- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Mutsuzluğa Bakış Gözlükleri

İnsanlar neden numara yapar, ya da gerçekten yapıyor gibi mi gözükür? Kimi şıklık düşkünü, kimi çilekeş, kimi aylak rolü oynar… Ya da gerçekten öyleler.

 Hayatla kendi kafalarında bile olsa, belli bir değer ölçüsüne, belli bir disipline göre yüz yüze gelmekte bir üstünlük görürler de ondan sanırım.

Gerçekte mutluluğun gizi bu mu yoksa diye düşünürüm bazen.

Bütün izlenimlerimiz ve ifadelerimizin uyacağı bir tutum, bir üslup, bir kalıp bulup benimsemek…

Tutarlı, kapsamlı ve canlı bir kalıba göre yaşanmış her hayat, klasik bir bakışıma sahip…

Bakışımlarda hayatı görmeye çalıştığımız iç gözümüze taktığımız gözlüklerle mutluluğu ve mutsuzluğu da yaşama alırız bu kesin.

 Mutluluk gözlüklerinden ziyade beni ilgilendiren mutsuzluk gözlüklerinin takıldığı anlar ve durumlar önemli.

 Zira gerçek mutluluğa geçmeden önce olumsuz duygusal alışkanlıkları geliştirmeye yatkın kişiliklerin ve kişilerin tekrar tekrar ortaya çıktığı belirli özellikler vardır, bakalım:

Varoluşun zevki değil, her hangi bir hatanın, yanlışlığın, zayıflığın peşine takılmışlardır.

 Olumsuzluklar tamamen bizim buluşlarımız ve bakış açımız değildir. Kaldı ki bu saydıklarımız gözlüklerde takıldığı gibi çabuk çıkarılabilir.

Yeter ki gözlükleri kullanmanın ve çıkarmanın zamanını bilebilmek.

Mutsuzlukla oluşan olumsuzluklar tamamen bizim buluşlarımız da değildir. Şartlar, çevre, bize dışımızdan empoze edilenler, en basit görüleni de yetiştirilme tarzımız.

 Bir de alışkanlıklarımız… O ya da bu sebeple mutsuzluğu nasıl içimize alabiliyorsak öylece de söküp atabiliriz aslında.

Ama çoğumuz boynumuza dolanmış kocaman zincirlerle doğmuşuz gibi ve sanki onlardan kurtulamazmışız gibi davranıyoruz.

İşte bu noktada bazı eski alışkanlıklarımızdan, kabullerimizden vazgeçmek tercihi tercihini çıkaracaktık.

 Acaba siz mutluluğu mu seçiyorsunuz? Seçimleriniz mi mutsuzluğunuzu ya da mutluluğunuzu belirliyor?

Yine devam edelim…

 Sevgiyi unutmadan…

Comments Disabled (Open | Close)

Comments Disabled To "Mutsuzluğa Bakış Gözlükleri"

#1 Comment By merve On 09 Haziran 2010 @ 00:53

Bana en kotu durumda bıle pembe gozluklerımle bakmamı saglayan canım hocam yuregıne saglık, emegıne saglık.. her kelımenden bın anlam cıkarmak en guzelı..

#2 Comment By ayfer demir On 09 Haziran 2010 @ 13:52

Sevgili Maideciğim,

çok güzel bir konu ve anlatım için tebrikler.Bazen mutlulkla ilgi çekemeyneler mutsuzlukla ilgi çekmeyi daha kolay seçiyorlar.Ayrıca bende bugun gelecek yaşantımızın ilkgünü ve her durumda mutluluğu yakalamaya çalışmak, bazen zorluklarda huzur ve sabırlı olup gerçekleri görüp güçlenmek gerekiyor.

sevgiler

#3 Comment By Feride On 09 Haziran 2010 @ 14:11

Bizler hep mutsuz olmayı daha kolay başarırız.Mutlu olmayı bilemeyiz bir türlü.Mutlu olmaya ihtiyacımızın olduğu şu günlerde ne güzel yazılmış bir yazı.Yüreğinize sağlık

#4 Comment By merve On 09 Haziran 2010 @ 17:43

bugün biraz geç uyandım.. uyandığımda havanın düne göre çok daha berrak olduğunu görünce ister istemez bir mutluluk oldu.. bazılarına göre basit gelebilir bu cümle.. ama anlamını dikkatle sorguladığınızda, aslında bir gün boyunca "zaman"ı kum saatinizden nasıl akıttığınızı düşünürsünüz.. insan gün sonunda yaptıklarını kendi başına kaldığında öyle iredeler ki; "keşke"ler her zaman daha da fazlalaşır ve dağ gibi görünür.. oysa bizler şunun farkında hiçbir zaman olamayız: "seçimlerimiz" !! evet hayata dair seçimlerimiz ve seçimlerin doğurduğu mutsuzluklar ya da mutluluklar.. yapmak istediğimiz bir şeyin aslında iki yolu olduğunu ve hangisinin bizim için doğru olup olmadığı konusundaki kararsızlıklarımız.. eğer doğruysa mutluyuz.. değilse pişmanlıklar ve ardında getirdiği mutsuzluklar diz boyu oluyor..
bu yazının verdiği güzelliğin yanısıra, benim için anlamına değinmek istiyorum.. Okuduğumda, kendimde doğurduğum ve çevremin etkisi olduğunu da düşündüğüm mutsuzluklarımı elekten geçirdim bir bir.. anladım ki;elimde büyüttüğüm ve beslediğim mutsuzluklarımın benimle barınmasına izin veriyormuşum. ve çıkarılabilecek en önemli dersin özellikle şu olduğuna değinmek istiyorum.. ne olursa olsun en mutsuz olduğumuz anlarda bile sahip olduklarımızı göz önünde bulundurarak mutluluğun aslında bize uzak olmadığını ve onu her an her şekilde yaratabileceğimizi bilebilmek.. ya da bir kelebeğin kanatlarındaki, ressamın bile bu kadar güzel çizemeyeceği kusursuz desenler, bir bülbülün sesindeki o tatlı notalar, ya da bir çiçeğin açtığı zamanki tazeliği, kokusu ve renklerindeki o canlılık bile size mutluluk vermeye yetebilsin.. ve herşeyden önce her gün nefes aldığımızı bilerek bir kere daha güneşe merhaba diyebilmek... sevgili ablamın da yazısında değindiği şu cümlelerde olduğu gibi:
"Olumsuzluklar tamamen bizim buluşlarımız ve bakış açımız değildir. Kaldı ki bu saydıklarımız gözlüklerde takıldığı gibi çabuk çıkarılabilir.

Yeter ki gözlükleri kullanmanın ve çıkarmanın zamanını bilebilmek."
yüreğine sağlık canım ablacım..

#5 Comment By necmi On 09 Haziran 2010 @ 20:03

öncelikle ellerinize ,yüreğinize sağlık çok güzel bi yazı olmuş.
sevginin de mutluluğun da gelmesi için insan umudunu asla kaybetmemelidir....

#6 Comment By Hacer ATEŞ On 24 Haziran 2010 @ 00:17

Bazen istediğimiz mutluluğun kararını başkaları vermekte ve buna boyun eğmek zorunda kalıyoruz. O halde mutluluk tam anlamıyla konuştuğumuzda ve kendimizi bildiğimizde elde ettiğimiz bir olgu diyorum. Ve böyle bir konuyu dile getirdiğiniz için teşekkür ediyorum size.

#7 Comment By Ebru On 06 Temmuz 2010 @ 13:24

sevgili hocam yazıyı okuyunca şöyle bir silkelendim,yüreğine sağlık 🙂