- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

O’na Uyun. O’nu Örnek Alın ki O, Sizden Her Gün…

O’na uyun. O’nu örnek alın ki O, sizden hergün yeniden doğsun!

Sevgili Peygamberimiz Veda Hutbesinde; “Size iki emanet  bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur’an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir”

 

Birçok değerlerin ve kıymet hükümlerinin alt üst olduğu, kalbî ve ruhî hayatın iflas ettiği, Muhammedî bir havanın bizden uzaklaştığı günümüzde, Hz.Peygamber (s.a.v.)'e ittiba etmek çoğu meselelerimizi çözümleyecektir.

 

Kutlu doğum haftasındayız. Bir hafta boyunca Hz. Peygamber(sav) ile ilgili sempozyumlar, programlar düzenleniyor… Ya sonra?

Tıpkı, tüm dini hassasiyetimizi Ramazan ayına (oruca) sığdırdığımız gibi…

Halbuki bir müminin yaşamı bir hafta yada bir ay ile sınırlı değildir. Her günü -emrolunduğu gibi- yaşamak zorundadır.
Yaşamazsa ne olur?
Yaşamazsa; şikayet... şikayet... kimsenin memnun olmadığı günümüz hayatı ortadadır… ümmetin parçalanmışlığı ortadadır…

Yaşayan son efsane, -Diriliş-in önderi şair Sezai Karakoç’ a; “Neden artık şiir yazmıyorsunuz? diye soruyorlar, büyük ustanın cevabı şudur;
“Afganistan’ın işgalinden günümüz, ümmetin parçalanmışlığına küskünlüğümden dolayı yazmıyorum.”!!!  23 yıl önce, son yazdığı şiirin son mısrası ise şöyledir: “Ben hayatı yaşamıyor gibi yaşıyorum!”

İşte derdimiz bu, birlik beraberlik içinde olamamak!
Ümmet olmak demek, bir olmak demektir. Birlik dirlik ile olur. Dirlik, bilgi beceri ile olur. Okumak ise her şeyin başıdır.

“OKU” Allah’ın ilk emridir.

Bilmeyeniniz mi var?

Peki, bu emri hakkıyla yerine getireniniz?

Maalesef, bugün Müslümanlar okumuyor!

Daha, Allah’ın ilk emrini yerine getirmiyoruz! ki...

Bu ümmetin çocuklarına okumayı sevdirmekten başka çare yoktur!

Düzelmenin tek çaresi okumaktır... çok okumaktır. hatta her şeyi okumaktır!

Okusak, doğruyu, doğruluğu öğreneceğiz.
Doğru demek, her şeyimizin düzelmesi demektir. Yalan ve haramdan kurtulmak demektir. Zira Allah’ın affetmediği tek şey kul hakkıdır.
Dürüstlük insan olmanın TSE sidir.
Temelden çocuklarımızı dürüstlüğü, hakkaniyeti öğretmiyoruz. Ne ailede, ne de okullarımızda!
Dolayısıyla küçük bir kopyacılık (diye önemsemediğimiz) alıp başını rant’a, mafya’ya, rüşvet’e, torpil’e dönüşüyor.

Beğenmediğiniz Amerika ve Batı ülkelerinde bir üniversite hocası sınav sorularını sorar, sonrada sınıftan çıkıp gider, hiçbir öğrenci kopya çekmez, çekmeyi onursuzluk sayarlar. Çünkü eğitim (Meritokrasi) böyle verilmiştir.
Ya bizde?
Daha hoca sınıfta iken kopya çekilir, çekmeyeni de enayi kabul ederler!
Doğru değil mi?

Bu örnek size basit gibi gelebilir ama hayatın tüm alanlarında bu vardır.

Çürümüşlük!!!!

Bugün Amerika ve Batı ülkelerinde uyguladığı Meritokrasi'yi dün bizim ecdadımız uyguluyordu. Onlar bunu bizden aldılar, Liyakatı/dürüstlüğü...

...

İşte, Hz. Peygamberi bir haftaya sığdırmak değil, onun hayatını kendi hayatımızda bir ömür boyu tatbik etmek gerekir.

O’na uyun. O’nu örnek alın ki O, sizden hergün yeniden doğsun diyorum ben.

 

Hz. Peygamber'i örnek edinmek, O'nun ahlâkıyla ahlâklanmak Yüce Rabbimizin bir emridir. Hangi asırda yaşarsak yaşayalım, hangi devirde bulunursak bulunalım, önümüzde cereyan eden hadiseler hangi cinsten olursa olsun, bizlere düşen görev; Hz. Peygamber'in getirdiği prensipleri benimseyip, hayatımızı O'nun hayat felsefesine uygun hale getirip, O'nun gibi düşünen, O'nun gibi yaşayan, O'nun gibi ibadet eden iyi bir kul ve Müslüman olmaya ve bu uğurda elimizden gelen gayreti göstermeye çalışmalıyız.

 

Hz. Peygambere ve onun izinde yürüyenlere selam olsun… Mehmet Ballı 2013