- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Muğla’da ‘Devrim Sanat’

Muğla ilimiz merkezinde günlük yayınlanan Devrim Gazetesinde Yükselecek Demirel dostumuzun düzenlediği ‘Devrim Sanat’ sayfası var. Bu sayfa belirli aralıklarla düzenlenip, yayınlanıyor.

3. yıl içinde 71. sayısı bize ulaştı. Bu sayfa, Nazife Ersöz, Güliz Şenol tarafından hazırlanıyor.

Yükselecek Demirel’in bir sunuşu, bir genel değerlendirme yazısı, sütunu dikkat çekiyor. Elimizdeki sayfa sayısındaki sütununda Birliktelikten sözediyor Yükselecek Demirel. Bir yerinde:

-“Evrende yaşadığımız yerde tedirginlik bile olsa, birlikteliğin ve sarılmanın kutsallığını soludukça güçleneceğimiz geliyor aklıma. Yaşamanın, inanmak ve sevmekle birlikte olacağı inancıyla yürüdüm hep” deniliyor. Doğru cümleler, doğru ifade ediş, dile getirilişler.

Şiirler var bu sayfada. İlk şair rahmetli Halil Soyuer ağabeyimizin, “Bir tanem” adlı şiiri. İlk dörtlüğü bu şiirin:

 

 Hep gönül gözümle bakmışım bana

Bundan şaşmam hiç olmadı bir tanem.

İki sözün biri sensin, biri ben,

Bu söz daha üç olmadı bir tanem.

 

Nahide Kılınç imzalı, “Ula, öyküleri ile yaşayan evlerinin içerisinden kültür ve sanat geçti” başlıklı yazısı, değerlendirmesi, yorumu. Buranın bir yerindeki cümlelerden:

“Kültür ve Sanat Festivalinin kendi öz değerleri ile buluşması çok sevecen yaşandı/Belediye Başkanı Nadi Şenkal beyefendiyi gerçekten kutlamak gerekli, diye düşünmekteyim”.

Tahir Sargın imzalı “Marduk” adlı, başlıklı şiir şu duygulardan, mısralardan meydana gelmiş:

 

Balkabağı dipli dünya,

Bana ettiklerini,

Sen de çekeceksin ya!

Marduk geliyor, marduk!

Öpüldün,

Anlarsın ya!...

 

Ünal Türköz, ‘Tütün tarlası sevinci’ başlıklı yazısı, yorumu sayfanın uzunca sütununda yaralıyor. Buradan aldığımız cümleler şöyle karşımıza çıkıyor:

“Artık, o hep merak ettiği tütün tarlalarını da. O, tütün bitkisini de yakından, hem de çok yakından görebilecek, kendince, onlarla bugün tanışmış olacaktı. Kabına sığmayışıda bu yüzden, hiç de haksız sayılmazdı. İçi, bir hoş olmuştu. Tütün tarlası sözünü duyunca anasından. En çok da, anasının tarla dönüşü eve geldiğinde, yemek hazırlamadan hemen önceki, ellerindeki o ‘yapışak akma’ diye ona öğrettiği ‘tütün akmasını’ çıkarmak için, dakikalarca suyun altında zaman geçirmesine neden olan, o kirlerin”..