content

21 Eyl

Modern Tıp Kusurlarının Bilinmesinden Hoşlanmaz

Modern tıp kusurlarının, yanlışlarının ve suçlarının toplum tarafından duyulmasından, bilinmesinden ve bunların açıkça tartışılmasından hiç hoşlanmaz

ve bunu engellemek için de elinden gelen her türlü çabayı gösterir. Modern tıp olumsuzluklarını dile getirenleri çeşitli şekillerde susturmaya çalışır ve iş “güya halkı koruma adına” korkutma, sindirme, tehdit çabalarından suç duyurusunda bulunmaya kadar da gider.

“Etıbba Diyor ki” köşesinde Doç. Dr. Fatih Aydoğan’ ın “mamografi taramaları ile ilgili yazılarımı” tenkit eden bir mektubu yer alıyor.

Aşağıdaki satırlar bu mektuba cevaptır:

Modern tıp kusurlarının, yanlışlarının ve suçlarının toplum tarafından duyulmasından, bilinmesinden ve bunların açıkça tartışılmasından hiç hoşlanmaz ve bunu engellemek için de elinden gelen her türlü çabayı gösterir.

Modern tıp olumsuzluklarını dile getirenleri çeşitli şekillerde susturmaya çalışır ve iş “güya halkı koruma adına” korkutma, sindirme, tehdit çabalarından suç duyurusunda bulunmaya kadar da gider.

İlk mektupta geçen şu ifadeler bir modern tıp mensubu için son derecede tipiktir:

  • “… daha çok okunmak için aşağıda yazılarda kullandığı çarpıcı başlıklı yazılarının topluma (yanlış algılama nedeniyle) çok olumsuz etkileri var.”
  • Sayın Küçükusta’ nın bir gün karşısına benim bu hale gelmeme yazılarınız sebep oldu diyen bir kadın çıkarsa şaşırmayalım!
  • Tıbbi uygulamalarla ilgili bir konuyu tartışacaksak halka açık değil hekimlerin olduğu bir platformda yapmalıyız.

İkinci mektupta ise “bu konu ile ilgili gereksiz polemikler” ifadesi var.

Not: Modern tıp bir açıdan “endüstrinin işine, çıkarına gelen uygulamalar manzumesi” olarak da tarif edilebilir. Kısaca “ticari tıp” da denebilir.

Ben tam aksi düşüncedeyim

Toplum sağlığını ilgilendiren mevzuların tartışması tam da herkesin gözü önünde yapılmalıdır; aksi durumda tüm hatalar, eksikler, suçlar halının altına süpürülmüş olur.

Nitekim bu iş gelişmiş ülkelerde aynen öyle oluyor.

Halk anlamaz, kafası karışır, ilacını bırakır, taramadan kaçar… benzeri ifadeleri halka saygısızlıktır.

Ben halkın her şeyi doğru anladığından hiç şüphe etmiyorum.

Vatandaş yazanın satırlarına, konuşanın gözlerinin içine bakar ve kimin ne için yazdığını, konuştuğunu gayet doğru anlar.

Bizim vazifemiz –tıpkı onam formlarında olduğu gibi- ister teşhis ister tedavi için olsun herhangi bir uygulamayı olumlu olumsuz tüm yönleriyle topluma sunmaktır.

Bu formlarda hasta ürker, kaçar diye yapılacak işlemin risklerini ondan saklamadığımız, onu zorla yönlendirmediğimiz gibi büyük bir topluluğa sunulan tarama teklifi de tüm taraflarıyla onlara anlatılmalıdır.

Mesela BMJ’ de yer alan bir makalede, dünyanın en büyük meme kanseri derneği olan “Susan G. Komen for the Cure”, yanıltıcı istatistikler kullanmak ve aldatıcı açıklamalar yapmakla suçlandı (1).

Mamografiler sanıldığı kadar faydalı değil

Fatih Bey diyor ki:

“Çok sayıda prospektif çalışma verisine dayanarak 50 yaşından sonra mamografi taramasının mortaliteyi 1/3 oranında azalttığı gösterilmiş”.

Bu, endüstrinin fikri.

Bunun tam aksini ortaya koyan pek çok araştırma var; meme kanseri ölümlerindeki azalmada taramaların doğrudan bir etkisi olmadığı; bu durumun tedavi ve sağlık hizmetlerindeki iyileşmelerden kaynaklanabileceği iddia ediliyor (2, 3, 4).

Tarama başlama yaşı ve sıklığı tartışmalı

Meme taramalarına hangi yaşta başlanacağı ve ne sıklıkta yapılacağı tartışmalı. Sağlık Bakanlığı 50 yaşından sonra iki senede bir derken Türk Radyoloji Derneği ve meme dernekleri 40 yaşından itibaren yılda bir diyor.

Ben –tıpkı Fatih Bey gibi- bu iki görüşe de katılmıyorum. Tarama başlama yaşı ve uygulama sıklığının kadınların risk durumlarına göre kişisel olarak belirlenmesi daha doğrudur.

Çarpıcı başlıklarım

Fatih Bey’ in “çarpıcı başlıklar” diye nitelediği ifadelerim bilimsel kaynaklardan veya gelişmiş ülke medyasından alınmıştır veya benzerleridir.

Bu konuda yazılmış Mammography Screening: Truth, Lies and Controversy adlı bir kitap bile var (5).

MAMOGRAFİLER TIBBÎ SKANDAL OLABİLİR: This could be one of the biggest scandals in modern Medicine (6).

MEME KANSERİ TARAMALARININ FAYDADAN ÇOK ZARARI VAR: Breast cancer screening does more harm than good, study claims (7).

Possible net harms of breast cancer screening (8).

MEME KANSERİ TARAMALARI İŞE YARAMIYOR: The contrast between the time differences in implementation of mammography screening and the similarity in reductions in mortality between the country pairs suggest that screening did not play a direct part in the reductions in breast cancer mortality (3).

TARAMA İLE HAYATLARININ KURTULDUĞUNU SANAN KADINLAR YANILIYOR: Most women with screen-detected breast cancer have not had their life saved by screening. They are instead either diagnosed early (with no effect on their mortality) or overdiagnosed (9).

Gelelim neticeye

BİR: Bu tür meseleler toplumun gözü önünde tartışılmalıdır.

İKİ: Polemik yapmıyorum. Konuyla ilgili bilimsel kaynaklara dayanarak görüşlerimi açıklıyorum.

ÜÇ: Kadınlara meme taramalarının fayda ve zararları tam ve doğru olarak anlatılmalıdır.

DÖRT: Her şeyi bildiği iddiasında olan biri değilim. Yanlış bir ifademi düzeltmekten de hiç çekinmem.

Fatih Bey de “yanlış çıkarım yaptığım” konuları hiçbir bahaneye sığınmadan bildirirse onları da cevaplar, gerçekten yanlışsa doğruları öğrenmiş olurum.

BEŞ: Küçük akıllarınca bana hakaret etmeye kalkan cahillere ise sadece “endüstrinin broşürlerini değil” yazılarımı ve bildirdiğim kaynakları dikkatle okumalarını tavsiye ediyorum; belki bir faydası olur.

Cevabını beklediğim birkaç sorum var

Mamografi taramaları tüm dünyada tartışılıyor ve iyi de yapılıyor; doğruyu bulmanın başka yolu var mı?

BİR: Bizde meme kanserleri genç yaşlarda neden fazla sorusuna cevap arayan bir araştırma var mı?

İKİ: Bizdeki mamografi aletleri teknik olarak denetleniyor mu? (Gelişmiş ülkelerde her sene teknik kontrol şartı var)

ÜÇ: Mamografi teknisyenleri nerde yetişiyor? Bunların işlerini doğru yapıp yapmadıklarını kim kontrol ediyor?

DÖRT: Belediyelerin kendi başlarına meme taraması yapmaları doğru mu?

BEŞ: Mamografide maruz kalınan radyasyon miktarları sistematik olarak kontrol ediliyor mu?

ALTI: Mamografilerin yorumlanmasında uzmanlarımız arasındaki ‘uyum’ hakkında bilgimiz var mı?

YEDİ: Ülkemizde bugüne kadar çekilmiş olan yüz binlerce mamografinin fayda ve zararını ortaya koyan bir araştırma yapılmış mıdır?

SEKİZ: Bizde BRCA1 ve 2 mutasyonu görülme oranı nedir? Bu kadınları radyasyondan korumak için bir tedbir alınmakta mıdır?

DOKUZ: Meme ile ilgili kişi ve kuruluşlar erken teşhis dışında meme kanserinin önlenmesi için ne gibi faaliyetlerde bulunuyor? 

ON: Bizdeki mamografilerin önemli bir kısmının doğru bir değerlendirme yapılmasına izin vermeyecek kadar kötü olduğunu, bu kadınların boş yere ışın aldığını biliyor musunuz?

 

KAYNAKLAR

1.       http://www.bmj.com/content/345/bmj.e5132

2.       http://www.bmj.com/content/343/bmj.d7627

3.       http://www.bmj.com/content/343/bmj.d4411.full

4.       http://www.bmj.com/content/340/bmj.c1241.full

5.      http://www.iamtonline.org/pdfs/Mammography_Screeningss

6.       http://www.asco.org/ascov2/Meetings/Abstracts?&vmview=

7.       http://www.guardian.co.uk/society/2011/dec/09/breast-cancer-screening-harm

8.       http://www.bmj.com/content/343/bmj.d7627

9.       http://archinte.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=1106067

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank