content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

12 Kas

Ne Mutlu Bana!

Değerli Okur! Ekspres’in eskimeyen köşe yazarlarından Fatih Bayhan’ın 10 yıl önce benimle ilgili kaleme aldığı yazıda belirtikleri gibi hala aynı noktadayım. Ne mutlu bana..

“Yüksel MERT’İ Kazanmak”

Bazı insanları yazmak zordur. Zira onlar hakkında ne düşündüğünüzü tam olarak belirleyememişsinizdir.

Aslında bu belirsizlik sizden kaynaklanmaz.

Bizzat o kişinin karakteriyle ilgilidir.

Sokak kedisiyle konuşan, dilenciye mikrofon uzatan, ardından aynı mikrofonu bir şehrin en büyük devlet erkanına uzatıp soru sorabilen bir adam hakkında ne düşünebilirsiniz?

İlk aklınıza gelen şey, bu adamın şizofrenlik bir vak’a olduğudur. Ancak Yüksel Mert, bu tanımlamadan çok uzak, insanları ayrım yapmadan sevebilen bir yüreğe sahip olduğunu göstermek için çırpınır.

Paylaşımcıdır, en mahrem konuları rahatlıkla konuşur.

Belki çoğu insanın onunla kurduğu diyalogun arkasında bu özelliği yatıyor.

Sayın Mert, mert gibi bir adamdır, her şeyi dobra dobra konuşur.

Geçen gün yeni çıkan kitabını verdiğinde bu özelliğinin mutlaka kitabına yansıyacağını bilerek aldım, imzaladı, kitabını verdi.

Kitap Yüksel Mert’in gibi görünüyor ama, aslında kitabın sahibi birden fazla insan.

Zira Adana’da kültür-sanat adına kim varsa ondan bir parça var kitapta.

Sayın Mert’in katılımcı, paylaşımcı anlayışı budur.

O kadar paylaşımcıdır ki, hazırladığı kitapta kendi yazısından başka herkesin yazısı bulunur.

Kitabın kapak tasarımını karmaşık bulduğumu kendisine de söyledim. Zaten içi de karmaşık diye düşündü galiba, ses çıkartmadı. Ancak, ben içi hakkında ‘karmaşık’ ifadesini kullanmak istemem. Zira karmaşanın ötesinde tatlı bir espriyle ortaya çıkmış bir eser görünümündeydi.

Herkes kitap hakkında, dünya hakkında bir şeyler yazmış.

Herkesten bir parça var. Dolayısıyla bu kitabın alıcı bulma zorluğu olmayacak. Ancak bu kitabın öğrettiği bir şey olacak.

O da, Adana’da aynı meslek erbabı insanlar birbirlerinin kuyusunu kazarken, Yüksel Mert diye bir adam çıkıyor, herkesin görüşüne, beğensin, beğenmesin, katılsın, katılmasın yer veriyor ve ortaya bir eser çıkartıyor.

Kimilerince “katılımcılığın abartıldığı” bir eser olarak görülebilir. Ancak, varsın katılımcılık abartılmış olsun, zira kindarlığın, hasedin, fitnenin abartısından çok daha iyidir.”

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank