- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Ömrümüzü Rabbimize Dilek’çe Yazabilmek İçin

İnsan acıyı hep uzağında sanıyor; ne garip. Haberlerde hep başkaları ölüyor; hep tanımadıklarımızın canı yanıyor.

Bu bayram da kuru bir rakam olarak bize bildirilen yüz küsürlük ölü sayısının ortasında bir isim dikkatimi çekti. Bir kaç ay önce bana gelen bir mesajda o ismin üzerinde şu cümleler yazıyordu: "merhabalar Senai Bey!!! bir garip hayranınız olarak yazmaktayımm. pek çok programınızı O ndan yüreğinize düşen kıymetli sohbetlerinizle büyük bir keyifle izlemekteyim!!! Rabbim yollarınızı ve cümlemizin yollarını hayr eylesin sayımızı arttırsın inşallahh!!! yola ve yollara devam inşallah!!!dua ve muhabbet ve bereketle kalın inşallah...."

Adı Dilek. Dilek'le yüzyüze hiç görüşmedik. Ara sıra online olduğumda, inancı adına çektiği sıkıntılar üzerine uzun uzun dertleşirdik... İçinde kıpır kıpır bir ümit ve tatlı bir iman huzuru hissediyordum.Hayalleri ve idealleri vardı. İnsanlık için bir ümit yağmuru olmak için birikiyor da birikiyordu. Facebook profilinde paylaştıkları hep o ümitli tebessümün işaretiydi. Sonunda bir müjde verdi bana Dilek. Tam da istediği pozisyonu kazanmıştı, terk etmek istediği şehri terk edecekti. Araya bir de düğün müjdesini sıkıştırdı. Yanında ise reddedilmez bir Dilek dileği:
"şu son zamanlarda hayatımda yaşadıklarıma inanamıyorum...her kışın sonu bir baharmış ..geceler nice parlak günlere gebeymiş...şaşkın şaşkın düğün telaşına girdim ama son derece olanlara ve işlerin kolaylarına şaşıp şükrediyorum...İki cihan saadetine ulaşacağımı düşündüğüm kişiyle inşallah EV-LENİYORUM...bu güzel günümde sizi de görmeyi ne çok isterim..belki yoğun olacaksınız belki olmayacaksınız ama en azıdan içinizden bir dua..ben yine de sizi düğün günü beklicem"

Ama "Düğününe 20 gün kala öldü" diye yazmış gazetelerden biri. Haberin yanında ise facebook hesabından aşina olduğum o mütebessim Dilek Özdemir resmi. Dilek Özdmir, hep duyageldiğimiz bir kaç ölümlü trafik kazası haberlerinin içinde bir haber olarak yer aldı bugün..., dramı biraz daha vurgulamak için...

Duamız o ki, Dilek'in de (Dilek'le birlikte vefat eden ağabeyi Hakan'ın, babası Osman Özdemir'in ve annesi Ayşe Özdemir'in de) düğünü öldükleri gün olur... Mekanları cennet olur inşaallah.

Hayatının en tatlı anında, hem de bir bayramda Yusuf'ça bir duanın kabul edilmiş hali oldular Dilek ve yakınları.

Dilek'in genç bir ölümle bize verdiği nasihat nice gençler için özel bir fırsat olur da, secdelerini çoğaltırlar ve ömürlerini Rabbimize Dilek'çe olarak sunarlar.

Bu notları yazdıktan az sonra posta kutuma Dilek Özdemir'den bir mesaj düştü. Şaşırdım; heyecanlandım. Şöyle yazıyor: "Hocam, ben Dilek'in nişanlısı Ömer Faruk KOÇ, Hocam, duanızı esirgemeyin, sizinle "facebook" üzerinden görüştüğü günü hatırlıyorum, o kadar çok sevinmişti ki...
Onu bana Rabbim verdi ve yine O aldı, 17 Aralık Gecesi Konya'da Rumi'nin Şeb-i Arus törenine katılacaktık, düğünden hemen sonra ama Gül-ü Rana'm kendi Şeb-i Arus'unu yaşattı bana, Üstadım çok müteessirim içim kan ağlıyor ama ne Rahmeti geniş Rabbimin yazdığı kaderi ne de yarattığı kaza'yı sorgulaya bilirim,
Üstadım dua ediniz, biliyorum Rabbime karşı hep kusur içreyiz, günah denizine gark olmuş bu fani alemde günah içre yaşıyoruz, sohbetlerinizle Dilek'in ruhunu aydınlatıyordunuz, lüften dualarınızda ona yer veriniz...."

Benim de tesellim ötede tanıdıklarımın ve sevenlerimin giderek artması... İnşaallah hakkımızdaki tanıklıkları güzel olur. Zaten Üstad'dan da okuduğuma göre Rabbimiz ölüme böyle hazırlıyormuş bizleri. Yaşlanmak demek ahiretteki tanıdıklarının dünyadaki tanıdıkların sayısını geçmesi demek...

İşte, ahiret de Dilek gibi pırlanta yürekli bir kardeşimin de gittiği yer...