- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Normal Şartlar Altında

Şu sıralar akıllı telefon ve bilgisayar çılgınlığı başını almış gidiyor. Eşlerden birisinin teknolojiyle olan fazla yakınlaşması, ilişkiler üzerinde her zamankinden daha fazla zarar vermeye başlamış durumda.

İnsanların ve diğer organizmaların temel motivasyonlarının hayatta kalmak, tehlikelerden kaçmak ve kendisinin bir benzerini bırakmak olduğu bilinir.

Ama insan diğerlerinden farklı olarak, genelde hayatın, özelde bireysel anlamın peşinde koşan bir canlıdır.

Yine kâinata baktığımızda, bitkiler özellikle de hayvanlar enerjilerini ve zamanlarını boşa harcamazlarken, insanda bu durum pek öyle değil.

Teknolojinin ve kolay ulaşılabilir haliyle telefonların ve telefondan ulaşılan internetin yaygınlaşmasıyla ve kolaylaşmasıyla birlikte, insanların toplu bir deliliğe yakalandığını acı da olsa görüyoruz. Her geçen gün bu deliliğe karşı olan pek çok insanın da bir köşesinden bu deliliğin bir parçasına dönüştüğüne şahit oluyoruz.

En güçlü eleştirileri yapanların, ellerindeki son çıkan telefon modellerine kilitlenmiş olarak en başta kendilerinden ve en yakınlarından nasıl da koptuklarını ve en uzakta olana, kendilerini hiç ilgilendirmeyecek olana nasılda bağlandıklarına şaşırıp kalabiliyoruz.

Bu sistem her gün yeni ve taze kurbanlarla besleniyor çünkü.

Dün pazardı ve açık havada dolaşırken, bedenleriyle açık havada olan ama ruhlarını akıllı telefonların manyetik etkisine kaptırmış onca insanı gördüğümde yeniden düşündüm.

Anladım ki bir sivrisinek için gecenin ortasında sokak lambası ne anlam taşıyorsa, insanlık için de ellerindeki akıllı telefonlar aynı anlama geliyor. Sivrisinek normal şartlar altında ay ışığına programlanmıştır ve ay ışığını yön bulmada kullanır. Ama sokak lambası onun genetik yapısında var olan bir program değildir ve yolunu bulmasına değil, bilakis yolunu kaybetmesine ve aynı lambanın etrafında dönüp durmasına, dönerken de ömrünü tamamlayıp o lambanın dibinde ölüp gitmesine neden olur.

Ay ışığında yolunu bulup yaşama nedenini gerçekleştirebilecek olan sivrisinek, lambanın etrafında yaşama amacını kaybeder. Tehlikeli olduğunu kodlayamadığı lambadan kurtulamaz, türünü devam ettiremeden ve çoğunlukla ışığa yapışarak ölür. Zayi olur kelimenin tam anlamıyla.

İşte bir sivrisinek ile akıllı cep telefonuna yapışıp kalmış, yaşama amacını unutmuş, yolunu bulmak için harcayacağı enerjiyi, zamanı ve kabiliyetlerini telefonda oyun oynamak, müzik indirmek, Twitter’de mesaj atmak, Facebook’ta paylaşmak için tüketen insan arasında ben bir fark göremiyorum.

Sivrisinek için sokaktaki lamba neyse, insan için cep telefonu ve bilgisayar odur. Veya biz onu o hale getirdik.

Normal şartlar altında telefon ve bilgisayarı kontrol edenin insan olması gerekirken, insanı kontrol edenin teknolojinin ürünleri olduğu zamanımızda, hiçbir şey normal olarak varlığını sürdüremeyecek gibi görünüyor. Mesela muhabbet edebilmek... Mesela gökyüzüne derinlemesine bakabilmek... Mesela çocuğumuzun resmini çekip Facebook’ta paylaşmaya davranmadan önce, onunla o anı yaşayabilmek gibi.

Amacım teknolojinin derin ve oturaklı bir eleştirisini yapmak değil, sadece sivrisineklerle aramızda bir fark varsa, bunu görebilmek için biraz durup düşünebilmek.

Ben fark olduğunu ve olması gerektiğini düşünüyorum, ya siz?