content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

08 Haz

MHP’nin Diyarbakır Mesajları Çok Anlamlıdır

 Dünkü yazımı; ‘Bakmayın siz yaşanan bu tartışmalara kimi işgüzarlara… 13 Haziran sabahı Türkiye’de çok büyük bir uzlaşma olacak. AK Parti öyle büyük bir çoğunlukla iktidar ol(a)mayacak. Muhalefet ise son yılların en güçlü muhalefeti olacak. Anti demokratik uygulamalar iktidar tarafından yaygınlaştırıldıkça desteği azalacak. Demokratlık sadece AK Parti’nin tekelinde olmayacak. Ve Türkiye öyle ya da böyle daha demokratik bir Türkiye olacak. Bunun adımlarını görüyorum.

‘MHP’nin Diyarbakır’da miting yapacak olması bile bunun bir kanıtı. Ve göreceksiniz, MHP bugün Diyarbakır’da çok farklı mesajlar verecek. Dikkatli izleyin, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız…’ diyerek bitirmiştim.
 
CHP ve MHP’siz çözülemez

Yukarıda tespitlerimi yaparken bunun değişik nedenleri vardı. Öncelikle, MHP’nin, BDP’nin ve Kürt Ulusal hareket(ler)inin en güçlü olduğu dönemde Diyarbakır’da miting yapabilmesinin altının özenle çizilmesi gerekiyordu. İnanın BDP istemeseydi, karşı çıksaydı ne Kılıçdaroğlu ne de Bahçeli Diyarbakır’a gide(bili)rdi.

Özellikle, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın yasa dışı bir dinlemeyi, BDP’nin Elazığ’da MHP’yi destekleyebileceğini ima eden konuşmayı gündeme getirmesi sonrasında Diyarbakır mitingine özel bir önem vermiştim. Ve yanılmadığımı konuşmanın tamamına okuyunca daha iyi anladım.
Çünkü Kürt sorununun demokratik çözümünde CHP ve MHP yoksa, gerçekleşmesinin imkansız olduğunu bugün en çok Kürtlerin gördüğünü düşünüyorum. (Başka nedenler de başka bir yazı konusu olsun.) İşte bu yüzden Diyarbakır’da MHP, olaysız bir şekilde karşılandı.

Kürt sorununun devlet tarafından şiddet ve zorla (silahla) çözülmek istenmesi; PKK’nın ortaya çıkan silahlı ve silahsız gücünün, Türkler arasında var olan milliyetçiliğin tüm siyasi partilerde daha da büyümesi ve politikanın en sağında bulunan MHP’nin1999 seçimlerinde yüzde 20’lere ve bugün ise yaklaşık yüzde 14’lere ulaşması olarak ortaya çıktı.

Açık şunu görmek gerekiyor; Kürt sorunu, BDP ve MHP’nin olmadığı bir süreçte çözülemez.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi, ülkenin en uçlarında bulunan siyasi hareketler merkeze gelebildiklerinde bu tür büyük sorunlar çözülüyor. İşte bu tam da bugün bu gerçekleşmekte ve inanın 13 Haziran sabahı Türkiye, çok farklı olacak.

Ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan özellikle yasa dışı dinlemeyi gündeme getirerek istemeden de olsa MHP tabanının BDP’lilere soğuk olmasına rağmen, farklı bakmasına neden olmuştur. MHP’lilerle birebir yapılan konuşmalarda bu gerçeği açıkça görmek mümkündür.

Konuşmanın kimi önemli bölümleri

Dünkü tespitimde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çok önemli mesajlar vereceğini iddia etmiştim. Ve bugün yanılmadığını görüyorum. Bahçeli’nin verdiği kimi mesajları biraz farklı okumaya çalışın…
"Başka türlüsünü de zaten düşünemezdik, düşünmeyiz. Türk milletinin, hiç bir evladı, bu ülkenin zencisi değildir, buna inandık. Türk milletinin hiçbir ferdi, bu ülkenin ötekisi değildir, bundan asla taviz vermedik.”
“Kimsenin kendi evinde yabancı olmasını istemedik, aklımızdan geçirmedik. Aksini düşünenlerin ise, heybetli bir şekilde karşısında durduk.”
"Siz Türk milletinin eşit, onurlu ve yeri doldurulamaz birer mensubusunuz. Siz bizim her şeyimizsiniz. Gönlümüzdesiniz, dilimizdesiniz.”
"Elbette sıkıntılarımızın olmadığını iddia etmiyorum. ’Sorunlarınız yok’ demek istemiyorum, ama sorunlarla boğuşan yalnızca siz değilsiniz. Sıkıntıyı sadece siz yaşamıyorsunuz. Yurdumun her köşesinde en az sizler kadar problemleri olmuş insanlarımız var. Ancak her sorunu olan ve her derdi bulunan da çözüm ve çareyi çıkmaz sokaklarda aramıyor. Türk milletinden ayrılma rüyası görenler, bağımsız devlet özlemi içinde olanlar akıllarını başlarına almalıdırlar. Bizim ne verecek bir çakıl taşımız ne de vazgeçecek bir insanımız vardır."
“Doğduğumuz yer, doyduğumuz yer, ilimiz, yöremiz, anamızın dili, inancımız, kimliğimiz ne olursa olsun, bizim ismimiz Türk milletidir.
“Kafasında küstahça çizdiği Sivas-Gavurdağı hattını yerle bir etmeye geldim. İnanın bana, bize yönelik iftiraları aşmak için buraya koştum. Ortak değerlerimizin dilini paylaşmak için buradayım. Bin yıllık kardeşliği ayakta tutmak ve sonsuza kadar yaşatmak amacıyla karşınızdayım. Bin yıllık kardeşliği yaşamak ve yaşatmak için aranızdayım. Ekmeğimizi paylaştık, suyumuzu paylaştık, mahallelerimizi, evlerimizi, özlemlerimizi paylaştık. Cephelerde birlikte mücadele ettik. Balkanlarda birlikteydik, Yemen’de yan yanaydık, Çanakkale’de şahadet şerbetinden birlikte içtik. Hep beraber vatanımızı işgal eden emperyalistlere karşı direndik ve haddini bildirdik. Birlikte güldük, birlikte ağladık, sevgimizi bölüştük ama insanımızı bölmedik.”
“Siz ortak, hissedar ya da iştirakçi değil, bu devletin asıl sahiplerindensiniz. Siz Türk milletinin eşit, onurlu ve yeri doldurulamaz birer mensubusunuz. Siz bizim her şeyimizdesiniz. Duamızdasınız, gönlümüzdeniz, dilimizdesiniz. Şuna da kesinlikle inanın, Washington’dakiler sizi benden daha fazla sevemez.”
“Hiç kimsenin kökeni kimseyi ilgilendirmiyor, ilgilendirmemeli. Anadiliniz ne olursa olsun, konuşmanıza saygımız vardır ancak hepimizin    ortak meselesi, işsizlik, yoksulluk ve adaletsizliktir. 

"Her derde deva olacağız. Kim olursa olsun, kökeni nereye dayanırsa dayansın Türk milletinin bütün fertlerini bir ve beraber görecek, kucaklayacağız. Alevi kardeşim, Sünni kardeşim hiç endişelenmesin. Biz varız. Kürt kökenli kardeşim merak etmesin biz, ortak payda ve müşterek değerler ekseninde her meselenin üstesinden geleceğiz.”
"Biz bölünmeye taraf değiliz. Biz ayrışmaya taraf değiliz.”

AK Parti 1. olur ancak tek başına
iktidar olamazsa ne olur?

Türkiye bölünmeden, daha demokratik ve yerel yönetimlerin özerkleştirilmesi, Kürtçenin ana dil olarak okullarda seçmeli ders olarak okutulması ile Kürt sorununun çözümünde yumuşak bir geçiş yapacak. MHP’nin çözüm sürecine dahil edilmesi, Kürt ulusal hareket(ler)inin daha barışçı ve uzlaşmacı bir dil kullanmasının, daha uzlaşmacı ve barışçı bir dilin ise MHP’nin çözüm sürecine katkı sunmasına neden olacaktır.

13 Haziran sabahı şöyle bir tablo çıkarsa ne olur? AK Parti 1. parti ancak hükümet kurabilecek çoğunluğu yok. Muhalefet CHP, MHP hükümeti kuramıyor. Bağımsızlar BDP’lilerle birlikte TBMM’de yaklaşık 40 kişi ile temsil ediliyorlar.

Sizce nasıl bir hükümet senaryoları ortaya çıkar? Diyarbakır konuşmasını, verilen mesajları biraz da böyle bir senaryo kapsamında sesli düşünün… Sonrasında ise “enseyi karartmayın…” Sadece önyargılarımızın dışında başka bir Türkiye hayali kurun işte o zaman göreceğiz ki, daha güzel günler göreceğiz.

Son söz: Yurttaşlarıyla barışık; dilleriyle, inançlarıyla, etnik yapılarıyla uğraşmayan, daha demokratik, daha özgür, daha hukuka saygılı, daha insan haklarının olduğu Büyük Türkiye hayali mümkün… Merak etmeyin, AK Partili ya da AK Partisiz 2023 hayali gerçekçidir, yeter ki, inanın…

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank