İnsanların çoğu, Internet'in gücünün gerçekten farkında değil. BU güç, bizim bakış açımızdan başkasına-başkalarına bizim istediğimiz yönde tesir gücü değil; bizim bakış açımızı ne kadar geliştirebildiği ve genişletebildiği ile ilgili bir güç. Fındık fareleri gibi insanlar...Buldukları her şeyi kemiriyorlar... Sadece kemiriyorlar; ne semirtir ne aç bırakır; size ancası o kadar.
Facebook analizleri:
Mesajlarımın birinde "NHK -Japon kanalı - japonlar .." kelimeleri geçiyordu... Bir iki gün sonra face'İn sağ reklam sütununda Japonca reklamlar belirdi; hem de yoğun şekilde. Daha demin bitti. Belki yine reklam yaparlar. Ben, Face'in mesajları okuyup analiz yaptığını evvelinde söylemiştim; sonrasında bir Internet sitesinde itiraf gelmişti: "EVet, okuyoruz.." Bu gidişle Facebook batar, biz de altında kalırız. Tayyip 
de gelip yeniden kurar buraları. Hükümetin dozeri Ali Ağaoğlu buralara da el atar. Tarlaydı hep buralar...
Bir Ortodoks Kilisesinde. Papaz efendi Kurtlar Vadisi'nden şikâyetçi idi. Siz Türkler birbirinizi çok kesiyorsunuz da dedi. Haklıydı
Papaz efendi.
Bu Osmanlıcık da bence bir Mason filan oyunudur. Ver gazı, ver gazı. Al gazı,al gazı. Bu gazlar oyalamadır. Fakat bir numaran yok. Kılıçlar paslanmış, gürzleri yosun tutmuş, kaligrafi-hatlar fantastik özlemlere jiletle atılan çizikler olmuş, bir de bakmışız nostaljik psikopatlar olmuşuz. Hary pottır bir İngiliz BestSeller'inde ve dimağlarda neyse atalar da öyle at sürer şuursuz zihniyetlerde.
Her zaman diyorum; Ahlak tartışmalarının cinsellik üzerinden yürümesi ne kadar acıdır, diye. Muhteşem adam Süleyman büyük bir ihtimalle muhteşem değildi; hadi olmadı, hatırı sayılır bir abartı bile onun muhteşemliğini daha alt kademede bir şey haline getirir. Mesela MUHTEŞ Süleyman. Veya MUHTE. Öte yandan, ölmüş birinin cinsel hayatını "abartan" bir dizi karşısında, "Yok, öyle değildi!" demek de Sülüman'ın cinsel hayatına müdahaledir. Olayın içinde bir ÖlüSevicilik de sezmekteyiz. Daha da öte yandan, tartışmanın içinde yer alan öte beri karşıtlar karşıtlardan birinin yolsuzluk dosyalarını konuşmayı ahlaktan saymamaktadır; bu da çok acıdır. Atalarımızın kürek kemikleri sızlıyor; en yakın bölge kürek kemikleri.
Ayhan Işık gibi konuşma eğilimleri oluştu bende;son bir senedir böyle. Umumiyetle bu ruh haleti ruhiyem hususunda, eski ruhiyelerimden fazlaca, şaşkınlığımı gizlemekte de ziyadesiyle zorlanmaktayım. Gene de, bu hususa ehemmiyet vermeyi, şu yukarıda arzı geçen bahis konusunu sıklıkla irdelemek istencimde kararlılık görmekteyim kendimde. Bu nasıl ahvaldir?, diye de zrtapozluk eden şuurum altından gelen sual kekliklerini de izlemek ayrı bir keyif oluşturmakta.
Arada bir uğrayıp ölüp ölmediğime bakan "eskiler" var... Pek kolay ölecek gibi görünmüyorum. Hepinizi gömüp öyle gitmeyi düşünüyorum. Geberin emi!
Bir tavsiye bağlantı (Facebook Ümit Sönmez Öyküleri):
https://www.facebook.com/pages/%C3%9Cmit-S%C3%B6nmez-%C3%96yk%C3%BCleri/191125877590945?fref=ts