- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Nabi Avcı Eğitimde Paydaşlarla Sulh Bakanlığı Yapacak

AKP'de bakan değiştirme operasyonundan eğitim de nasiplendi. Uzun süredir yaptığı icraatlar yüzünden sık sık toplumsal ve tüm eğitim paydaşlarının tepkisini alan Bakan Ömer Dinçer de Prof. Dr. Nabi Avcı ile değiştirildi. Önemli olan kimin yeni bakan olduğu evet ama bir diğer önemli olan da neden değiştirildiğidir. Eski bakan ne götürdü ki, yeni bakan ne getirsin? 

Bu zamana kadar eğitim camiası aradığı bakanı bulamamaktan hep yakındı durdu. İşi ehline vermek meselesini hep masada tutan Ak Parti eğitim işini ehline veremediğini yaptığı bakan değişiklikleriyle itiraf etmiş gibi oldu. Atanan bakanların kimi olaya yüzeysel baktı, kimisi bakamadı, kimisi hukukçu oldu ve zaten kendinden öncekileri yürütmekle görevlendirildi. Bir tür emanetçi gibi. Bu da bizde kafa karışıklığını tetikledi. Zira biz böylealışmamıştık. Bir bakan gelecek tüm problemleri çözecekti. Ne gezer...

Bir kurumun yönetilmesinde iş kolu hakkında bilgi sahibi olmak elbette lazım ama ille de uzman olmanız gerekmez. Önemli olan alana ait sorunları bilebilmek, işi yönetilmek ve tüm paydaşlarla eşgüdümlü çalışabilmektir. İşletmecilik ve yöneticilik tecrübesi muhteşem olan ve tam bir soğuk yüzlü işletme müdürü profili çizen Bakan Dinçer'in ekibi de kendisi gibiydi. Ameliyat masasına yatmış hastanın inlemelerine kulak tıkayan, ölümleri bile basit cümlelerle ifade etmekten çekinmeyen cerrahlar gibi... 
 
Ömer Dinçer'le ne geldi derseniz, büyük değişiklikler geldi; kendi ifadesiyle en başka sistemi değiştirdi, eğitim felsefesi değiştirildi. Cesur atılan adımların meyvelerinin lezzetini şimdiden sadece tahmin edebiliyoruz. Ama övgüler yazmak için henüz erken. Bize en az 5 yıl lazım. Bu sadece kitle memnuniyeti için. Ama uygulamaya konan projeler için 10 yıla ihtiyacımız var. Bir programcı olarak değişikliklerin yeri ve zamanı olmadığına inanıyorum. Tabi ki uygulamadan önce yapılsa daha iyidir. Fakat hissettiğiniz yerde değiştirmek, problemi ne kadar erken teşhis ve tedavi ederseniz o kadar iyidir derim. 
 
Başta 4+4+4 sistemi olmak üzere, tablet uygulaması, okul yaşının erkene alınması, müdürlerin ve yönetimin revize edilmesini, dershanelerin sistemdeki yerinin bir marazi durum olduğunun fark edilmesi, sınav sisteminin yerine olgunlaşma dosyalarının getirilecek olması ve topluma tartıştırılması, öğretmen yetiştirme ve yükselmesiyle ilgili standartların yeniden düzenlenmesi, böylece eğitim öğretime bir dinamizm gelmesinin amaçlanması iyi bir yöneticilik işiydi. Sayın Bakan Ömer Dinçer'i bu açıdan tebrik ediyorum.
 
Yeni bakan bundan sonrasını nasıl devam ettirecek diye sorarsanız, ben büyük bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Zira açıklamalarında dershanelerle ilgili çalışmanın devam ettiğini vurguladı. Bu bir. Tablet konusunun bölgesel kaldığını belirtti ve bu işin genişlemesine, etkinleştirilmesine dikkat çekti. Bu da iki. Üçüncü olarak 4+4+4 uygulamasıyla ilgili, ülkemiz için güzel bir uygulama olduğunu, meyvesinin alınması için biraz zamana ihtiyacımız olduğunu belirtti. bu da bakanın bu dönem "Eğitimde paydaşlarla Sulh Bakanı" olacağını gösteriyor. İcraatlara işlerlik kazandıracak bir sürece giriyoruz kısacası. Eskilere kuvvet katacak bir bakan. Sayın Dinçer problemi teşhis etmede kavi biriydi, teşhisi koydu ve tedaviye başladı. Hükümetin teşhis edip tedaviye başlayacağı başkaca işleri olsa gerek. İşi tam bir görev teslimi edasıyla daha empatik, hastanın halini dikkate alan daha uzlaşmacı bir hekime devretti. Sayın Prof. Nabi Avcı bence budur.    
 
Ak Parti operasyon usulüne göre hizmet ediyor. Her ekibin işi ayrı. Kimse geldiği yeri sahiplenmiyor. Görevi gereği geliyor, işini yapıyor süresi dolunca, kendinden sonraki ekibe işi devredip başka bir göreve gidiyor. Operasyonel bir durum. Tetkiki yapan bir ekip, teşhisi yapan başka biri, çareyi öneren başkası, tedavi eden başkası, Hepsinin de yaptıklarına bakarsanız, ortak bir amaca hizmet eden bir yapı görebilirsiniz. 
 
Partiyle ilgili bu teşhisi mahsus yaptım. Eğitime gelen birisine "geldi, tetkik etti, teşhis etti, çareyi gördü ve tedaviye başladı, çok iyi yaptı" gözüyle bakmayasınız diye. Yapılan iş bakanın değil, partinin işi oldu. Çoğu kriminal problemlerin çözümünde de kullanılan bu yöntem eğer kimse kimsenin alanına girmeden uygulanırsa başarılı olacaktır. Eğitim çok faktörlü, çok paydaşlı bir sistem. Bir bölümünde çıkan bir problemin kriminalize olmadan çözümü çok zor.