content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

15 Eki

Okumak en Büyük İbadettir.

Okumak, en büyük ibadettir. Okuyup öğrenmeden içinde bulunduğumuz hayatı hiç kimse yanlışsız, doğru dürüst yaşayamaz. Onun için bu dünyadaki yaşayacağımız hayatı okuyup öğrenmemiz şarttır.

Bizleri yaratıp dünyada yaşamamızı sağlayan Allah’ın ilk emri de “OKU” dur. Bu bağlamda Allah, yaratıp var ettiği tüm varlıklara, yaratıldıkları mekanda (doğada) doğru yaşayıp var olmaları için hepsine birden temelde şuursal akıl(doğal akıl) vermiştir.

Tüm varlıklar doğup var oldukları andan itibaren insan da (iradi akıl kullanmaya başlayıncaya kadar) dahil şuursal akılla doğal ihtiyaçlarını giderirler. Çünkü Allah, yaratır. Yarattıklarını yaşatır. Yaşattıklarına doğal hayat içinde yaşayıp var olmalarını sağlamak için de onlara bilmediklerini öğretir. Yani tüm varlıklar doğal hayat içerisinde doğar, yer, içer, çoğalır, yaşar, ölürler.

İnsan dışındaki varlıklar için herhangi bir olgunlaşıp, tekamüle erme gibi bir zorunluluk yoktur. O nedenle de onlara iradi, yetkin bir akıl verilmemiştir. Çünkü Allah, insanı kendisi için diğer tüm varlıkları (mahlukatı) da insanoğlu için yaratıp var etmiştir.

Dolayısıyla Allah, akıl verdiği insanoğlunu kendisine en yakın varlık olarak seçip ilanetmiştir. Buna bağlı olarak da Allah kuluna okumasını, yazmasını, düşünmesini, kendisi için en doğru olanı seçip doğru istikamette bir hayat yaşayıp var olup varlığını sürdürebilmesi içinde akıl vermiştir.

Akıl içinde düşünüp kendi bilgi ve yeteneklerine uygun doğruyu bulabilmesi içinde seçim iradesi vermiştir.

Aklın düşünüp iradeye seçenek sunabilmesi için ya okuyup öğrenmesi, ya da başka yollardan öğrenip bilmesi gerekir ki, seçenek sunup yol göstersin.

Doğru seçenek, doğru yola gelince, fizik ötesi alemdeki doğru olanı bir tek Allah bildiğine göre, bizimde O’na doğrulukta en yakın olanı bulabilmemiz için bize verdiği akla seçenek sunabilmemiz için O’nun “OKU “ emrine uyup okuyup bilmediklerimizi öğrenmemiz gerekir.

Okumanın aslı bilip öğrenmektir. Bilip öğrenmenin aslı idrak etmektir.

Öğrenmek için bir çok yol var ama en önemli ve kolay olanı okumaktır. İster doğayı, ister yazılanı oku. İstersen ehil olan bir bilenden dinlemektir. Yeter ki, bilmediklerini öğren.

Aksi takdirde bilmediğin yanlış yolda yanlış gidersin. Hayatını karartırsın. Sonra da Allah’a iftira eder bunun adına da kader dersin.

Halbuki, kendi kaderini kendin oluşturuyorsun. Cehaletinden bunun bile farkında değilsin. En basit kader tanımına gelince; insanın yaşadığı hayatta akıl erdirip, güç yetirip doğru yaşabildikleri kendisi için iyi kaderdir. Akıl erdirip, güç yetiremeyip yanlış yaşadıkları da kendisi için elbette kötü kaderdir. Buna İlahi kader hükmünden (kişinin kendi iradesi dışında) olanlar elbette hariçtir.

Kısacası; Aklımız Allah’a düşüncelerimiz bize aittir. Onun için kendi dışımızdaki tüm akıl sahipleri (tüm varlıklar dahil) ile ilahi kader hükmünce mücadelemiz kişiliğimizi ve kaderimizi oluşturur.

Demek ki, akıl içinde çözümsüzlük yok. Onun içinde sonsuz düşünce var. Bu düşünceleri açığa çıkarıp en doğrusunu bulmak için de okumak gerekli.

Okuyan akıl, öğrenir, gelişir, genişler, erginleşip olgunlaşır. Erginleşip olgunlaşan akılda insanı doğruya, Hakk’a yöneltir.

Onun için de; OKUMAK EN BÜYÜK İBADETTİR.

13.02.2010

Cahit KARAÇ

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank