması, hiçbir vakit milletimizin genel kanaatine, hakiki imanına sekte vurmamıştır, vuramayacaktır. Dolayısıyla kuvvet, ordunun mevcudiyeti, vücudu için lazımdır. Bunun için kaynak milletin imanıdır, vicdanıdır, mevcuttur. Ordu, ancak subaylar heyeti sayesinde vücut bulur. Malum bir askeri hakikat, felsefi hakikattir; “ordunun ruhu subaylardadır.

“O halde subaylarımız, düşmanlarımız tarafından yıkılmak istenilen ordumuzu imar, tekrar inşa ve tamir edecek, canlandıracak ve milletimizin bağımsızlığını muhafaza edecektir. Zira Millet bağımsızlığını Ordu’dan ister ve bekler; Elbette ki millet, her ahval ve şeraitte” bağımsızlığının muhafazasından ibaret olan hayati gayesinin teminini ordudan, ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan ister ve bekler. İşte subayların yüce olan vazifesi budur.

Allah göstermesin milletin bağımsızlığı ihlal edilirse bunun vebali subaylara ait olacaktır.Subaylar, izah ettiğim yüce, mukaddes ve bütün açılardan üzerlerine düşen vazife itibariyle, bütün mevcudiyetleri, dikkat ve ferasetle, giriştiğimiz Bağımsızlık mücadelesinde birinci derecede faal ve fedakâr olmak mecburiyetindedirler.

Zira özgürlük ve bağımsızlık ordu tarafından korunur. Şahsi ve özel hayatları itibariyle de subaylar, fedakârlar sınıfının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşman herkesten evvel onları öldürür. Onları aşağılar ve hor görür. Hayatında bir an bile olsa subaylık yapmış, subaylık izzetinefsini, şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan hayatta iken, düşmanın tasarladığı ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz. Yaşamak için mutlak bir çaresi ve ulvi bir gayesi vardır: Namus ve şerefini korumak! Halbuki düşmanın amacı, o namus ve şerefi ayaklar altına atmaktır. Dolayısıyla subay için, ‘ya istiklal ya ölüm’ vardır.

Fakat ölmeyeceğiz. Bağımsızlığımızı muhafaza ederek yaşayacak ve milletimizi daima bağımsız görmekle bahtiyar olacağız!’ Mustafa Kemal (ATATÜRK) açılım’ı yarın.

Kaynak: Afyon’da çıkan Ikaz Gazetesi’nden aktaran: Anadolu’da Yenigün Gazetesi, 10 Ağustos 1920

                                                                                                                     ***///***

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank