content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

22 Eyl

Mukabele-i Bilmisli!

Türk bilim ve yönetim (devlet idare sistemi/sanatı) tarihinde, adına “Medeni Siyaset” denilen.; Özellikle İbn-i Haldun, İbn-i Batuta, İbn-i Sina ve İmam-ı Matüridi ile fiiliyatta dünya çapında örnek, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e göre devlet; Hak, adalet ahlâkı, mutlak dürüstlük ve yüksek faziletle yönetilmesi zorunlu bir teşkilât / cemiyettir…

DEMOKR~1Devleti hüküm (doğru-dürüst karar, kaide) ve hikmetle, eşitlik, adalet ve faziletle yönetmeyenin hükmü “kelb-i küffar” (kâfir köpeği, dönme, devşirme, kripto) olup, tespit ve ispatı halinde; Hazreti Ömer (R.A) Efendilerimizin fıkhı üzere kılıçla infaz vaciptir.

Zira esasta her insan bir devlettir ve devlet cihazının varlık sebebi: Adalet, Hukuk, Eşitlik ve Hikmetle hükümferma olunup, kul hakkına tecavüzün men-i, icra-i sanat, ticaret, hukuk ve mülkün paylaşımında adaletin “hakkıyla çalışma ve helâl kazanç ile mütenasip olmak kayıt ve şartıyla” her alanda mutlak eşitliğin sağlanmasıdır.

Modern hukuk, objektif adalet karinesi ve medeni siyaset biliminde, “kuvvetler ayrılığı” olarak açıklanıp tanımlanan: Yasama, Yürütme ve Yargı’nın olmazsa olmaz görevi budur. İlkenin sağlam, kavi ve sağlıklı yürümesi için, ya bire bir insanlar tarafından doğrudan seçilmiş bir Meclis veya bütün kuvvetlerin mutlaka birbirine karşı bağımsız ve tarafsız olması şarttır. Burada en küçük bir bağılılık, ilgi veya bağımlılık vesayete tekabül eder.

Ayrıca devlet, kimseye mülk olmayıp; Tarihi kurum, kuruluş ve kuralları, yasa, adet, din, ahlâk, örf, gelenek, görenek; Bilgi, bilim, kültür ve birikimleri özenle muhafaza edilerek yaşatılması ve tarih içinde ebed-müddet kılınarak istikrarla ileriye taşınması, bütün yöneticiler için mutlak bir vecibe, asli görev ve mükellefiyettir.

Devleti, dolayısıyla halkı yönetmek üzere seçilenler, bu altın kuralı mutlaka kaale almak; İdare cihazında fevkalâde şikâyet ve ağırlıklı biçimde milletin talebine maruz bir mazarrat varsa bunu, yine milletle müzakere ve müşterek kararla izale,; Bunun dışında hak, adalet, hukuk ve demokrasiyi “bilimsel norm, emsal ve evrensel kuralları muvacehesinde” güçlendirmek, tahkim etmek zorunda ve durumundadırlar.

Hiçbir yönetim, idare ettiği ülkeyi, şahsi mülkü gibi göremez.

Ve yine hiçbir yönetimin “eşitlik, hak, adalet ve hukuku” ilgaya hakkı yoktur.

Müesses olan nizam “hak, adalet, hukuk, eşitlik ve faziletle” idame edilir.

En açık tabiriyle: Ülkenin bütün vatandaşları eşittir ve eşit haklara sahiptir.

Bu meyanda: Asillerin fiilen sahip olmadıkları ve bizzat kullanmadıkları hiçbir hak, ayrıcalık ya da imtiyaz vekâlet üstlenenlere (milletvekili ve/veya parlamenterlere) tanınamaz, verilemez. Millet Memurluğu gibi, fiili kamu görevi hariç: Siyaset yoluyla vekâleten yetki kullananlara, icra ettikleri faaliyet “profesyonel bir meslek” bağlamında kabul edilerek her hangi bir hakkı-huzur veya ücret ödenemez. Sadece “yönetimle iştigal” masrafları karşılanır o kadar. Buna kaide ve millete rağmen kendilerini ayrıcalık, imtiyaz, istisna ve dokunulmazlık gibi “insanlık, ahlâk, medeni siyaset ve hukuk dışı” asil’in sahip olmadığı imkânlara sahip kılanlar, şüphesiz ve kesinlikle vatanın, milletin, devletin, adalet ve hukuku düşmanıdırlar.

Ayrıca: Evrensel ve bütün peygamberleri şamil İslâm Dini’nde esas olan;

1. İnsanların, kendi kendilerini idaresi ve toplumu yönetecek insanları ilmen, ahlâken ve dirayeten en yüksek derecedekileri bulup bizzat seçmesi: Cumhuriyet,

2. Cemiyeti, yine bizzat kendi seçtikleri insanlar vasıtasıyla İlim, Din, Ahlâk ve Hukuk kuralları muvacehesinde yönetmesi: Şûra / Demokrasi,

3. Milleti meydana getiren tüm unsurların din, inanç, mezhep, dil ve etnik köklerine bakılmaksızın: “Devletin temel kuralları, Anayasa ve kanunlarına riayet, iyi insan; iyi, namuslu - dürüst, onurlu ve sorumlu vatandaş” olmak koşuluyla “İnandıkları gibi yaşama” hakkının serbestçe kullanılmasına: Lâiklik denilir. Bu kaidelere, bir yanda “Hükümet” ve diğer yanda “Halk” olarak riayet şarttır. Aksine tasarruflar hakkaniyet, adalet, ahlâk ve hukuk dışı olup; Cezayı mülzemdir. Adil bir hukuk devletinde ceza mukabele-i bil misildir. Biline.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank